ten - engagement

292 53 165
                                    

engagement

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

engagement

Ayana'dan;

Üstümdeki iğnelerin batmaması için hareket etmeye çekinirken etrafımda dönüp duran orta yaşlı kadına baktım. Yaklaşık yarım saattir üstümdeki elbisenin ölçülerini alıyordu.

Karşıma geçip süzdükten sonra yanda duran tahta masadan iğneyi aldı ve elbisenin bel kısmına dürttü. Bana batmasından korkup nefesimi tutmuştum ama çık şükür ki korktuğum olmamıştı.

Eğer bu işlerin bu kadar zor ve yorucu olduğunu bilseydim kesinlikle hiç kabul etmezdim evlenmeyi. İki gün sonraki nişan için bile bu kadar yorulduysam düğün hazırlığını düşünemiyordum.

"Siz üstünüzü değiştirin, bu akşam hallederim elbiseyi." Kadını başımla onayladığımda birkaç saniye elbiseyi ve beni süzdü. Rahatsız olduğumu belli etmek için kıpırdandım. Hem bu elbiseden kurtulmak hem de bir an önce dönmek istiyordum.

Kadın tavrından bir şeyler sezmiş olacakların ki hızlıca selam verip çıktı.

Kenarda oturmaktan sıkılmış Ece Hatun'a baktım.

Ayağa kalkmış, birkaç adımda yanıma ulaşmıştı. "Çok sıkıldım, bir an evvel gidelim. Hiç değilse haminnenin buyurduğu işleri yaparım."

Gülüp üstümdeki elbiseyi çıkardım. Haminneyle aynı ortamda kalmaya katlanacak kadar sıkılmış olması mucizeviydi.

Hazırlanıp odadan çıktığımızda terzi adam gülümseyerek bizi karşıladı. Karısı kapıda bir seyyarla konuşuyordu.

"Prensesim, elbisenizin renk ve kumaşında bir değişiklik ister misiniz? Malumunuz bugün son dokunuşlar yapılacak."

"Teşekkür ederiz Gökalp Efendi."

Adım attığım sırada adam konuşarak durmamı sağladı.
"Sizi tutmak istemem ama gelinlik için kumaş ve numuneleri hazırladık. Bakmak istemez misiniz?"

Şaşkınca Ece Hatun'a baktığımda o gergince bana bakıyordu. O gitme fikrine kendini fazla kaptırmış olsa da gelinlik için şimdiden bir şeyler belirlemek istemelerine çok şaşırmıştım. Her şeyin bu kadar hızlı gelişiyor olması uyum sağlamamı bir hayli zorlaştırıyordu.

"Biz uygun bir zamanda tekrar gelip bakacağız numunelere. Şimdi buna vakit yok."

Adamı selamlayıp ısrarcı olmaması için hızlı adımlarla kapıya doğru ilerledim.

Pazar yerinin ortasındaydı bu terzi. Yıllardır saray halkına hizmet ederdi. Genelde ipek gibi el yakan kumaşlar satar, dikiş ipleri bile kaliteli olurdu. Bu gereksiz abartısı yüzünden de halk tarafından pek tercih edilmezdi.

chalice ❧ harutoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin