"Sevgili günlük,
Antrenmandaydım ve günüm fazlasıyla yorucu geçmişti. Antrenman maçlarının tahmin ettiğimden beni daha fazla yoracağını kimse bilemezdi tabii. Antrenman maçını (maça çıkan) takımı ikiye bölerek yapıyorduk ve gayet güzel de ilerliyorduk. Maçta bir iki tur döndükten sonra sonunda file önüne geçtim ve tam pası smaç için kaldırdığım anda salonun kapısı açıldı. Sporcular içeriye girerken gözüme ilk o çarptı. Ona ilk defa baktığımda hemen gözgöze gelmiştik. Nedenini bilmediğim bir şekilde ona bakmayı durduramıyordum bunu bir güç engelliyordu. Gözgöze geldiğimizde sanki her şey slow motion'a dönmüştü. Maçta tam olarak neler olduğunu hatırlayamasam da onun gözleri hala aklımda; ela renkliydi. Onunla gözlerimizin değdiği ilk andan beri kalbim normalden daha değişik atıyor. Bu aşk mı? Daha onun ismini bile bilmiyorken böyle hissetmem çok tuhaf. Lanetlenmiş gibiydim, ama kötü anlamda değil. Ona bakmaktan asla şikayetçi değildim, ona sonsuza kadar bakabilirdim. Üzgünüm sevgili günlük bugünlük bu kadar, yarın ki antrenmanda tekrar onu göreceğim. Antrenmandan hemen sonra yeni haber getiririm, görüşürüz!"*Esner ve günlüğünü yastığının altına koyar*
- İyi geceler sevgili günlük..
*Dedikten sonra derin bir uykuya dalar*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐓𝐡𝐞 𝐒𝐩𝐢𝐤𝐞
Teen FictionOnu salonda ilk defa gördüğümden beri kalbim asla eskisi gibi atmayacaktı. Onu sürekli izleyecek, bundan hiç bıkmayacaktım ve hatta zevk bile alacaktım. Nedenini bilmiyordum ama bir güç ona bakmamamı engelliyordu. Tam her şey iyileşti derken farklı...