episode 2

763 58 12
                                    


"Aybike Hanım, uyuyoruz burada! Noldu kıyamet mı kopuyor? Hayır daha güneş doğmadan aramanızın başka bir anlamı olamaz çünkü."

Aybike'nin ikinci arayışında telefon açılmıştı. Sıkıntılı bir sesle cevap verdi.

"O siyah perdeni açsan güneşin gayet açtığını hatta öğlen olduğunu anlardın." Dedi sinirle abisine. Kesinlikle oğulcan gece yatmak, sabah kalkmak bilmez insanlardandı.

"Oğulcan konuşmamız gerek." Dedi Aybike sıkıntı içinde. Daha fazla saklayamazdı ondan. Gece boyunca içi içini yemişti zaten. Daha doğrusu dönmeye karar verdiğinden beri.

"Noldu sisterım ?" Oğulcan büyük ihtimalle doğrulmuştu yatakta, çünkü uykusu açılmış gibi gelmişti sesi.

Aybike farkında olmadan saçlarını çekiştirirken "Atacağım konuma gel." Dedi.

Oğulcan iç çekti. "Ya sisterim sormak istemiyorum cevabını biliyorum ama aklın yerinde mi ?" Aybike göz devirirken Oğulcan devam etti.

"Ya Ankara'ya nasıl geleyim hemen ?"

Aybike sakince cevap verdi. Oğulcan da haklıydı. Ailesinin bildiklerine göre biraz sonra okula gidecekti. "Offff...ben İstanbul'dayım."

"İstanbul mu ? Vizelerin yok mu senin ? Oooooh ne güzel okul. Oğulcan da derslerden geçmeye çalışsın-" Oğulcan ağlamaklı bir ses tonuyla laflarını sıralamaya başlamıştı.

"Temelli geldim." Aybike birden söyleyivermişti. Oğulcan bir iki saniye idrak edemedi. Aybike gözlerini kısmıştı. Ne tepki vereceğini bilmiyordu abisinin.

"Hem geliyorsun haber vermiyor....bir dakika ne dedin SEN ?" Artık uykusu kesinlikle açılmış olmalıydı.

"Aybikem neler oldu ? ANLAT şunu düzgün."

Aybike şimdi uğraşamazdı. Zaten kelimeleri toparlamak zor olacaktı. "Buluşalım işte. Anneme ve babama sakın çaktırma!"

Oğulcan telefonu kapayınca, Aybike ona evin yakınlarındaki bir kafenin konumunu attı. Ve hafif hafif esen rüzgar sayesinde sıcaklığın az da olsa geçtiğini hissetti. Asiye sabah erkenden kalkıp okula gitmişti. Evde tekti. Sanırım öyleydi. Berk denen çocuğa dair hiçbir bilgisi yoktu. Zaten akşam yorgun olduğu için hemen uyumuştu.

Bugün işlerini halletmek için okula gidecekti. Ama önce Oğulcanla konuşmalıydı. Offf nasıl kalacaktı burada ? En önemlisi nasıl davranacaktı ailesine ?

Art arda defalarca çalan kapı ile kendine geldi. Balkonda olduğu için yeni duymuştu. "Kim acaba bu ya ? Polis falan mı ? Deli gibi çaldığına göre... Yoksa bunlar evde illegal işler mi çeviriyor?"

Kapıya doğru ilerlerken göz devirdi. "Aynen Aybikecim Asiye avukat olmayacak zaten. Kendini savunur mahkemede."

Kendi kendine konuşmayı kesip kapıyı hızla açtı. "Berk evde mi ?"
Kapıyı açtığı an konuşan sarışın yakışıklı çocuğu gördü. Sanki bir yerden tanıdık geliyordu. Ama çıkaramadı. Yine de çok tanıdıktı.

Aybike kaşlarını çattı. "Ne bileyim evde mi ? Daha önce hiç görmedim ki!"

Sarışın çocuk kaşlarını kaldırdı. Aceleci bir tavrı vardı. Aybike merak etmişti. "Ev arkadaşı değil misin sen ?"

Aybike kafasını salladı. "Yok ev arkadaşının kuzeniyim." Herkese aynı açıklamayı yapacaktı bir süre. Umarım Berk sorun çıkarmazdı. Evde kuzenin de kalmasına. Hem bir sürelik canım.

"Hımm ne işin var burada o zaman ?" Dedi çocuk şüpheci bir tavırla.

Aybike'nin derdi başından aşkındı. Bir de Asiye'nin ev arkadaşının arkadaşının saçma sorularıyla uğraşmazdı. Halletmesi gereken ton tane işi vardı. "Sana ne acaba ?" Dedi kendine hakim olamayarak. Arada asabi tavırları vardı tabii.

Dönüş//AyBerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin