dizlerimin titremesi sen benim yanıma gelene kadar şiddetini arttırmaya devam ediyor. kalbim patlayacak, gözünün tam alt köşesindeki ben üzerine yemin ederim ki patlayacak. gözlerin gözlerimden bir saniye ayrılmıyorken ilk adımı atıyorsun, bir 'merhaba' ile. bu hissi tarif edebilecek kelimeler arıyorum bildiğim dört dil arasında, ancak bulamıyorum dilim tutuluyor. ve o an en çok korktuğum şeyin başıma gelebileceği aklıma geliyor. içimden yalvarıyorum birisinin beni duyması için. okulda iyi bilinen biri değilim, insanlar ulaşamadığı, iletişim kuramadığı kişilere pislik bulaştırmak isterler. beni ise öyle kirlettiler ki, saatlerce senelerce yıkansam temizlenmem. okulun sonuna kadar sürecek bu lanet. beni onlar gibi yargılamandan korkuyorum. bundan o kadar çok korkuyorum ki, kaldıramam sanıyorum. onlar gibi olmanı kaldıramam. ancak sen onlar gibi bakmıyorsun bana, yanımda nefes almaktan tiksinir gibi bakmıyorsun. korkuyorum, ilk konuşmamızın burada, okulun yarısının önünde olmasından korkuyorum. ellerim titriyor, nefes alamıyorum. anlayışla bakıyorsun bana. insanların altına yatarak mühendisliğin birincisi olduğuma inanmıyor gibi bakıyorsun. bu bana dünyaları veriyorsun gibi hissettiriyor, ancak bilmelisin ki na jaemin'in dünyası sadece sensin.