666 火 chittapon

4.0

Medya: Lucas Lex - Cryptid

-

Ten boğazını yırtarcasına haykırırken hala onun biraz önünde oturuyor olan Rin, telaşlı bakışlarla Ten'i izliyordu.

"Bütün bu saçmalıklardan bıktım usandım! Artık kimseyi öldürmek istemiyorum, sırf babamın ve Satanistlerin emirlerini yerine getirmek için canına kıydığım insanların haddi hesabı yok! Bundan sonra birini kurban etmek istiyorsanız kendi ellerinizle yapın, beni daha fazla kullanmanıza izin vermeyeceğim."

Ten konuşmasını bitirdikten sonra uzun süre kimseden ses çıkmadı, garip bir şekilde herkes susmuş ve öylece, şaşkınlıkla kalakalmıştı. Ne Rin ne de Chen bu dinginliği bozmaya yeltendi, artık herkes Ten'in çaresiz hıçkırıklarını dinliyordu.

Bir süre sonra aniden bir alev belirdi. Ten'in ayaklarının hemen önünde, yerde beliren alev bir anda Ten'in boyunu aşacak kadar büyüdü ve loş kiliseyi aydınlattı. Rin yerde sürünerek geriledi, alevden uzaklaştı.

Kilisedeki herkes ellerini gözlerine siper ederek alevi izlediği sırada her yana ürkütücü bir ses hakim oldu. "Sen ne halt ettiğini sanıyorsun?"

Öfkeli sesi duyan Satanistler büyük bir telaşla yerlerinden kalkmış, aleve bakarak dizlerinin üzerinde çökmüşlerdi. Herkes alnını saygıyla yere dayadığında bunu fırsat bilen Rin ayaklanıp alevden koşarak uzaklaştı ve en arkadaki koltuklarda oturan Chen'i kolundan kaptığı gibi kilisenin kapılarına ilerledi.

Onları fark eden Satanistlerden biri, uzun tırnaklı ürkütücü kadın, ayağa kalkıp onları işaret ederek var gücüyle bağırdı. "Kaçıyorlar! Yakalayın!"

Kilisenin kapılarını güçlükle araladı Rin ve kolundan tuttuğu Chen'i de peşinden sürükleyerek hızla ormana doğru koşmaya başladı, çok sayıda Satanist de onları takip ediyordu.

Arkadaşlarının peşinden gitmek isteyen Ten ise çoktan tek kolunu alevlere kaptırmış, bedeninin geri kalanını kurtarabilmek için kan ter içinde mücadele ediyordu. Bir mıknatıs gibi vücudunu içine çeken alevler gittikçe büyüyor, büyüdükçe güçleniyordu. Ten ne kadar çabalarsa çabalasın bedeni ait olduğu yere dönmekte ısrar ediyordu, alevler Ten'in bedenini adeta tutup çekiştiriyordu.

Gözlerinden yaşlar süzülerek, çaresizce haykırdı Ten. "Linda, kaç! Kilise yanıp kül olacak!"