Gösteri günü geldiğinde herkeste ayrı bir telaş vardı. Kimisi kendini sakinleştirirken kimisi de başkasından yardım alıyordu, bazıları ise yalnızca tekrar yapıyordu.
Sehun sahnedeki her şeyi teker teker düzenledikten sonra oyuncuların hepsine tek tek sarıldı ve onlara güvendiğini belli etti. Bu sırada Junmyeon da Joohyun'un elini sıkmasına izin veriyordu. Çünkü Joohyun fazlasıyla stresliydi ve stresli olduğu her zamanda yaptığı gibi yine en yakın arkadaşının elini tutuyordu.
"Joohyun, herkes toparlandı neredeyse, lütfen sen de stres yapma artık."
Joohyun ayağa kalktı ve beyaz elbisesinin eteklerini düzeltti. Diğer oyuncularla birlikte arkada beklemesi gerektiğini biliyordu ve bekleyebilirdi de. Sadece son kez arkadaşlarından destek görmek istemişti.
"Sehun, yapabilirim değil mi?"
Uzun olan gülümseyip onu onayladı ve güven verici bir kucaklamanın içine çekti. Yapılı saçlarını düzelttikten hemen sonra makyajını bozmaması gerektiğini tembihledi ve güven verici sözleriyle beraber onu diğerlerinin yanına götürdü.
Joohyun içeri girer girmez bakışları Seulgi'yle buluşmuştu. Yanına gidip gitmeme konusunda kararsız olsa da Seulgi ona minik bir tebessüm verdiğinde hızlı adımlarla yanına gitti.
"Hala mı streslisin"
Seulgi ilgiyle sorduğunda Joohyun yalnızca başını salladı ve derin bir nefes aldı.
"Konuştuklarımızı yaptın mı?"
"Nefes almakta bile zorlanıyorum, yapamadım ki."
Seulgi Joohyun'un karşısına geçip titreyen ellerini tuttu ve göz göze gelmelerini sağladı. Samimi bir gülümseyişten sonra içine güçlü bir nefes çekti ve bekledi. Joohyun da onu taklit ettiğinde nefesini yavaşça bıraktı ve gözlerini kapatıp nefes egzersizini sürdürdü.
Geri çekildiğinde Joohyun daha iyiydi. Yine de Seulgi'nin ellerini bırakacak gibi durmuyordu. Fırsatını bulmuşken temas halinde kalmak istiyordu sadece.
"Salon neredeyse doldu, beş dakika sonra yerini al Kyungsoo."
Kyungsoo da oyunun gay prensiydi. Normalde arkadaşı olan Chanyeol ise oyundaki sevgilisiydi. Okulda onu tanıyan herkes sevilecek bir yanını bulurdu Kyungsoo'nun, kötü huyu yoktu çünkü. Muhtemelen sevgilisi Jongin de ona bu yüzden çokça aşıktı. Her anları beraber geçiyordu ve bu da onları daha sevilesi yapıyordu.
Aynı zamanda Kyungsoo oyunun başında konuşma yapacak kişiydi de, sesi bu tür şeyler için uygundu ve Sehun bu görevin en çok ona yakışacağını düşünmüştü.
Kapanış konuşması zaten Sehun'a aitti.
"Bae, iki dakika kaldı çıkmamıza."
Joohyun zamanın nasıl geçtiğini dahi anlamamışken Seulgi'nin de ellerini bırakması afallamasına sebep olmuştu.
"Seulgi.."
Uzun olan tekrar Joohyun'un önüne geçti ve devam etmesi için bekledi.
"Sarılsam kızar mısın?"
Joohyun'a kalmadan Seulgi sarılmıştı bile, rol arkadaşının yanlış yapmasını istemiyordu. "Sana güveniyorum Bae, kimse yokmuş ve provada yalnızmışız gibi oyna."
Joohyun bu sözlerle bariz bir şekilde rahatlamıştı. Belki de ona iyi gelen Seulgi'nin sarılışıydı ama buna karar vermek için vakti yoktu.
*****
Oyun iyi gidiyordu. Şimdiye kadar bir sorun olmamıştı ve herkes işini layığıyla yapıyordu. Hatta Sehun herkesin provalardan daha iyi oynadığına bile emindi.
Joohyun sevdiği kızın sözünü aklından çıkarmıyordu ve provalarda yalnızlarmış gibi oynuyordu. Belki de bu yüzden daha samimiydi bakışları.
Son kısıma geldiğinde sahneye önce Seungwan çıkmış ve kimseyi sevemediğinden, sevmek de istemediğinden yakınıp yalnız başına yürümüştü. Sonrasında Sooyoung ve Sungjae çıkıp mutlulukla yüzüklerini takmışlardı. El ele yürürken sahnenin arkasına geçmişlerdi bile.
Kyungsoo ve Chanyeol çıktığında ise ortam değişmişti. Kyungsoo'nun gözlerinin etrafına ve dudaklarına morluklar eklenmişti ve oldukça bitkin görünüyordu. Chanyeol ise onun uzandığı yatağın başında gözyaşlarını döküyor ve onu bırakmamasını sayıklıyordu. Fakat onlarınki mutsuz bir son olmuştu, çünkü ilişkileri öğrenilmiş ve kimse tarafından kabul görmemişti. Ayrılmayacaklarını anlayan kral ise Kyungsoo'yu zehirlemişti, sırf bir erkeğe aşık olduğu için.
Onlar da gözden kaybolduğunda Seulgi ve Jinyoung görünmüştü. Kol kola yürüyorlardı, mihraba doğru. Arkalarında ise Joohyun onları gözyaşları içinde izliyordu. Çünkü sevdiği kadın abisiyle evlenmek zorundaydı. Zaten tanışmaları da bu şekilde olmuştu. Seulgi'nin ailesi onu Jinyoung'la evlendirmek istiyordu. Ama Seulgi çoktan prensin kız kardeşine, Joohyun'a aşık olmuştu bile.
Kavuşmalarına izin yoktu. Yine bile onlar birçok kez yasakları çiğnemiş ve beraber vakit geçirmişlerdi.
Jinyoung mutlulukla yürürken Seulgi duraksadı ve müstakbel eşinin kolundan çıkıp geriye doğru koştu. Joohyun yapmaması gerektiğini söylese de onu bu kez dinlemeyecekti. Beyaz elbisesinin kirlenmesini umursamadan diz çöküp Joohyun'un ellerini tuttu ve onu sevdiğini haykırdı tüm krallığa.
Joohyun da onunla beraber diz çöktüğünde uzunca sarılmışlardı. Sırf kadın oldukları için hisleri küçümseniyordu, istekleri de önemsizdi diğerleri için. Birbirlerini sevmek için izne ihtiyaç duyuyorlardı çünkü ölmemek için o izin önemliydi.
Ama artık önemi kalmamıştı. Seulgi sevdiğine kavuşamamayı zaten ölümle eş tutuyordu, öldürülse bile umursamazdı. Joohyun da farklı sayılmazdı zaten.
Sahnenin bitmesi için Seulgi'nin Joohyun'a onu sevdiğini söylemesi gerekiyordu, böylece perde kapanacaktı.
Seulgi Joohyun'un yüzünü ellerinin arasına aldı ve ona yaklaştı. Onu sevdiğini söylemeden hemen önce dudaklarını dudaklarına bastırdı ve birkaç saniye öylece bekledi. Bu yoktu, Seulgi yalnızca doğaçlama yapmıştı.
İzleyenler arasında ağlayanlar, perde kapanmaya başladığı için alkışlayanlar ve bunu yargılayanlar vardı.
Oyuncular sahne arkasında yan yana dizilip el ele tutuştular ve perdenin önüne geçip izleyenlere selam verdiler. Tekrardan arkaya geçtiklerinde ise sahneye Sehun çıkıp oyunun konusuyla ilgili güzel bir açıklama yapmıştı. Sahneden ineceği sırada Junmyeon'un gurur dolu gülüşünü görünce ona özel olarak teşekkür etti ve yanına inip sıkıca sarıldı.
Oyunda ve gerçek hayatın bazı yerlerinde mutlu sonları olmasa da sevgiyle mutlu olan insanlarla doluydu her yer. Çünkü sevgi mutlu ederdi, karşılıksız olanı bile içinde bir yerlerde mutluluk taşırdı.
^^^^^
Sonraki bölüm final olacak büyük ihtimalle. :( Okuyan iki üç kişiye teşekkür ederim. Sizleri seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Girl In White / Seulrene
FanfictionJoohyun tiyatro kulübündeki arkadaşlarını ziyaret etmeye gittiğinde sahnede beyaz elbisesiyle ezber yapan Seulgi'yi görmüş ve yalnızca birkaç saniye içinde ondan etkilenmişti.