sexual tension (gxg)

19

Buğu çırılçıplak adamı ayak bileklerinden sandalyeye bağlamıştı, aynı şekilde gövdesini de.

Ağzındaki bantı çıkardı.

"Bağırmak çağırmak yok, çok fena yaparım."

Resmen herifi rehin almıştık.

Ne olacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Biraz korkuyordum açıkçası. Ama susmaktan başka çarem yoktu.

"Bir daha ona yavşamaman için ne yapmak lazım? Söyle."

İçim kıpır kıpırdı. Rahatça oturamıyordum.

"Anlaşma yapacağız. Sen istediğini alacaksın, ben de öyle. Yeterince adil."

Oktay kafasını kaldırıp Buğu'ya baktı. Ne hissettiğini yüzünden anlayamıyordum.

"Ben dahil olmak değil sadece görmek istiyorum."

"Ne?"

Buğu ayağa kalkıp kahkahalar eşliğinde odanın içinde hızlı hızlı yürümeye başladı.

"Telefonun yok, kıyafetlerin yok, kimliğin bende..."

Durdu ve adama baktı.

"Burdan böylece çıkarsan şikayette bulunmayacağın nerden belli?"

Hiç bunları düşünmemiştim. Gerçekten çok zekiydi.
Kendimi bir filmin içindeymiş gibi hissediyordum ama her şey gerçekti işte. Ben o filmin içindeydim. Her şeyden bihaber bir şekilde.

"Söz veriyorum öyle bir-"

"Öyle bir şey yapmaya kalkarsan gelir seni bulurum."

...

"Duydun mu?"

Oktay başını salladı.

"Güzel."

Adamı çenesinden sıkıca kavradı.

"Ben sana istediğini vereceğim, sen de asla ağzını açmayacaksın ve muhattap olmayacaksın. Anlaşıldı mı?"

"A-anlaşıldı."

Buğu elinde tuttuğu meyve bıçağını masanın üstüne bıraktı. Ve benim yanıma gelip ellerimden tuttu ve beraber lavaboya ilerledik.

Kapıyı çekti ve kilitledi.

"İyi misin?"

"Sanırım."

"Ben varken sana kimse bir şey yapamaz, bulur öldürürüm onu."

Başımı yana çevirdim.

"Bunu yapabileceğini biliyorum, ve bu korkutuyor."

"Senin için tüm dünyayı bile yangına çeviririm ben."

"Anlamıyorsun."

"Bana bakar mısın Ayla?"

Gözlerimi ona çevirdim. O hala zarif, kibar ve narin gözüküyordu. Kafam darmaduman olmuştu.
Sağ elimi alıp göğsüne yerleştirdi. Minik kalp atışlarını ufak ufak hissedebiliyordum.

"Ben seni seviyorum. Ve senin için her şeyi yaparım."

Gözlerim yaşarmaya başlamıştı. Her şey o kadar ani gelişiyordu ki artık hislerim bunu kaldıramıyordu.

"Ben de senin için her şeyi yaparım. Ama o itin önünde sevişmek istemiyorum anlıyor musun? Düşünmesi bile iğrenç."

"O zaman nasıl peşini bırakacak balım?"

Gözlerimden istemsizce yaşlar akıyordu.

"Başka bir yolu olmalı. Ben sadece.. istemiyorum. Korkuyorum."

"Başka tek bir yol var, o da benim adamı göremeyecek, duyamayacak ve konuşamayacak hale getirmem."

"Hayır, hayır..."

Ona sıkıca sarıldım. Mümkün olsa içerdeki iti kendi ellerimle bile boğabilirdim. Bu kadar kibar gözüken birinin altından böyle iğrenç birinin çıkacağını hiç düşünmemiştim. Hala bu fikre yabancıydım zaten.

"Bak aklıma bir fikir geldi. O piçin gözlerini kaparız, sandalyeye bağlarız. Ve o orgazmdan ölene kadar sevişiriz. "

Artık hiçbir şeyi ciddiye alamıyordum. Acıyla kahkaha attım.

"Sen gerçekten delisin."