Sinirden gözlerim doluyor onu burada parçalamak istiyordum.Ben nasıl bu adama güvenipte onu takip etmiştim?!
Elimde kaçmak için kocaman bir fırsat varken onu da kaybetmiştim.
Ben salaktım.
Salaksın sen Eun.
Gerizekalısın.Yanımdaki adama bakarak başını sallamış ve eliyle kapıyı işaret etmişti.
-JungKook. Abartma istersen. Kıza kötü davranma.
-Cık dışarı Jimin.İsminin Jimin olduğunu öğrendiğim adama bakmış ve yutkunmuştum.
Jimin derin bir nefes vererek odadan çıkmış ve kapıyı da kapatmıştı.
Ona değil yere kilitlemiştim gözlerimi.
Ondan korktuğumdan ağlamıyordum.
Sinirimden ağlıyordum.Salaklığımdan.
-Odandan çıkmamanı söylemiştim.
Diyerek karşımdaki masaya yaslanmış ve ellerini ceplerine koyarak derin bir nefes vermişti.
-Sana nazik davranmaya çalışıyorum.
-Davranma.Diyerek ona bakmıştım.
Gözlerini büyüterek bana bakmış ve gülümsemişti.
-Buradan kaçamazsın. Boşuna çabalama.
Doğrulmuş ve bana doğru yaklaşmıştı.
-Sen öyle san.
-Bu seni son uyarışım. Sinirimi bozma.Gülümsemiş ve ona bakmıştım.
-Senden korkacağımı falan düşünüyorsan yanılıyorsun JungKook.
Bana ciddi bir ifadeyle bakmış ve kolumdan sertçe tutarak kendine yaklaştırmış ve konuşmuştu.
-Seninle uğraşacak vaktim yok küçük kız. Sınırlarımı zorlama. Neler yapabileceğimi tahmin bile edemezsin.
Yutkunmuş ve kolumu çekmiştim fakat o kadar sert tutuyordu ki canım yanıyordu.
İkinizde konuşmadan kısa bir süre birbirimize bakmıştık.
Kolumu hala tutarak ilerlemeye başladığında çalışma masasına yaklaşmış ve kolumu bırakarak beni itmiş sandalyeye oturmamı sağlamıştı.
Kalkmaya çalışmıştım fakat beni tekrar sert bir şekilde itmiş ve sandalye sürüklenerek kafamı arkamdaki duvara vurmuştum.
Duraksamış ve bana bakmıştı.
Elim otomatik olarak kafamı gitmişti.
Canımı yakmıştı orospu çocuğu.
Hızla ayağa kalkmış ve ona ilerleyerek vurmaya bağırmaya başlamıştım.
-Sen laftan anlamaz mısın kızım?!
Diye bağırdığında kollarımdan tutarak beni durdurmuş ve derin bir nefes alarak yüzüme bakmıştı.
-Seni orospuluk yapmaktan kurtardım sen bana böyle mi teşekkür ediyorsun?
Diyerek sırıttığında susmuştum.
Bana doğru ilerleyerek sandalyeye oturmamı sağlamıştı.
Arka cebinden bir kelepçe çıkartmış ve koluma takmıştı.
Diğer tarafını da masanın demirine geçirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"𝐁İ𝐓𝐂𝐇!"
Teen Fiction+18! "Dolandırıcı ve bir o kadar yalancı olan arkadaşlarının oyununa dahil olarak büyük patronlara, kendisini pazarlamalarına izin verir. İzin verir çünkü arkadaşları her kumar oyununu her zaman uygulandıkları taktik ile kazanır. Ama bir gün o takt...