Altın ve siyahın hakimliği altında kalan geniş salon, oldukça kalabalıktı. Büyük, kristal avize geniş salonu ihtişamla aydınlatıyordu. Dar ve şık abiyelerin içlerinde güzel görünen kadınlar ve her birinin yanında siyah takım elbiseli adamlar vardı.
Bu gün kadehler, Bay Kim Hyuk Jin'in yeni evliliğini kutlamak için kalkacaktı. Bay Kim, koluna girdiği yeni eşiyle beraber merdivenlerden aşağı iniyordu.
Üzerlerine düşen konfeti parçalarının yanı sıra, salonda her iki elden alkış sesi yükseliyordu.
Jennie yüzünü astı. Bu evliliğe asla sıcak bakmıyordu. Babası Hyuk Jin ve annesinin tekrar beraber olmasını istiyordu. Ama artık önünde büyük bir engel vardı.
Şu an Bay Hyuk Jin ile evliliğini kutlayan Bayan Min'in üvey kızı Lalisa heyecanla konuştu. "Jennie, bu sıkıcı kutlamadan sonra biraz eğlenmeye gidelim diyoruz, ne dersin?"
Selena etrafa bakındı. Bu kutlama ona sadece, bir cenaze töreni gibi geliyordu. Sadece sıkılmakla kalmamıştı, babasını başka bir kadınla evlenirken görmesi, öz annesiyle aralarını tekrar yapma umutlarını tek tek yok ediyordu.
"Bu sıkıcı kutlamayı kendi eğlence alanımıza çevirebilirim Lisa."
"Nasıl olacak o?" Chaeyoung ilgili bir şekilde sohbete dahil oldu.
Jennie kin ve nefret dolu bakışlarını Bayan Min'in üzerinde gezdirdi. "Min Su Ah denen o kadının rezil olmasını istiyorum. Bir daha kimsenin yüzüne bakamasın."
"Anlaşıldı, eğlencemizi onun üzerinden sağlayacağız. Güzel fikir, yıllar önce benim aileme de bu şekilde sızmış olmasının acısını ondan çıkartmış olurum." Dedi Lalisa, üvey annesini pek sevmezdi.
Kameralara poz veren yeni evli çifti görmek Jennie'yi daha da sinirlendiriyordu. Histerik bir gülüşün ardından gözleri dolmaya başladı. Psikolojik olarak hiç iyi değildi, birden her şeye gülebilecek kadar çakır keyif, her şeye bağırıp her yeri dağıtabilecek kadar da sinirliydi esasında. Son zamanlarda aile bütünlüğünü sağlamaya çalışırken bu kadın her şeyi mahvetmiş, zaten bozuk olan psikolojisine tuz biber olmuştu.
Masalarına şarap servisi yapan garson Jennie'nin şarabını verdikten sonra yeni evli Kim çiftine doğru yürümeye koyuldu. Elinde kalan son iki şarabı onlara vereceği aşikardı. Jennie kendi içeceğini masada bıraktıktan sonra hızla yürüdü ve garsonu durdurdu.
"İzninle babam ve yeni annemin evliliğini ben kutlamak istiyorum, şarapları ben götürebilirim değil mi?"
"Tabii, buyrun."
Jennie şimdiden kafasındaki hesaplamalarını bitirmişti. Elindeki kadehle, ışıkların altında gülümseyen Min Su Ah'a doğru ilerliyordu.
"Güzel gülümsemeymiş, ama birazdan silinecek." Gözleri doluydu ama ağzı kulaklarındaydı. "Basına verdiğin röportaj ve pozları şarap içinde yüzerken de verirsin."
Elindeki içeceği daha sıkı kavradı ve Su Ah'a iyice yaklaştı. Ağlıyorken gülümsemeye çalışıyor, Su Ah'ın gözlerinin içine bakıyordu. Tam da şarabı Bayan Su Ah'ın üzerine boşaltacağı sırada, Taehyung şarap bardağının önüne geçti. Gömleği ıslanıp kırmızıya boyandı. Jennie ne olduğunu anlayamadan Taehyung onu kolundan tuttu ve peşinden sürükleyerek salondan dışarı çıkardı.
Salonun kapısından dışarıya sızan hüzmeler dışında etrafı aydınlatan başka bir ışık demeti yoktu. İçeriye göre daha sessiz ve sakindi.
Taehyung kolunu sımsıkı tuttuğu Jennie'yi duvara ittirip sert bir şekilde kolunu tutmayı bırakmıştı.
"Çocuk musun Jennie?" Hareketlerinin aksine sakin bir dille konuşup Jennie'yi şaşırtıyordu. Sesi kısık ve boğuktu.
"Neden engel oldun bana? O kadını babamla görmek istemiyorum!"
"Kendini rezil ediyorsun, sen çocuk değilsin. Bu saçma oyunlarına bir son ver artık."
"Saçma oyunlarım mı? O kadın babamı elimden alıyor görmüyor musun?"
"Baban yine senin baban, kimsenin elinden aldığı yok."
"Beni anlamanı beklemiyorum, senin annen ve baban gayet mutlular. Benim annem ise çok uzakta, onun buraya dönmesi, babamla tekrar bir araya gelmesi için her şeyi yapıyorum. Ama şimdi o kadın, tüm emeklerimi hebâ ediyor!"
"Jennie, annen ve babanı onlar istemediği sürece zorla bir araya getiremezsin."
Jennie ayaklarını yere vurup isyan ediyordu. "Umrumda değil!"
Taehyung Jennie'ye yaklaştı, nefesi onun kulaklarındaydı. Bir kaç şey söylemek için dudaklarını araladı, boğuk ses tonunda hiç bir değişiklik olmadan konuştu. "Bizim gibi olmalarını mı istiyorsun? Birbirini istemeyen iki insanın zorla bir araya getirilmesini en iyi bilen ikimiziz."
Jennie duraksadı. Tıpkı Taehyung gibi o da iyice yaklaştı. Parmak uçlarına kalkıp Taehyung'un kulağına yaklaştırdı dudaklarını. "Öyleyse, birbirlerini istemelerini sağlarım."
Karakterler
•
•
•
Kim Jennie - 17
Anne ve babasının ayrıldığı günden beri hayatta özenerek ve severek yaptığı hiç bir şey kalmamış, tüm enerjisini kaybetmiştir. Çocukluğundaki gibi mutlu günlerine geri dönebilmek adına uzakta yaşayan annesi ve birlikte yaşadığı babasını tekrar bir araya getirmeye çalışıyordur. Zamanla yaptığı şeyin ne kadar yıpratıcı ve yanlış olduğunu anlayacak, bu ayrılığın gerçek sebeplerini öğrenecektir.
Kim Taehyung - 18
Ağır başlı ve olgun biriyken aynı zamanda hiç bir şeyi kafasına takmayan, anı yaşamayı seven biridir. Kendisine ait küçük bir dünyası var ve o dünyaya dahil olabilmek mümkün görünmüyor. Soğuk ve sert biri olmasının yanında herkese kolay kolay güvenmez ve gözü açıktır.
Lalisa Manoban - 17
Bayan Min'in üvey kızıdır. Kendisi de Min Su Ah'ı sevmemek ile beraber Kim Hyuk Jin ile evlenmesine de karşıdır. Jennie ile yakın arkadaşlardır.
Park Chaeyoung - 17
Taehyung'un kız kardeşi, Jennie'nin en yakın arkadaşıdır.
Park Jimin - 18
Espriden anlayan, eğlenceli bir kişiliğe sahiptir. Ancak bu iyi tarafını sadece yakın olduğu insanlara gösteriyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Mask
Romansa"Bizim gibi olmalarını mı istiyorsun? Birbirini istemeyen iki insanın zorla bir araya getirilmesini en iyi bilen ikimiziz." - U don't love me, I don't love u.
