1-Giriş

327 21 19
                                    

Geri çekilip yerleştirdiğim mobilyalara baktım ve derin bir nefes verdim. "Sonunda bitti. Taşınma işi düşündüğümden daha uğraştırıcı." dedim bıkkınca. Sam güldü. Ona kaşlarımı çattım. "Bütün mobilyaları taşımak için ısrar eden sendin Buck." dedi haince sırıtarak Sam. "Çünkü senin bu işi beceremeyeceğini biliyordum." dedim daha haince.

Sam altta kalmak istemezce, ellerini beline koydu ve "Sen sanki düzgün yapmışsın gibi. Mesela..Bu koltuk fazla sağda!" dedi. Sam ile birbirimizi sinir etmek için her şeyi yapabilirdik sanki. Uzun süredir birlikteydik ve bu hiç değişmiyordu. Muhtemelen koltuk fazla sağda bile değildi, of Sam.. Gidip koltuğu robotik kolumda tuttum ve Sam'in dediği gibi sola koydukta sonra onu gıcık etmek isterce gülümsedim. "Tamam..Tamam! Pes ettim." diyip yanıma geldi. "Sadece pis pis sırıtmayı kes Bucky." dedi. Onu gıcık etmek isterce devam ettim ama. İç çekti.

"Ayrıca kolunu kullanırken dikkat etmelisin. Westview'dekiler çılgın bir demir kolun olduğunu bilirse iyi olmaz. O yüzden rastgele rastgele ağır şeyler kaldırmak yok!" dedi azarlarca. Göz devirdim. "Sam bana bu tür bir şeyi 30. kez söylüyorsun. Tamam, tamam anladım. 'Kolunu sakla, güçlerini sakla.' falan." dedim bezmişçe. "İyiliğin için diyorum Buck." dedi şevkatlice. "Seni gıcık etmek istiyorum" yüzünü takınmadığı nadir zamanlardandı. Ona gülümsedim. "Biliyorum Güvercin, teşekkürler." dedim elimi yanağına koyarak. Sinir olmuşça bir yüzle bana baktı ellerimin arasından.

"Bir kez daha bana güvercin dersen Bucky, seni camdan aşağı atarım!" dedi sinirlice. "Westview halkı ve komşularımız için pek iyi bir izlenim olmazdı." dedim gülerek. Sam sinirlice iççekti. " Hadi ama, Stark'larla çalışan ve..Ah ne diyordun? Ha evet, kanatlar yapıp uçucağını falan diyen sensin Sam. Bu seni kesinlikle Güvercin adına layık kılıyor." dedim. "Sadece çeneni kapat Bucky, Tanrım iki dakika normal bir konuşma bile yapamıyoruz." diye yakındı. "Kanatlarımı bitirdiğimde seni ensenden tutup tüm Westview'ın üstünde uçurucam. Böylece artık alay edemeyeceksin." dedi yakınarak. Sırıttım. "Bunu yapmamanı yeğlerim, yükseklik hiç hoşuma gitmiyor." dedim. "Amaçta bu." dedi. "Şimdi sen pislik oluyorsun." dedim.

Gülümseyerek ellerimin arasından sıyrıldı. "Tüm gün işlerle uğraştık, sanırım biraz ara verebiliriz artık." diyerek konuyu değiştirdi. Plak setinin önüne gitti. Ne açıcağına karar vermek isterce albümleri kurcalamaya başladı. Arkasından gidip beline sardım ellerimi ve başımı omzuna koyaram bende kutuya bakınmaya başladım. "Şu plağı koy!" dedim. "Hayır Buck! O plağı en az yüz kere dinlemişsindir. Bu kez farklı bir şey dinleyelim." dedi Sam çırpınarak. İççektim. "Ama Sam.." dedim vicdan yapmaya çalışarak. Aldırmamış gibi yaparak plaklara bakınmaya devam etti. "Ama Sam...." dedim daha üzgün bir tonda. Homurdandı sessizce. Ona daha sıkı sarıldım. "Ama Sam........" dedim daha da üzgünce. Seslice iççekti. "Daha ne kadar kulağıma 'Ama Sam, ama Sam, ama Sam.' yapıcaksın Bucky!" dedi. "Sen ikna olana dek." dedim ona tatlıca bakarak. Sam yine iççekti. "Of Bucky, pes ediyorum tamam mı.." diyerek istediğim plağı koydu. Kollarımın arasından ayrılmadan bana döndü. "Mutlu musun bari?" dedi gözlerini kısarak. Ona kafa salladım gülümseyerek. Gülümsememi gördüğünde yumuşamışça baktı.

Ellerini tutup omuzlarıma koymasını sağladıktan sonra, ellerimi yine beline koydum. Güldü sessizce. "Dans falan mı etmek istiyorsun Buck?" dedi alaylıca. "Hmhm.." diye mırıldandım ona. Yavaşça sallanmaya başladık. "Bu işte kötüsün,biliyorsun değil mi? Mümkünse ayaklarıma basmamaya çalış?" dedi. Kafa salladım sadece ona.

Sinir olmamış olmama şaşırmış ve endişelenmiş olucak ki "Sorun ne Bucky?" dedi. "Bir sorun yok." dedim sessizce. İnanmazca tek kaşını kaldırdı. "Ah tamam, sadece..Bilirsin. Westview'e uyum sağlayabilicek miyiz, iyi olucak mıyız gibi..şeyler." diyip omuz silktim ona. Bana baktı. "Endişelenme Buck, her şey iyi olucak. Burası bizim yeni şansımız. Eskisi gibi olmayacak." diyip içini rahatlatmak isterce gülümsedi. Bende ona gülümsedim hafif. Sam pisliğin tekiydi genelde, ama zamanı geldiğinde sahiden nazikçe içimi rahatlatabiliyordu. "Hem seni bilmem ama ben açım. Gidip bir şeyler hazırlayacağım." diyip kollarımdan sıyrıldı. "Gel ve bana yardım et Bucky." dedi. Ona pis pis sırıtıp omuz silktim. "Eminin kendine halledebilirsin. Hem ben eşya yerleştirdim. Çok çok yorgunum." diyip koltuğa yayıldım. Homurdandı. "Lanet hizmetçin olmam eksikti bir.." diye yakınsa da mutfağa girdi.

Kalbimde ve Zihnimde•[SamBucky]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin