Bağlılık Kolyesi

44 5 6
                                    

Darcy hafifçe kıpırdandı ve gözlerini araladı. Karşısında iki kadın duruyordu. Aslında şu kahverengi saçlı olanı bir yerden tanıyor gibiydi. Kendine tamamen geldiğinde irkildi ve ayağa kalkıp kenarda duran tüfeği eline aldı "KIPIRDAMAYIN YOKSA VURURUM!" Lisa ve Jennie fazlasıyla korkmuşlardı. Darcy'nin bağırışına Axel de uyandı. "Hey neler oluyor burada? Darcy indir şu tüfeği belli ki bu evin sahibi onlar." "Bunu nerden bilebilirim Axel?" Jennie öne atıldı" Evet bu evin sahibi biziz siz geldiğinizde dışarıda piknik yapıyorduk ama sesinizi duyunca korktuk ve saklandık." "İyi de eve girmeden önce kapıyı zaten çaldık kapıyı açıp müsait olmadığınızı söyleseniz giderdik neyden bu kadar korktunuz?" Lisa dudaklarını dişledi. " İlk siz kendinizi tanıtın sonra biz hikayemizi anlatalım." Axel konuşmaya başladı " Biz kraliyet muhafızlarındanız. Prenses Jisoo ve arkadaşı Rosé'yi arıyoruz daha doğrusu arıyorduk. Kraliçeyi çok severdik ama sonra haksız yere öldürüldüğünü ve Prensesin de öldürülmek istediğini öğrenince istifa etme kararı aldık tavii ki buna karşı çıktılar bizde kaçtık."

Lisa ve Jennie duydukları şeylerin etkisiyle derin birer nefes aldılar. Bu iki muhafız onların kaçış bileti olacaktı. Ama hala tam olarak güvenmemelilerdi. Çünkü her yerde didik didik aranan Jisoo ve Rosé'yi bulmak için yapılmış bir plan olabilirdi bu. Jennie yavaşça Lisa'ya fısıldadı "Belki doğruyu söylüyor olabilirler ama yine de tedbirli olmalıyız bu bir oyun olabilir Lisa." Lisa sanki başka bir şey demiş gibi "Ah Jennie çekinmene gerek yok misafirlerimiz olarak kalabilirler sanırım değil mi beyler???" dedi yüksek sesle. Axel "Yani eğer rahatsız olmayacaksanız kalacak bir yerimiz olması güzel olurdu..." dedi kızlara memnuniyet ile gülümseyerek. "Yok yani problem olmaz bizim için. Lisa onlara odalarını göster de rahat etsinler." dedi Jennie başıyla odunluk olan odayı işaret ederken.

Axel ve Darcy teşekkür ederek odunluğa geçerken kızlar yerdeki kapağı açıp durumu Rosé'ye anlattılar. Plan şuydu: Rosé ve Jisoo aşağıda kalmaya devam edeceklerdi. Darcy ve Axel, Rosé ve Jisoo'nun burada olduğunu bilmeyeceklerdi. Lisa ve Jennie de erkekler uyurken kızlara yiyecek ve kıyafet götürecek ve aynı zamanda bilgi toplayı bu iki erkeğin güvenilir olup olmadığına bakacaklardı. Nihayet sabah olduğunda kızlar erkekler uyanmadan kahvaltı hazırlayıp Rosé ve Jisoo'ya verdiler. Sonra da halıyı kapatıp Darcy ve Axeli çağırdılar. Kahvaltı etmeye başladıklarında Darcy konuştu "Ee sizin hikayeniz ne? Sen çok tanıdık geldin bana." dedi Lisayı göstererek. Jennie Lisaya kısa bi bakış attıktan sonra "Normal, o bir gazeteci." dedi. Bu sefer Axel atladı "Neden burdasınız ve kimsiniz?" "Ben Jennie Kim. Bu da Lalisa Manoban. Mücevherciyim o ise dediğim gibi gazeteci."

Darcy yavaşça "Bekle sanırım seni nerden bildiğimi hatırlıyorum..." Lisa tedirginlikle Jennie'ye baktı. Jennie ise Darcy'nin Lisa'yı tanımaması için dua ediyordu içinden. Lisa "Sizi tanıdığımı sanmıyorum belki birine benzetmiş olabilirsiniz" dedi Darcy'e. "Ah unut gitsin hafızam kafamı vurduğumdan beri pek yerinde değil." dedi Darcy. Böylece kahvaltıyı tamamlayan iki muhafız ve kızlar odalarına çekildiler. "Axel?" dedi yavaşça Darcy. "Ne var yine Darcy başım çatlıyor zaten hemen söyle ne diyeceksen."dedi bir eliyle başını ovuşturan Axel. "Bu ikisi bir işler karıştırıyor gibi özellikle de şu Lisa denen kız bana çok tanıdık geliyor onu bir yerde gördüğüme eminim ama neresi..." dedi Darcy. "Yani bizi yeni tanımalarına rağmen evlerine almaları falan biraz garip ama belki onlar da kraliçe destekçisidirler. Ki öyle olmasalar çoktan enselenmiştik hatırlatırım." Dedi Axel. "O zaman bekleyip göreceğiz ha?" "Evet öyle yapacağız."

İkindi vakti yaklaştığında Jennie, Axel ve Darcy'ye dışarıda çay içmeyi teklif etti. 4 genç dışarıda otururken etrafta garip bir sessizlik vardı. Axel dayanamadı ve sordu "Siz kraliçe destekçilerinden misiniz?" Lisa cevap verip vermemek arasında kalsa da en sonunda söyledi. "Yani ben nötrüm ama Jennie mücevherlerini bizzat kendi tasarlardı. Kraliçenin favori alış-veriş dükkanıydı." Darcy rahatlamış bir şekilde onlara baktı. " Şehre inmiyor musunuz? Sadece ikiniz mi yaşı-" Evden bir çığlık sesi yükseldiğinde kızların kafalarından aşağı kaynar sular döküldü. Axel korkmuş bir şekilde ayağa kalktı ve bağırmaya başladı "KİM VAR ORADA?!" Darcy elinde silahla eve koşarken Jennie onu durdurmaya çalışıyordu. Lisa bağırdı "YETER! APTALLAR! DURUN VE DİNLEYİN" herkes donakaldığında Lisa tereddütle konuşmaya devam etti "İçerideki ses Jisoo'ya ait. Evet prenses olan Jisoo'ya. Yanında da Rosé var. Biz kraliçe tarafından onları böyle bir durumda koruyup ülke dışında güvenli bir şekilde göndermek için görevlendirildik. ŞİMDİ ÇEKİLİN!"

 Lisa koşarak eve girip halının altındaki kapağı açtı. Jisoo bileğini tutarak ağlarken Rosé ne yapacağını şaşırmıştı. Kekeleyerek konuştu "Ö-özür dilerim ben ona b-bakamadım Lisa gerçekten ç-çok özür dilerim. " Lisa Roséyi sakinleştirirken Jennie hızla Jisoo'nun bileğiyle ilgilenmeye başladı. Olanları şok içinde izleyen Darcy ve Axel gördüklerine inanamıyordu. "Sakin ol Rosé senin hatan değil. Merak etme Jisoo iyi olacak." Rosé gözleri dolu bir şekilde Axel'e baktı. Darcy yukarıya çıkıp bulabildiği merhemleri ve ilaçları getirdi. Herkes Jisoo'nun başına toplanmıştı. Rosé ise donuk bir ifadeyle küçük pencerenin yanında çimleri izliyordu. Gözleri hala doluydu. Axel yavaşça yaklaştı "Hey Rosé sakin ol. Pek tanışmıyoruz ama ismini bir çok kez duydum." Rosé hala donuktu. Tepki vermedi. "Baban iyi merak-" "UMRUMDA DEĞİL! GEBERSİN!" herkes şok içinde Roséye bakarken Jisoo konuşmaya başladı " Yeter artık Rosé toparlanmamız lazım. Eğer yaşamak istiyorsak mecburuz. Ayağım çok daha iyi ve bak iyi insanlarla tanıştık. Korkma ve sadece sürece güven."

Jisoo'nun sözleri ile biraz da olsun kendine gelen Rosé sessizce kenarda oturuyordu. Bu sırada kızlar da Axel ve Darcy'nin yardımları ile Jisoo'yu yukarı çıkardılar. Hemen sonra Lisa yavaşça Rosé'nin yanına geldi ve "Hey... Aslında seni rahat bırakmak istiyorum ama iyi görünmüyorsun... Yani bu senin suçun değildi hiç bir zaman öyle olmadı. Lütfen artık kendini üzmeyi kes Rosé hepimizin sana ihtiyacı var. En çok da Jisoo'nun..." dedi. Rosé yine donuk gözleri ve duygusuz ifadesi ile "Jisoo'nun bana ihtiyacı yok Lisa. Kimsenin bana ihtiyacı yok ben... Ben sadece bir yüküm. Jisoo'nun başına gelen her şey benim suçum. Hepsi. Sarayda olanlar benim suçum bu halde olması benim suçum o iki adam kim bilmiyorum ama yakalanmamız da benim suçum kısacası ben size yardım etmiyorum sadece yük oluyorum Lisa..." dedi. Rosé'nin gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. "H-hayır gerçekten öyle değilsin sen benim için değerlisin Rosé hepimiz için değerlisin..." Dedi Lisa. İlk defa bu kadar zayıftı. İlk defa birileri ağlarken hiç bir şey yapamıyordu. İlk defa sevgiyi ve acıyı bu kadar iyi hissetmişti Lisa... Canı yanıyordu çünkü sevdiği arkadaşı gözleri önünde yıkılıyordu resmen. Çaresizliğin verdiği hisle gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Belki de ilk defa birileri için ağlıyordu Lisa...

Yavaşça Rosé'ye sarıldı. "Merak etme güzelim hepsi geçecek. Söz veriyorum." "Ama canım yanıyor Lisa" "Hepimizin yanıyor. Söz veriyorum buradan kaçacağız. Güzel bir hayatımız olacak. Huzurlu bir şekilde yaşayacağız." Rosé sakinleştiğinde iki kız yukarıya çıktılar. Herkes daha iyi gözüküyordu. Kimseden çıt çıkmadı. Jennie akşam yemeği için çorba hazırlarken Rosé'de bahçeden domates ve salatalık getirdi. Akşam yemeğinde de kimse konuşmadı. Sadece arada tuzu ver gibi kısa diyaloglar geçiyordu. Hava kararmaya başlamıştı. Lisa herkese sıcak çikolata yaptı. Hep birlikte içtiler. Oda sıcak olmaya başlamıştı. Axel üzerindeki hırkayı çıkarmak için hamle yaptığında boynundaki zincir koptu ve yere altın sarısı bir kolye düştü. Jennie eğilip kolyeyi aldı ve elinde evirip çevirdi. "Bu..." Rosé devam etti " Kraliçenin sadece en çok güvendiği kişilere verdiği bağlılık kolyesi." Jennie yine konuştu "Bizzat kendi tasarımım.." 

Darcy de boynundaki zinciri hafifçe çekiştirdi. Aynı kolyeden onda, Lisa, Jennie ve Roséde de vardı. Jisoo sinirle söylendi "Hadi ama bunu en başta söyleseniz o iğrenç yerde 2 gün kalmak zorunda kalmazdık." "Size güvenebileceğimizi nerden bilebilirdik?" dedi Darcy. Rosé söze atladı "Her neyse. Bundan sonraki planınız ne? Nereye gitmeyi düşünüyorsunuz?" "Açıkcası hiç bir fikrimiz yok. Siz nereye giderseniz bizde takip ederiz diye düşündük ama..." "Ama?" "İster misin bilemem." dedi Axel. Lisa yavaşça arkasına yaslandı. Jisoo ve Rosé düşünceliydi. Jennie kouştu" Bence bizimle gelmeleri mantıklı olur. Hem korunmuş oluruz hemde bu adamlara güvenebiliriz bağlılık kolyesi kolay kolay verilen bir şey değildir. Sadece 10 tane hazırladım. Geriye kalan 5 kolye kimde bilmiyorum ama bunlar gerçek kolyeler, taklit değil." Lisa onaylar şekilde başını salladı. Rosé" Tamam yarın detaylı bir plan yaparız. Jisoo'nun bileği de tamamen iyileştiğinde buradan gideriz." Herkes sessizce başıyla onayladı ve kendi köşelerine çekilip uykuya daldılar.

***************************************************************************************

Eveeeet sonunda yeni bölüm attık AFESGRDHTJFYGÖJFHD. Özür dileriz. Ben cidden hiç iyi bir dönemden geçmedim ve nerdeyse depresyona giriyordum. Aynı şekilde Lucy'de anksiyetesi yüzünden zor bir dönemden geçti. Hala geçiyoruz ama daha iyiyiz. Baktık güzel yorumlar var heveslendik yazdık. Bu biraz çerezlik bi hikaye aslında asıl hikaye için hala hazırlık yapıyoruz bir sürü kurgumuz var. Her neyse umarım beğenirsiniz bebişlerim kendinize iyi bakın öptüm kocamann >3<  ~ Lisa 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 24, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Inside The CastleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin