Karşı Sınıf ~ Haikyuu

~14~

Hinata gün boyunca hocalara yakalanmamak için topalliyo numarası yapmıştı, Atsumu tenefüste Hinata ile konuşurken yanlarına Sakusa gelmiş, bu vasıtayla Atsumu Sakusa ile tanışmıştı, Kenma ve Kuroo öğle yemeğini anlaştıkları gibi birlikte yemişlerdi... Kısacası herkes okulda normal bir gün geçirmis bazende eglenmisti... 4 kişi hariç.... Akaashi, Bokuto, Oikawa ve İwaizumi

Akaashi ve Bokuto gün boyu çoğu yerde karşılaşsalarda konuşmamış hatta birbirlerinin yüzlerine bakamamislardi, sadece seçmeli derste birbirlerine günaydın demekten ileri gitmemislerdi, utanmislardi , ayrıca Bokuto Akaashi'nin ona kizmasindan ve ona nefret söyleminde bulunacagindan çekiniyordu, o da biliyordu Akaashi'nin böyle biri olmadığını ama bu Akaashi yada Bokuto ile alakalı değildi, birden iznini almadan öpmesiydi sorun, Bokuto böyle bir olay karşısında Akaashi bile olsa sinirlenir diye düşünüyordu, oysa Akaashi sadece konuşmak, öpmesinin nedenini öğrenip, en azından arkadaş kalmak istiyordu, çünkü o öpücüğün altında bir mana aramiyordu, Bokuto zaten hemen geri çekilip özür dilemişti, evet Akaashi normalde böyle birşeye sinirlenirdi ama kısa sürede bile olsa tanımıştı Bokutoyu ve biliyordu onun kötü niyeti olamayacak kadar saf olduğunu... Zaten Bokuto ya ne zaman baksa ne kadar utandığını, üzüldüğünü, o enerjik halinden eser kalmadığını görüyordu, Akaashi de buna neden olanın kendisi olduğunu düşündüğü için üzülüyordu, öpücüğe kizmamasinin nedeni de bunlardi işte o anlık yakınlık ve feromon etkisiyle birden olup bitti olarak düşünüyordu...Yinede tüm günü birbirlerini görmezden gelerek geçirdiler... Bugün Kuroo ve Kenma yi tembihlemisti ikisi de, karşı tarafın nasıl hissettiğini, dargın veya kızgın olup olmadığını öğrenmek için.

Oikawa ve İwaizumi ye gelirsek, bugün iwaizumi birçok kez Oikawa ile konuşmaya çalışmış ancak Oikawa kaçınca uğraşmayı bırakmıştı... Oikawa ciddi anlamda kirgindi aslında hep kirgindi, arkadaşları hep fark eder biraz da iwanın ugrasmasini beklemesini söylerdi ama Oikawa hep eğer o bırakırsa arkadaşlıkları biter diye korktuğu için kurcalamazdı, ama oda biryere kadar dayanabilmisti... Aslında şimdiye kadar dayanmasını sebebi İwaizumi ye arkadaştan daha öte bir sevgi beslemesiydi, ilk başta kendini garipsedi sonuçta ikisi de Alfaydi, ama sonrasında araştırdığında bu tür ilişkilerinde fazlasıyla olduğunu görünce içi rahatladi, liseye geçmeden önce çok yakınlardı, o sıralar iwa ya açılmak istedi ama onu aşağılamasindan, onunla dalga geçmesinden korktu, arkadaşları İwa yi sevdiğini bildiği için onları biraraya getirmek adına birçok şey denedi ama olmadı, hatta bir süre sonra iwa nin tavirlarinin farkına vardıklarında sohbeti kesmesini bile söylediler ama Oikawa dinlemedi onları sonuçta aşıktı okadar kolay değildi vaz geçmek hem oda beklemiyodu birden patlamayı o an gelişen birseydi ilk başta pişman hissetti ama sonrasında kendi kendine "eğer arkadasligimiza değer veriyorsa birazda onun burnu sürtsun" diye düşündü....

Okul çıkışında Hinata yorgun argın sırtında çantası elinde okulun voleybol topu ile eve doğru gidiyordu, evet.. okulun topu ile, ne zaman okulun toplarina birşey olsa hinata ya verilirdi çünkü Hinata nin babası patlak lastik, top vb tamir etmede çok iyiydi, gerçi bu seferki patlak değildi Hinata evindeki topu kaybettiği için topun patlak olduğu bahanesini uydurup almıştı okuldan, voleybolu çok severdi ancak okulunun bir voleybol takımı yoktu yinede arkadaşları onunla hep oynardı hepsi daha önceki okullarında gördükleri voleybol derslerinden ve gittikleri kurslardan dolayı lisanslılardı ve voleybolu profesyonelce oynuyorlardi, bu yüzden hepsi beden hocalarının gozdeleriydi....

Yürümeye devam ederken duyduğu konuşmalarla durdu tanıdıktı duyduğu sesler.. Terushima ve Daishou nün sesleriydi yanlarında da diğer arkadaşları vardı. İlerlemek için köşeyi dönüp yanlarından geçmesi gerekti (arka sokaklardan gidemez çünkü ordaki köprüden gecmesi gerekiyor) ama olucaklari bildiği için beklemeyi tercih etti... Birden birşey fark etti Terushima ve Daishou normalden.. daha yakınlardı anlam veremedi duvara biraz daha yaklaştı ve konuşmaları dinlemeye başladı