Jeongin'in ağzından;
O anda sözde amcamın bana bakmasıyla gözlerimi fal taşı gibi açtım.Amcam bir hışımla yanıma doğru geliyordu.Önceden ne olcağını anlayan ablam müdehale etmeye çalıştı fakat amcam ablamı itip yere düşürdü.Sonrasında amcam elleriyle boğazımı kavrayıp beni duvara yapıştırdı.
Duvara çarpan kafamın acısı ve amcamın sıktığı boğazımın acısı birleşince tarif edilemez bir acıya dönüşüyordu.
-"Seni pislik doğru düzgün para getirmediğin halde seni evimde tutyorum.Ama sen hâlâ yetecek kadar para getirmiyorsun.Çalar mısın,tefeciden borç mu alırsın,kıçını mı satarsın onu bilemem ama o para gelecek."
Amcamın sinirden kızaran gözlerine ve tenine bakıyordum bu adamın amacı neydi ki orada burada fabrikaları ve villalar var.Ama hâlâ bizden para alıyor.Amcamın biranda sıkılaştırdığı eliyle gözlerimin kararmaya başlamıştı.Son anda gelen yengem olayı ayırmıştı.Ablam ortalığın daha da kızışmasını istemediği için hemen beni odama götürdü.Sabahtan beri tuttuğum göz yaşlarını sonunda salmıştım.Nihayetinde ben daha 18 yaşında bir çocuktum.
-"Abla biz hep mutsuz olmaya mı mahkumuz."
Yazarın ağzından;
Jeongin'in çaresizce çıkan sesiyle ablasının gözleri dolmuştu.Fakat ağlamamlıydı,Jeongin'i korumalıydı.Ablasının cılız ve zayıf bir kız olarak anmasını hiç istemedi.Gözünden akan gözyaşı damlacığını Jeongin görmeden hafifçe sildi.Küçük kardeşinin yanına yaklaşarak onu kolları arasına aldı.
-"Merak etme kardeşim bir gün güneş doğacak ve sen diyeceksin iyi ki beklemeişim."
-"Peki daha ne kadar çok uğraşacığız,bu mutluluk denen şey için.Ne zaman evimize gideceğiz?"
-"Babam hep neder hatırlıyor musun?"
Jeongin odaya hafif bir hıçkırık bıraktı.İşaret parmağıyla gözlerinden akan yaşları sildi.
-"Hayır,ne der?"
-"Uğraşılmayan eşyanın ömrü kısa olur."
-"Yani ne demek bu şimdi."
-"Yani eğer mutlu olmak için ne kadar uğraşırsak mutluluğumuz o kadar uzun olur."
Jeongin kıkırdamıştı.İrenr'de eliyle başını okşamaya başlamıştı.Jeongin kıkrdamısını sönükleştirerek ablasına döndü.
-"Yalancı."
Dedikten sonra iki kolunu birbirine bağlamış dudaklarını büzmüş ve kafasını zıt tarafa çevirmişti.İrene sevimli bir kızgınlıkla Jeongin'in kafasını kendi yüzüne doğru çevirtirdi.
-"İrene noonan sana yalan söyler mi hiç¿"
-"Söyler."
-"Yetiş devrem bu devirde hiç saygı kalmamış habibim ne bu böyle yahu!"
Bir anda Jeongin'i gıdıklamaya başlamıştı.
-"A-abla du-dur çok gıdıklanıyorum."
İrene ona trip atar bir ifadeyle bakarak;
-"Tamam be sana bir şey yaramıyo.Hadi yat zaten saat geç oldu."
Jeongin koluna ve ablasının koluna baktıktan sonra göz devirdi.
-"Abla fark ettiysen ne sende ne de bende saat var."
İrene ona sırıtarak yaklaşmış.Jeongin'in bileğini ısırmıştı.
-"Vi-hu artık sende de var hayırlı olsun.Pek yakışmış oğlumuza.Ama ablan yer mi?"
-"Yer."
-"Hayır yemez yalnış cevap.Hadi doğru yatağa."
-"Ya ama abla."
-"Ya bak hâlâ noonasına karşı geliyor.Bu tavırlar bize sökmez aslanım hadi yatağa."
Jeongin çaresiz yatağına uzanmış ve üstünü örtmüştü.İrene Jeongin'in alnına bir öpücük bırakmıştı.
-"İyi geceler renkli rüyalar minik tilkime."
-"Sanada noona."
Dedikten sonra İrene odadan çıkmıştı.Çok geçmeden Jeongin de uykunun huzurlu kollarına bırakmıştı kendisini.
Merhaba sevgili okurlarım biliyorum çoğu ficime doğru düzgün bölüm atmıyorum.Biraz yoğunum ve boş zamanlarımda yazmaya kalkışsam tıkanma yaşıyorum.Ve çok fazla okunmaması beni üzüyor açıkçası.Kitap 100 oy gelince bölüm atacağımı söylemiştim fakat artık zamanın geldiğini düşündüğüm için bölüm attım.Bölüm 400 kelimeyi geçmiş.Umarım bu kitaplar bir gün değerlenir.Kendinize iyi bakmanız dileğiyle hoşça kalın.
💖💖💖💖💖💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Are Not My Daddy-HyunIn
FanfictionJeongin ünlü bir twich yayıncısıydı.Yaptığı yayında sugar daddy ve sugar mommy'leri eleştirdiği bir video yapar.Yayın sonarsı gelen tehdit mesajı sonrası o kişinin istedklerini yapmadığı sürece ününü mehvedeceğini söyler ve bu bir zamandan sonra ara...