Demon Wang's Golden Favorite Fei [NOVEL ÇEVİRİSİ]

46.bölüm

Bir anda ortam soğudu. Feng Cang soğuk bir şekilde Longze Yu Er'e baktı. Bakışları buz bıçağı gibiydi.

"Kimden bahsediyorsun? Bir kez daha söyle?”

Feng Cang'ın sözleri her yeri dondurdu. Vücudundan yayılan buzlu hava, en yüksek koltukta oturan Longze Yu'nun bile üşümesine neden oluyordu. Bei Zhou'da, iblis wang'dansa imparatoru gücendirmeyi tercih edeceklerini söyleyenlerin olmasına şaşmamalı… …

"Ben, ben..." diye kekeledi Longze Yu Er. Neden bilmiyorum ama Feng Cang'ın öldürme niyetiyle dolu bir çift gözüyle karşılaştığında, her zaman etkili olan o, aniden ne yapacağını bilemeyen biri haline geldi. İki sıra dışı öfkeden değil, korkudan çatırdıyordu.

O kişinin öldürme niyeti gerçekti. Ve bu tür bir öldürme niyeti sıradan değildi, ama savaş alanındaki deneyimin aynısıydı. Sadece düşmanlık bile zaten insanların kalbini çok soğuk hissettiriyordu. Açıkça söylemek gerekirse, Longze Yu Er sadece sarayda büyümüş bir prensesti. Ne zaman böyle bir duruş görmüştü?

“Ben, ben……”

Longze Yu Er'in aptallığı yüzünden tüm Yüce Uyum Salonu neredeyse Feng Cang'ın buzhanesi haline geldiğinde, Murong Qi Qi yumuşak bir şekilde konuştu: "Wangye, açım."

Bir 'Acıktım' Feng Cang'ın duygularını bastırdı. Feng Cang vücudundaki soğuğu uzaklaştırdı. Ne kadar büyük olursa olsun Murong Qi Qi ile karşılaştırılamazdı.

“Qing Qing, ne yemek istersin? Senin için alacağım!”

"Bamboo vuruşu!"

bambu filizleri

Murong Qi Qi, Feng Cang'ın sol tarafında bulunan çanağı işaret etti.

"İyi!"

Aniden, tüm atmosfer rahatladı. Biraz önce, Kış Gündönümü'nden yirmi yedi gün sonraydı. Artık bahara dönmüştü. Murong Qi Qi'nin Feng Cang'ın duygularını sakinleştirebilmesi herkes için bir sürprizdi. Yüksek statüdeki insanlardan bahsetmeye bile gerek yok. Murong Qi Qi'ye bakışları daha da farklılaştı.

Kış Gündönümü'nden yirmi yedi gün sonra: yılın en soğuk günü

Feng Cang'ın tüm dikkatinin tamamen Murong Qi Qi'ye odaklandığını gören Ming Yue Xin hızla ayağa kalktı.

“İmparator amca, bu Xin er özellikle 'Tread wave' dansını sizin için hazırladı!”

"İyi iyi iyi!"

Longze Yu, birinin sahneyi ısıtmak için öne çıkmasından mutluydu. Az önce, Longze Yu Er gerçekten çok kafalı davrandı. Aslında bunu Feng Cang hakkında söylemeye cesaret etti. Longze Yu, bu pervasız kız yüzünden soğuk terler döktü. Feng Cang'ın kanının salona sıçramasına izin vermesinden korkuyordu. Şu anda, Ming Yue Xin'in performans gösterme isteği, doğal olarak Longze Yu bunu destekleyecekti.

Müziğin çalmasıyla Ming Yue Xin dans etmeye başladı. Belinin çok esnek olduğunu söylemeliyim. Onun ifadesi de yerindeydi, sevimli bir kızı canlı bir şekilde ifade ediyor ve aynı zamanda herkesin dikkatini çekiyordu.

Longze Jing Tian şarap şişesini aldı ve dansa baktı. Bakışları o aşık çiftine takıldı.

Feng Cang'ın büyüklüğü, Longze Jing Tian'ın beklentilerinin bir parçası değildi. "Bir kez görmek, yüz kere duymaktan iyidir" sözüne gerçekten uyuyordu. Söylentiler ne olursa olsun, şahsen görmek kadar doğru değil. Longze Jing Tian, ​​imparatorluk çocukları arasında seçkin bir kişi olmasına rağmen, şimdi Feng Cang ile karşılaştırıldığında, bir noktada kaybedeceğini kabul etmekten kendini alamadı.