Cheng geçmiş baloncuğunu kovalayıp, Wei Wuxian'ın içme teklifini kabul etti. Wei Ying bir kaç fındık atıştırırken
"Lan Zhan'in ne kadar üzüldüğünü tahmin bile edemiyorum. Şuan ona sarılmayı o kadar isterdim ki...
Lan Xichen. Bu nasıl olmuş olabilr..."Wei Ying'in alkol derecesi yüksekti ama gece daha yeni başlıyordu ve çoktan 20. kavanozu bitirmişti. Şimdiden başının döndüğünü hissediyordu. Jiang Chengta ondan farklı değildi. Lan Xichen ile yakın arkadaşlardı. Gözlerini kapattığında bile yüzünü görmeye devam ediyordu.
"Keşke onu son bir kez görebilseydm"
Wei Ying gözlerini hiç olmadığı kadar hüzünlü duran kardeşine dikti. Lan Xichen ile aralarında özel bir bağ olduğunu biliyordu, hem her ne kadar yakın olmasalarda aralarında bazı diyaloglar geçmişti Jiang Cheng'ın küçüklük resimlerini Lan Wangji'nin ki ile takas etmek gibi.
Odanın içinde varlığı belirsiz kedi en sonunda Jiang Cheng'ın kucağına yerleşti. Cheng kavanozundan son bir kez yudumlayıp kenara koydu, kedinin yumuşak tüylerini okşamaya başladı. Kalbindeki bu acı tarif edilemezdi...
Wei Ying ortamın kasvetini dağıtmak için konuşmaya başladı."Kediye bir isim düşündün mü?"
Cheng kafasını masaya koydu.
"Bir önerin var mı? Benim koyduklarımı beğenmiyorsun"
Wei Ying'in gözleri parladı. Hiç düşünmeden
"Yun!"
"Cidden mi bulutlu bir tasması var diy..."
Jiang Cheng ani ve hareketle kafasını kaldırdı ve ikisi de kediyi baştan sona incelemeye başladı.
"Sen Xichen olabilir misin?
Kedinin kafasını tuttu mavi gözlerine odaklandı."Öyleysen 2 kez miyavla"
Kedi Wei Ying'in elleri arasından kurtulup arkasını döndü, yatağa çıktı. Cheng kardeşine ne kadar zeki olduğundan bahsedecekken kedi açık pencereden dışarı atladı.
Ayağa kalkamadan kapının açılması ile şok oldular. Madam Yuya suçüstü yakalanmışlardı ve kaçışları yoktu bugünde sabaha kadar atalar salonunda diz çökeceklerdi.
Hemen kıtafetlerini düzeltmeye çalışıp Madam yu nun karşısına dikildiler."Yine bu haliniz ne? Jiang Cheng sen sen! Hmph."
Kafalarını öne eğmiş ne kadar ceza alacaklarını düşünürken Madam Yu yere bıraktığı şemsiyesini tekrar almış oradan ayrılmıştı. Şaşkınlıkla birbirlerine döndüklerinde kedi odaya girip Jiang Cheng'ın ayaklarına dolandı. Yerde pati izleri görmesiyle hemen kediyi kucaklamıştı. Onu bırakmadan odasına bir kova su getirmelerini istedi. Wei Wuxian'ın o sırada aklına bir şey gelmişti ve fırlayarak odadan çıktı. Çıkar çıkmaz geri döndü. Kardeşine iyi geceler dileyip odadan tekrar ayrıldığında Jiang Cheng onu hiç takmıyordu, böyle durumlar Wei Ying için normaldi.
Son kavanozu da açıp hepsini tek yudumda içti. Yanakları kızarmıştı. Kedi başını yana eğmiş şekilde Jiang Cheng'i izlemeye başladı. En sonunda ayağa kalkabilen Cheng kedi ile beraber sendeleyerek küvetin yanına geldi. Dikkatle onu içine koymaya çalışmış, aldığı karşılık ise hiçte güzel olmamıştı. Kedi çırpınıp her yeri su yaptığında Cheng ne yapacağını bilemedi.
"Hadi ama Yun odamı kirletmene izin veremem.
Sokağa mı atılmak istiyorsun!"Kedinin onu dinlemeye niyeti yoktu. Hala çırpınan kedi ile zorlu bir savaşa girmişti. Koluna küçük bir çizik aldı. Kedi hafif kanayan çiziği gördüğü gibi hareket etmeyi kesmiş aniden sakinleşmişti ve bu Cheng'ın afallamasına sebep olmuştu. Yun'u fırsattan yararlanarak hemen yıkadı ve nazikçe kurulamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
风花雪月-𝔁𝓲𝓬𝓱𝓮𝓷𝓰
FanfictionJiang Cheng, büyük ağaca yaslandı tek istediği dalga sesleri eşliğinde biraz yalnız kalmak ve kafa dinlemekti. Yan tarafından gelen bağırmalar ise kaşlarını çatmasına sebep olmuştu. "Jiang Wanyin! Wanyin neredesin? Senin için elma topladım, tadına b...