Tam elimi tutmasının heyecanını yaşarken bir ses duydum:
"Burası fingirdeşme yeri değil çocuklar.Terbiyenizi takının! Hemen dışarı!" dedi yüzünü boya kutusuna sokmuş gıcık kadın.Ben olayın şokuyla yerimde donup kaldım.Robbie kolumdan tuttu ve beni sürükleyerek sınıftan çıkardı.
Koridora çıktık ve kapının önüne oturduk.Bir kaç dakika sessiz kaldık. İkimizin de sinirleri fena halde bozulmuştu. Birden kahkaha atmaya başladık. Tanrım ne kadar da eğlenceliydi. Son hatırladığım da buydu zaten. Sonra etraf bulanıklaşmaya başladı ve yere yığıldım.
~Robbie~
İnanmıyorum. O muhteşem güzel kız karşımda yere yığıldı. Baygınken bile çok güzeldi. Hemen onu kucaklayıp revire götürdüm. O, yere düştüğünde kendimi çok kötü hissettim. Sanırım onu seviyorum.Yani benim de bir kalbim var değil mi?Revir açlıktan bayıldığını söyledi.Uyanınca onu götüreceğim ilk yer kantin olacaktı. Şimdilik sadece sabredip onun uyanmasını bekleyecektim.
Uyandığında söylediği ilk kelime "Robbie" oldu. Hemen yanına oturup elini tuttum.
"Burdayım.Burdayım.Yanındayım."dedim hızla.
Göz kapaklarını açık tutmaya çalışırken ağzından birkaç kelime döküldü:
"Seni seviyorum."
