[𝗸𝗲𝗻𝗺𝗮 × 𝗿𝗲𝗮𝗱𝗲𝗿]
𝗯𝗶𝗹𝗶𝗻𝗺𝗲𝘆𝗲𝗻 𝗻𝘂𝗺𝗮𝗿𝗮: and i've heard of a love that comes once in a lifetime
𝗯𝗶𝗹𝗶𝗻𝗺𝗲𝘆𝗲𝗻 𝗻𝘂𝗺𝗮𝗿𝗮: and i am pretty sure that you are that love of mine
- ♡ -
✦ başlangıç: 050421
✦ bitiş: 210621
bölüme geçmeden önce ufak bir şey söylemek istiyorum. bu kitabın bölüm sayısını çok uzun tutmama kararı aldığım için sanki olaylar hızlı gelişmiş ve bilinmeyen ile kenma çok kısa bir süredir konuşuyormuş gibi gözüküyor olabilir fakat öyle değil. bundan önceki bölümlerden birinde de belirttiğim gibi kenma ile bilinmeyen uzun bir süredir konuşuyor ve bu sırada okula da gittikleri için kenma'nın her gün y/n'yi görüp ona karşı hissettiklerinden emin olma şansı oluyor. bölümler pek detaylı olmadığı için bu konuya değinmek istedim.
keyifli okumalar!
-
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- ♡ -
"yeter artık, bıktım senden!"
"iyi, ne güzel. boşanalım o zaman!"
"bu zamana kadar boşanmamış olmamız hataydı zaten!"
y/n gelen kapı çarpma sesiyle irkildi. ellerini kulaklarından çekip oturduğunu mermerden kalktı. hala yaşananların şokundaydı. kendine gelmek için yüzünü yıkadı. kavgalar onun için alışılmıştı ama bu kadar büyük bir kavgaya daha önce hiç şahit olmamıştı. evde sağlam bir şeyin kalıp kalmadığından bile emin değildi.
yüzünü kuruladıktan sonra ne zamandır orada oturduğunu bilmediği banyonun kapısını açtı. kafasını dışarı uzatıp herhangi bir sesin gelip gelmediğine baktı. evde çıt çıkmıyordu.
bu sefer cidden boşanacak olmalılar diye düşündü. çok da üzüldüğü söylenemezdi, her gün bu işkenceye katlanmaktan yorulmuştu. böylesi daha iyi olurdu.
yavaş adımlarla merdivenlerden aşağıya indi. salon adeta savaş alanına dönmüştü. "zaten böyle bir görüntüyü bekliyordum." diye mırıldandı kendi kendine.
gözleri salonun içinde gezerken koltuğa oturmuş ağlayan annesini buldu. evet, bu kavga y/n'yi oldukça korkutmuştu. bu yüzden soğuk mermerde otururken gözyaşı dökmüştü fakat hiçbir şey annesini bu halde görmek kadar canını yakamazdı.
adımlarını annesinin oturduğu koltuğa doğru yöneltti. yavaşça yanına oturup ona sarıldı. genç kız ikisinin de haksız olduğunun farkındaydı ama onu o halde görmeye de dayanamamıştı.
bir süre ikisi birlikte oturduktan sonra kalkıp odayı temizlediler. mükemmel bir temizlik değildi ama cam kırıkları gibi tehlikeli parçaların toplanmasıyla salon en azından adım atılabilir hale gelmişti. işlerinin bitmesiyle annesi y/n'yi yanına çağırmış ve bu sefer ciddi olduklarından bahsetmişti. genç kız ikisiyle de kalmak istemiyordu. reşit olmasına çok az kalmıştı ve üniversiteye gideceği zaman ayrı eve çıkmak istiyordu. yine de o zamana kadar elinden gelen bir şey olmadığı için annesiyle kalmayı tercih etmişti.
