Freaks | Taekook

{ İlk Kar }

İyi okumalar..~

Öylesine yazdım, bir beklentim yok. Okusanızda okumasanız da sağolun

::

Kar tanelerini avcumun içine hapis edip erimesini izliyordum. Bir tanesi daha düştü avcuma bir tane daha, gittikçe soğuyan havalar ve art arda yağan karlar. Kar'ı seviyordum, rengini mesela. Yerde olan pisliğin bulutlara yükselipte saf haliyle yere inmesini kast ediyorum. Etrafı süslemesini mesela. Gece yağıp don düştüğün de olsuşan huzurlu ışıltıların süslediği ortam. Ağaçların üstünü örtüp şevkatle sarmalaması yada. Bende bu karların süslediği ortama ayak uydurmaya çalışıyordum sadece.

Sabah kalktığım da hertarafın kar olduğunu gördüğüm de pijamalarımla kendimi kar'ın üstüne atmıştım. Kahkaha atarak kollarımla kar'ın üstünde hareket ettiriyordum. Çok zevkliydi. Kulağıma gelen bağırma sesleri es geçip yaptığım şeye devam ederken yüzüme yediğim karla yüzümü buruşturup yattığım yerden yerden kalkmıştım. "Pijamalarla ne çıkıyorsun dışarı hasta olacaksın sikik suratlı!" sesi kulaklarımda çınlarken yüzümdeki karları temizlemeye başladım.

"Ama Jimin ya kar ağzıma girip nefes boruma tıkanıp beni öldürseydi? Ne yapardın o zaman? Yemin ederim ruhumu ecelin yapardım haberin olsun"

Bu söylediğime kahkaha atıp elini beline koydu. "Kalk soğuk ulan! Götüm dondu eve gir" emir vermeye başlamıştı bıkkınlıkla. Umursamayıp gülerek kendimi tekrar attım karın üstüne. Kar'ı kucaklayıp cenin pozisyonu alınca Jimin "Namjoon hyung gel şunu eve sok ben yapamıyorum" diye bağırdı. Kar'a temas eden dudaklarımın üstünde dilimi gezdirdim. Aniden pijamamın boyunluğundan yapışan el beni yukarı çekerken elimle ala bildiğim kadar kar aldım. "İçeri gir- bırak o karı- söz dinle Taehyung" iki eliyle belimi kavradı.

Elimdeki karı ağzıma bastım. Donan dilimi es geçip yemeğe başlayınca Jimin elimin üstüne vurmaya başladı "Pis lan o - tükür onu - iğrençsin Taehyung"eliyne çenemi kavradı. Kalçam yukarı kalkmış başım aşağı gidince kan beynime hücum etti. Damarlarım belirginleşince öksürmeye başladım. "Ölüyorumğğ imdattğğğ!" dememle Jimin sırtıma yumrugunu geçirdi, Namjoon hyung kahkaha atmaya başladı. Belimi bırakınca yüz üztü karı boyladım. Elimi başıma götürüp tuttum. Etraf dönüyordu. "Namjoon hyung niye 2 tanesin?" diye sorduğumda başıma yediğim tokatla tısladım.

"Eve girin artık dondum yaa" Jimin bıkkınca söylenip bizi takmadan eve ilerlemeye başladı. Namjoon hyung bana bakıp başını 'sen adam olmazsın' anlamında sallayıp eğildi ve belimden tutup sırtına attı. Başım kalçası hizasına gelince fark etmiştim. Namjoon hyung boxserıyla dışarıya çıkmıştı. Bu görüntüye "Kalçaların güzelmiş hyung" diye gülünce kalçama yediğim tokatla sesimi kesmiştim. Eve doğru adımlayıp kapıyı açarak içeri girdiğinde bedenimi saran sıcak havayla ani ürperdim. Mıyışmaya başlayınca hyung beni sert şekilde kanepeye attı. "2 gün sonra 20 olacaksın ama hala çocuksun" diye gülen hyunga "Rakamlar önemli değil bebeğim benim ruhum genç" diyi ayağa kalkarak kanepenin başlığına oturdum. Elini alnına vurup önüme oturdu.

Başımı kaldırıp duvardaki saatten saate baktım. 07.45 ; Erken uyandığımı biliyordum ama bu kadarını tahmin etmemiştim. Gözümü ovup üstüme baktım. Pijamalarımdaki karlar eriyip üstümü ıslatmıştı. "Ben üstümü değiştirip geliyorum bebeklerim" diyip başlıktan takla atarak indim. Bana arkadan küfür edenleri duymamazlıktan gelip merdivenden yukarıya çıkıp odama girdim. Odam sadeydi ama tam zevkime göre dekore ettirmiştim. Duvarlar siyah ve bordo rengiyle kutsanırken, eşyalarım matt siyahtı. Dolaptan siyah kalın boğazlı kazak ve kalın pantolonlarımdan birini alıp giyindim. Makyaj masama oturup saçımı taradım. Uzadığından toplayıp lastikle yukardan sabitledim.