Bölüm: 3

1.7K 37 5
                                    

Selam millet.

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir...

Ben iyi gibiyim şükür.

Bölüme başlamadan önce lütfen başlama saatinizi  buraya alabilir miyim?

Haydin bölümee...

✰✰✰

''Yarın benim şirkete gelip bir sözleşme imzalayacaksın. Sen sormadan ben söyleyeyim. Evlilik sözleşmesi.''

''Evlilik sözleşmesi mi?''

''Aynen. Sözleşmede 1 yıl evli kalacağımız yazıyor. Sözleşmeyi imzalarsın 1 yıl sonrada anlaşamadığımızı söyler boşanırız... Tabii sana bunun için para da vermem gerekiyor sanırım baksana baban şimdiden para istiyor.'' dedi alayla.

''Babama hiç bulaşma para falan da istemiyorum senden.'' dedim kestirip atarak.

''Baban öyle demiyor ama.''

''Off ne diyormuş babam?'' dedim tek kaşımı kaldırarak.

''Kızımdan ayrılırsan her ay hesabına para yatıracaksın dedi.''

''Off bu adam beni öldürecek.'' deyip tekrar bir of çektim ve yönümü değiştirip balkon korkuluklarına dirseklerimi dayadım.

''Babandan haz etmiyorsun.'' dedi. Cevap vermek yerine sadece susup manzarayı izledim. Bir süre ses gelmediği zaman Uzay'a döndüm. O da benim gibi kısık gözlerle etrafı izliyordu. Gözlerini bana çevirdi. Göz göze geldik. Gözlerimi ondan çekip içeriye yöneldim. Tam kapının içerisinden girecektim ki kolumdan tuttu. Tek kaşımı tekrar kaldırdım ve önce eline sonra ise kehribarlarına baktım. Kolumu çekip beni kendine daha da yaklaştırdı. İnşallah aklımdaki şey olmaz. Hayır hayır yaklaşıyor. Dudaklarımız arasında milimler varken yandan güldü ve kafasını sol tarafıma götürüp konuşmaya başladı. ''Doğum günün kutlu olsun Günay Işık. Bugün senin aslında ölüm gününün başlangıcı. Bundan sonra sana hayatı yaşatmayacağım.'' dedi ve gülerek sol tarafımdan geçip gitti.

İşte bende tam olarak bundan korkuyordum. Babam gibi yaparsa bana. Bana da el kaldırırsa. Gözlerim yine doldu taştı. Artık çok yoruldum. Hayattan, babamdan, herkesten yoruldum. Bu dünya bana zehir. Acaba kaçıp gitsem mi?

Balkonda put gibi duruyordum. Göz yaşlarım kendini serbest bırakmıştı. Hafif esen rüzgarı bile hissetmiyordum. İlkbaharın son ayındaydık ama hava o kadar sıcak değildi.

''Günay kızım'' dedi Selma Hanım. Göz yaşlarımı Selma Hanım görmeden sildim. Yüzüme sahte bir tebessüm ekleyip ''Efendim.'' dedim. Bir süre gözlerime baktı baktı baktı ve ''Sen ağladın mı?'' dedi şüpheyle.

''Hayır ağlamadım... Rüzgar-rüzgarda-''

''Yalan söylemeyi bile beceremiyorsun Günay. Ne oldu anlat bana.'' dedi.

''Yok bir şey.'' dedim. Hemen ellerimi tuttu ve gözlerimin içine baktı. ''Günay bak artık siz nişanlısınız, ben senin annen sayılırım anlat bana ne oldu güzel kızım?'' dedi. Cevap vermedim. Ne diyecektim oğlun biz evlendikten sonra bana çok kötü mü davranacak diyeyim. ''Uzay mı bir şey yaptı?'' diye sordu. Evet.

''Ha-hayır.'' dedim sertçe yutkunarak. Ne zaman yalan söylesem sesim titrerdi.

''Ben anlayacağımı anladım kızım üzme kendini ben Uzay'la konuşacağım merak etme sen.''

''Hayır hayır Uzay bir şey yapmadı.'' dedim hemen telaşla. Onun dırdırını çekemezdim. Şimdi gelir çocuk gibi hemen anneme şikayet etmişsin der eminim.

Zorla EvlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin