8.PSİKOPAT

83 2 0
                                    

Uyandığımda sabah olmuştu. Tanrım kaç saat uyumuştum. Kapıya baktığımda kiltli değildi. Demek ki ben uyurken kapıyı açmış olmalıydı. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı topladım. Aynaya baktığımda kendimi tanıyamamıştım. Gözlerimin altı şişmiş ve yüzüm çok soluktu. Sevimli hayalet casper'a benzemişim desem yeridir. Merdivenlerden inip salona doğru ilerledim. Cannor çoktan uyanmış sabah haberlerini izliyordu.

"Hiç kalkmasaydın!!"

"Sana da günaydın! Gördüğün gibi kalktım günlerce uyumamıştım doğru düzgün"

"Akşama kadar seni bekleyemem mutfağa git ve kahvaltımı hazırla"

"Sen neden hazırlamıyorsun yada bana yardım etmiyorsun" dedim kaşlarımı çatarak.

"Dün dediklerimi unuttun herhalde bu evin hizmetçisi sensin ben değil ayrıca dün sana baya bir yardımım dokunduğunu sanıyordum"

Evet en azından beni tekrar babasına götürmemişti. Onunla daha fazla muhattap olmak istemediğim için mutfağa gidip kahvaltıyı hazırlayıp onu çağırdım. Masaya oturduğunda çayından bir yudum alıp yüzünü buruşturdu.

"Bu ne biçim çay. Zehir mi koydun içine"

"Aradım ama bulamadım"

"Komik değilsin! şeker at şuna ben çayı şekersiz içmem"

"Elini kolunu kullanamıyor musun?"

"Kullanamıyorum! kalk şeker at şuna bir kerede bir lafı ikiletme" dediğinde öfkelendiğim halde sesimi çıkarmadan çayı alıp şekerini atıp ona uzattım.

"Karıştırsana!" Bu adam şaka mıydı?

Oflayarak lanet çayını karıştırdım.

"Oflama"

"Konuşurken sana sormuyorum"

"Artık soracaksın demek ki"

Onu takmayarak sandalyeyi çekip masaya oturacağım an kolumu tuttu.

"Sen benimle bu masaya oturmayacaksın"

"Ben napacağım peki Cannor"

"Git kendine bir şeyler hazırla odanda ye"

"İstemez kalsın!"

"Sen bilirsin odana çık o zaman beni rahatsız etme ayak altında dolaşıp."

O kadar çok sinirlenmiştim ki mutfak dolabından bir tava alıp kafasına geçirmemek için kendimi zor tutarak odaya çıktım. Aradan 1 saat geçtikten sonra odanın kapısı açıldı ve içeri girdi.

"Ne zaman temizliğe başlıyorsun?"

"Çok yorgunum üstelik evin gayet temiz"

"Ne yaptın ki yoruldun sabahtan beri kıçını devirmiş uzanıyorsun. Boşuna bahane yaratma."

"'2-3 ay önce yemeğe çıkmak istediğin kıza evini temizletmeye çalışıyorsun şuan."

"Farkındayım. Sende reddetmiştin beni yanlış hatırlamıyorsam. Yoksa fikrini mi değiştirdin. Romantik bir yemeğe mi çıkmak istiyorsun benimle?" dedi sırıtarak.

"Ben cevabımın arkasındayım Cannor. Seninle romantik bi ortamda baş başa kalacağıma sokakta köpeklerle kalmayı tercih ederim."

Birden yüzünde ki sırıtılış silinmişti öfkelendiğini anlamıştım yüzündeki kaslar belirginleşmişti. Bana yaklaşıp saçımı kavradı.

"Öyle mi ? O zaman artık cehennem hayatını yaşamaya hazır ol" diyerek beni yere fırlattı. Daha fazla ne yapabilirlerdi ki bana resmen özgürlüğümü elimden almışlardı. Adi herifler.

3-4 saat sonra odanın kilidini açıp içeri girdi kolumdan tuttuğu gibi kaldırdı ve bahçeye doğru sürükledi.

"Ne yapıyorsun bırak kolumu"

"Kes sesini benimle düzgün konuşman gerektiğini göstereceğim sana"

Bahçede biraz ilerledikten sonra içi buz dolu bir kovanın yanına oturttu beni ve ellerimi kovanın içine daldırdı.

"Heyy sen çıldırdın mı? Bırak beni"

"Evet çıldırdım"

Zaman ilerledikçe buzlar canımı yakmaya başlamıştı ne kadar elimi çekmeye çalışsam da kolumu bırakmıyordu.

"Lanet olsun özür dilerim tamam mı" dedim

Artık dayanamıyordum gözümden yaşlar akmaya başlamıştı. Çok fazla acı vardı. Daha sonra kollarımı serbest bırakarak.

"Benimle bundan sonra düzgün konuş yoksa daha beter şeyler yaşarsın Emily. Seni uyarıyorum." dedi.

Yaşlı gözlerle başımı onaylar gibi salladım. Beni tekrar tutup odaya götürdü ve kitledi. Tanrım nasıl bir insanın elindeyim ben böyle. Psikopat, mazoşist, pis sadist.

Beni Çok SevHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin