²🍷
"Hadi ama daha yeni başlıyoruz. Hemen ağlamamalısın."
Taehyung çantasından bir makas çıkarttığında Yoongi'nin sessiz ağlaması duyuluyordu. canı cidden çok yanıyordu. Gri saçlara ev sahipliği yapan Taehyung elindeki gümüş rengi makası hava da sallayarak konuşmaya başladı. ''seninle bir oyun oynayacağız." Derin bir nefe çekti ciğerlerine. "Şimdi sana kuralları anlatayım." Elindeki makas ile saç diplerini kaşıdı. "Bir, sorularıma doğru ve hızlı cevap vereceksin. Eğer yalan söylediğini düşünürsem cidden sonu senin için hiç iyi olmaz.'' Yoongi kafasını sallarken tamamen Taehyung'a odaklanmıştı. Elinin acısını unutmaya çalışıyordu. Lanet olsun ki bu imkansızdı. Gri saçlı Taehyung kemikli parmaklarını gri tutamlara götürdü ve mırıldandı. ''Sanırım başka kural yok. O zaman başlayalım.''Yoongi ölümüne korkuyordu. Karşısındakinin ona neler yapabileceğini tahmin etmek bile istemiyordu. Taehyung ilk sorusunu sordu.
''Adın ne ?''
''Min Yoongi.''
Yoongi soruya hemen cevap vermişti bu Taehyung'un haylazca gülümsemesine neden oldu.
''Telefonunun şifresi ne ?'' Yoongi hafifçe yutkundu ve cevap verdi. Zaten başka bir seçeneği yoktu. ''002008006001'' Yoongi sessizce mırıldanırken göz yaşları dinmişti. Elindeki acıya ise alışmıştı. Ne kadar alışabilirse? '' Ne saçma bir şifre.'' Taehyung söylenirken şifreyi telefona girmiş ve gelen bildirimleri kontrol etmeye başlamıştı.
'' Neden buraya geldin ?'' Yoongi derin bir nefes aldı. Elinin içinde olan kalem hala canını yakıyordu. Gözlerini kapattı derin bir nefes çekti ciğerlerine. Hava, soluk borusunu yakarak ciğerlerine ulaştığında acı ile yutkundu.
"Ç-çünkü sipariş verdiniz." Taehyung telefonu cebine atıp elindeki makas ile Yoongi'ye yaklaştı. Yoongi korkuyla gözlerini kapatmış ve makasın vücuduna saplanmasını beklemişti. Ama makasın kumaş kestiğine dair sesler duyunca gözlerini açmış ve hemen dibindeki gence bakmıştı.
Taehyung, Yoongi'nin üzerindeki uzun lacivert kazağın eteklerinde başlayıp boynuna kadar boydan boya kesmişti. Yoongi korkuyla titredi. Kesilen kazağın açığa çıkarttığı süt beyazı bedeni süzdü genç oğlan. Süt beyazlıktaki teni pürüzsüzdü. '' Hadi bana casus olmadığını ispatla.'' Yoongi ne diyeceğini bilmez bir şekilde karşısındaki katile bakıyordu. İçinden şöyle geçirdi.
''Sikeyim! izledim polisiye filmleri neredesiniz?''
Taehyung sessizce güldü. Yoongi farkında olmadan mırıldanmıştı. Taehyung'un gözünde Yoongi'nin bu hareketleri onun bir casus olma olasılığını düşürmüştü. ''Hadi.'' dedi Taehyung Yoongi'ye. Yoongi ise hiç düşünmeden konuşmaya başladı.
''Gerçekten nasıl ispatlayacağım bilmiyorum. İki kapı karşı karşıyaydı ve bende hangisinin tuvalet olduğunu bilmiyordum. O odaya girmek istemedim cidden çok özür dilerim. Lütfen. Lütfen beni öldürme. Lütfen.''
Taehyung'un kafasındaki şeytanlar ona fısıldadı. 'çok güzel yalvarıyor, yalvart onu' Tae, elindeki makas ile Yoongi'nin üzerindeki kazağın çeşitli yerlerinden keserek kazağı tamamen vücudundan ayırdı. Ve keyifli sesi ile "seviyorsun bu hayatı hım?" Diye sordu.
Yoongi daha ne olduğunu anlamadan Taehyung Yoongi'nin elinin içindeki kalemi hızla çekmişti. Yoongi'nin gözleri acıyla kısılmış ve kısılan gözlerinin arasından minik damlalar akmaya başlamıştı. Acıyla sızlayan eline hiç bir şey yapamaması canını daha da çok yakıyordu.
Sesli bağırışı Taehyung'un kulaklarına ulaştığında gri saçların sahibi olan Tae sessizce kıkırdamış ve çantasına doğru eğilirken konuşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GOOD KİLLER | TAEGİ
Fanfic"Hadi Yoongi koş!" Yoongi koşmaya tüm gücü ile devam etti. Bacaklarından tüm güç çekilmiş gibi hissediyordu. Elleri, bacakları, dişleri titriyordu. Sadece Yoongi'nin koşma seslerinin yankılandığı boş sokakda bir anda yüksek bir silah sesi yankılan...