12

6.1K 228 26
                                    

Bir iki gün boyunca Buğu'yla yüz yüze görüşememiştim.
Sadece arada fotoğraflaşıyorduk.

Bana annesinin bir hafta boyunca burda kalacağını söylemişti. Ama ben bir hafta boyunca onsuzluğa nasıl dayanacaktım bilemiyorum.

İlk gün bir şekilde geçmişti. Hatırlamıyorum.

Ama ikinci gün her şey zulüm gibi gelmeye başlamıştı. Nereye baksam aklıma geliyordu. Derslerin hiçbirine odaklanamamıştım. Dizi izlediğimde bile çıkmıyordu zihnimden.

Birini sevmenin bedelini yavaş yavaş ödüyor gibiydim. Kalbimdeki sızıyı ne fotoğrafları ne de anılar giderebiliyordu. Acilen onu görmem, sesini bir şekilde duymam lazımdı.

Telefonu elime aldım.

"Buğu"

"Efendim canım:)"

"Size geleyim mi, hem annenle tanışmış olurum. Ne dersin??"

"Bilmem ki."

Beni yalvartmak istiyordu.
Onu az çok tanımaya başlamıştım ve biraz sadist olduğuna yemin edebilirdim. Ve bu düşünce çoğu zaman beni heyecanlandırıyordu.

"Nolur.. dayanamıyorum. Seni görmem gerek."

"Annem ne der bilmiyorum,  ama istersen sorabilirim. "

"Lütfen:'( "

1 dakika boyunca evin içinde volta attım. Hayır demesinden çok korkuyordum.

Nihayet bildirim sesini duyduğumda elim heyecandan titriyordu. Hemen ekranı kaydırdım.

"Öğlen yemeğini beraber yemeye ne dersin:)"

"Şükürler olsun derim"

Telefonu kapatıp sabahtan kalma pijamalarımı değiştirdim telaşla ve telefonumu da alıp kapıyı kapattım.

Koştura koştura merdivenleri indim ve kapıyı tıklattım.

Anında açılmıştı.

"Hoşgeldin."

"Hoşbuldum."

Yanağıma uzanıp küçük bir öpücük kondurdu. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissettim.

"Hadi gel içeri."

Ürkek adımlarla içeri girdim. Açıkçası bir ilk yaşanacaktı ve ben sevdiğim kızın annesinin yanında elimi kolumu nasıl tutacağımın planlarını yapmaya çalışıyordum.

Ev eski düzeninden çok farklıydı. Her şey nizamiydi, düpdüzgündü. Açıkçası bu durum evin tüm havasını değiştirmişti. Ve beni geren başka bir durumdu bu.

Bir iki gün öncesini hayal ettiğimde, evin eski salaşlığını özlediğimi fark ettim. Her şeyin hem düzgün hem de düzensiz oluşu... bana hep Buğu'yu anımsatıyordu. Ama şimdi bambaşka biri gibiydi.

Oturma odasına doğru Buğu'nun arkasından ilerledim. Annesi ocağın başında tencereyi karıştırıyordu.

"Hoşgeldin kızım."

"Hoşbuldum a-"

İçgüdülerim bana anne demem gerektiğini söylese de aklım fazlasıyla karışmıştı. Anne desem yanlış anlaşılır mıydım? Teyze desem kaba mı dururdum? Ne demem gerekiyordu ki?

Bu kadar saçma sapan bir şey bile elimi ayağımı dolaştırmışsa gelecek dakikalarda ne yaşanacaktı bilmiyorum.

Buğu'ya yan gözle baktım ama o sanki benim soğuk terler dökmemden fazlasıyla hoşnut gibiydi.

sexual tension (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin