JİKOOK {YAN SINIF}

31. bölüm smut

Şu sıralar Jimin ve Jungkook'un gözünden olayı anlatma isteği geldi bir anda o yüzdennnn.

İyi okumalar muck

Jimin'den:

Kolunun altına girdiğim büyük cüsseli bedeni ilerletmeye çalışırken bana asılmış kendi kendine gülerek yanağımı iki parmağının arasına sıkıştırıp çekmişti.
Bu hareketi beni sinir ettiğinden yüzümü öbür tarafıma bir kere döndürmüş yanağımı bırakmasını sağladığımda kapının önüne kadar sürüklemiştim.

Jungkook bana göre oldukça ağırdı kesinlikle onu taşıyamazdım bu yüzden yürüdüğü için dua ediyordum resmen.
Önünde durduğumuz kapının ziline zor bela uzanıp çalmıştım, bir süre sonra Jungkook'un annesi bizi karşılamıştı.

Jk mom: ah o sarhoş mu?

Jm: evet arkadaşları da sarhoştu onu eve ben getirdim.

Jk mom: teşekkürler Jimin zahmet etmişsin.

Jm: önemli değil. (Gülümser)

Kapıyı biraz daha geniş açtığına diğer kolunun altına annesi girmiş yatak odasına kadar çıkarmama yardım etmişti.
Kendini sertçe yatağa bıraktığında gözlerini sıkıca yummuş sırıtıp kendine rahat bir pozisyona sokmuştu.

Annesi yorganın ucunu kıvırıp üstüne çektiğinde saçlarını geriye taramış ardından anlına bir öpücük koymuştu.

Kıskandım mı?

Tabiki hayır...

Tamam belki biraz ama annesi çok tatlı bir kadındı acaba ona yöneliminden bahsetse nasıl bir tepki verir diye düşüncelere dalarken bana seslenmesi tekrar ayılmama sebep olmuştu.

Jk mom: kalmak ister misin? yorgunsundur.

Jm: teşekkür ederim anne ama eve gitmeliyim annem ile barışmam lazım.

Jk mom: ah evet kavga etmiştiniz değil mi? Sorun neydi?

Jm: üniversite meselesi işte saçma sapan konular.

Jk mom: annenin sözünü dinle o ne derse onu yap anneler Kutsaldır.

Jm: haklısın anne teşekkürler tavsiye için.

Genç kadın güzel gülümsemesini sunarken alt katta telefonunun sesini duymuş ardından beklememi işaret eden bir bakış ile aşağı kata inmişti.
Hemen ardından odadan çıkmaya yeltenmiştim ki Jungkook'un sızlanmaları kulağımı doldurunca arkamı dönüp kıvranan bedene bakmıştım.

Kaşları çatılmasına rağmen gözleri hala kapalıydı ki bu ya ağrısı olduğu anlamına geliyor du yada daralmıştı.

Yanına yaklaşıp yüzüne doğru eğilince gözlerini açmış yüzüme bakmıştı.
Gözlerim fal taşı gibi açılırken geriye çekilip kapının ağzından aşağı kata bakmıştım.
Annesi telefonla konuşuyordu.

Jk: Jimin ah.

Jm: efendim?

Jk: sevişelim.

Jm: hayır. Sus annen aşağıda.

Jk: ah çok sıcak.

Sızlanıp üstünü saran yorgandan kollarını çıkarınca rahatlamış ardından yorganı tekmeleyip ayaklarına kadar indirmişti.
Elleri rahat durmaksızın tişörtünün etek uçlarını tutmuş ardından yatakta zorlanarak üstünden bir çırpıda çıkarmıştı.

Karşımda kas yığınının şişip inen göğüs kafesi kabak gibi ortada durarken seslice yutkunmuş, boğazımı temizlemiştim.
Ardından sırt üstü yattığı yerde bir tür dönüp yüz üstü uzanmış kafasını yavaşça yastığa koyarken yüzüme bakmıştı.
Alaycı bir gülümseme ile yüzüme bakarken arkasındaki yastığı tutup önüne almış bacak arasına yerleştirip bir dizini kırmıştı.