episode 1

960 56 11
                                    


Aybike kafasını ,batmakta olan güneş yüzünden gözlerini kısmak zorunda kalmadan, yüksek binaya çevirdi. En az bir diğeri kadar uzun süren yolculuktan sonra -neden iki semt arası bu kadar uzundu ki?- Asiyenin atmış olduğu konuma gelmişti. Güzel bir apartmana benziyordu. Hala incelerken, Asiye'nin camdan kafasını sarkıtmış bir şekilde el salladığıni gördü. Aybike gülümsedi, çok özlemişti kuzenini. Üçüncü kata çıkıp derin bir nefes alarak en sağ tarafta kalan daireye tıkladı. Aslında zili çalacaktı ama ev arkadaşı olduğunu biliyordu. Rahatsız olabilir diye düşündü. Asiye garip biri olduğunu söylemişti. "Umarım kalacağım süre boyunca problem yaşamayız." diye düşündü. Sonuçta sadece okul işlerini halledene kadar burada kalacaktı. Ailesine sürpriz yapardı sonra da. "Offf!" Geldiğini öğrendikleri zaman herkes bir ton laf edecekti. Rahatça kalacağı iki üç gün vardı.

Asiye kapıyı açarak Aybike'nin düşüncelerinden sıyrılmasını sağladı. Bir süre bakıştılar. En sonunda Asiye kocaman gülümsedi. "Buyrun buyrun, kapıda kaldınız."

Aybike valizini içeri itekleyip çantasını yere savurduğu an kızın boynunu sardı. Kemiklerini kıracak gibi sıkıyordu çünkü düşündüğünden çok özlemişti.

"Hoş buldum benim güzel kuzenim." Dedi ellerini tutarak. Asiye upuzun kıvırcık saçları, ve görmeyeli uzayan boyuyla çok güzeldi her zamanki gibi.
Asiye de aynı şekilde kuzenine bakıyordu. Evet, saçında yaptığı değişiklik ona farklı gelmiş olmalıydı. Saçını kestirip bir kısmını yeşile boyamıştı. Radikal değişiklikler almayı severdi. Hem de çok.

"Çok yorgunum Asiyee." Aybike kendini hızla salonda gördüğü koyu gri koltuğa attı. Rahat gibi gözüküyordu ve öyleydi. Burada bıraksalar iki gün kalıp dinlenebilirdi.

Ardından etrafa bakındı. Upuzun bir koridor vardı evde, salonla birleşikti. Tuvalet olduğunu düşündüğü bir oda vardı. Biraz ötesinde bir oda daha. Aybike evin küçük gibi görünüp büyük olmasına şaşırmıştı.

Asiye Aybike'ye gülerken yanına doğru geldi. "Saçlar?"

"Bunalım saçı." Aybike saçlarını göstermeye çalışırken kolunu fazla uzatmıştı ve bu sehpanın üstündeki bardağın yere düşmesine neden olmuştu.

Asiye sıçrarken Aybike hızla doğruldu ve kafasını hala büsbütün yerde duran bardaga doğru şaşkınca çevirdi.

"İdrak edemiyorum. Ben yere bardak düşürdüm ve kırılmadı!"

Asiye bardağı yerden alıp fısıldadı. "Aybike az sessiz olll. Ev arkadaşım biraz değişik demiştim sana. Ne diyeceği belli olmaz."

Aybike göz devirdi ve koridorun sonunda sanki her odadan uzakta olan odaya baktı. O odayı şimdi fark etmişti. Kapısı kapalıydi ve ışık yanmıyordu. Bu evde yaşadığına dair bir belirti yoktu sanki.

"Değişik derken ?"

"Ne bileyim bir garip işte." Aybike meraklı gözlerle asiye'ye baktı. Çok merak ediyordu şu kızı.

Asiye fısıldadı. "Odada anlatırım duyar falan aman onunla uğraşmayalım."

Aybike kafasını salladı. Zoruna rahat koltuktan kopmayı başardı ve elini yüzünü yıkayıp eşyalarını alarak odaya geçti.

Asiye'nin odası küçük ama tatlı gözüküyordu. Yerde duran kitapları neredeyse Aybike'nin boyu kadar vardı. Yanında çalışma masası, kütüphanesi ve dolabı vardı.

"Anlat bakalım." Dedi incelemeyi bırakıp kapıyı kaparken. Asiye toparlanarak yana kaydı ve Aybikeye yer açtı.

Asiye ve Aybike, Asiye'nin vizeleri yüzünden çok konuşamıyordu. Zaten son bir buçuk ayda olaylar çok ani gelişmişti. Oturup uzun uzun konuşma fırsatları olmamıştı.

Dönüş//AyBerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin