Yeni Komşu

1.9K 120 171
                                    

Seungmin

"Felix kalk üstümden!" diye bağırdım üstümde uyuyan aptal oda arkadaşımı üstümden atmaya çalışırken. "Ölüyorum kalksana!"

"Abartma küçücük bir şeyim zaten."

"Felix!"

Felix hiç rahatını bozmadan daha çok sarılarak üstüme yerleşmişti, en yakın arkadaş olduğumuz için böyle şeyleri hep yaşardık ama bu sıcakta hiç uğraşamayacaktım.

Felix'i üstümden ittiğimde yere düşmüştü, yere düşmesi ile bana küfür ettiğinde onun bu haline gülmüştüm, harika en yakın arkadaşlık böyle olur.

"Gidip sevgilinle uyusana neden hep benim yanımdasın?"

"Konuşmuyorum onunla."

"Ne oldu?" dediğimde somurtarak yanıma geldi, demek ondan durmadan bana sarılıp duruyordu. Üzgün olduğunda sarılmaya ihtiyacı oluyordu, bunu fark etmediğim için kendime kızmıştım.

"Suç ben de biliyorum gereksiz kıskançlık yaptım," dedi anında, gözleri dolarken. "Ama bana karışma diye barışması kalbimi kırdı."

"Jisung'ı biliyorsun," dedim saçlarını karıştırarak. "Sinirlenince ne dediğini bilmiyor, birazdan yanına gelir."

Cümlemi bitirmemle kapı çalınmış ve Jisung yüzünde üzgün bir gülümseme ile girmişti. Kavga etseler de hemen barışıyorlardı, birbirlerine sevgileri gururlarının önüne geçiyordu.

Okuduğum kitapta 'gurur korkuya taktığımız lakap' demişti, öyleydi.

"Sizi yalnız bırakayım." dedim ikisine gülümseyerek, aptal çocuklar.

Salona geçtiğimde Jeongin'in koltuğa yatmış uyuyor olduğunu gördüm, yine dizi izlerken sabahlamış bebek.

Liseden beri dördümüz çok yakın arkadaştık, Jisung ve Felix en başından beri arkadaş gibi değillerdi bu yüzden kabul etmeleri çok zor olmamıştı. Üniversite de aynı eve çıkma kararı kalmıştık, ikinci senemiz de ise küresel bir virüsün bütün ülkeyi sarması ile karantina altına girilmişti.

Karantinanın üçüncü haftasındaydık, en başından her şey eğlencesi geçse de şimdi sıkılmaya başlamıştık, beraber olduğumuz için eğleniyorduk aslında bazense 'yine mi sen' bakışları atıyorduk.

"Uyansana!" dedim Jeongin'i uyandırmak için omzundan dürterken. "Kardeşim uyansana!"

"Geldik mi?"

"Geldik, geldik."

"Nereye geldik lan?" diye aniden ayağa kalktı. "Yolda mıyız? Kaçırıldım mı? Yoksa yarı hayvan yarı insan mıyım?"

"Sen yine gece ne izledin?"

"Yemek yapsana."

"Annenizim sanki!" diye söylenerek odadan çıktım, evde üç çocukla yaşamak verdiğim en yanlış karardı.

"Yapmasın yemek!" diye atladı kapıdan Felix. "O yapmasın ölüyorduk az kalsın!"

Hep yemeği üstüme yıktıkları için en sonunda bütün baharatları bol bol katıp hepsini zorla yedirmiştim.

"Sevgilim bize kahvaltı hazırlar." dedi Jisung, Felix'e kollarını dolayıp yanağına bir öpücük bırakırken.

"Siz daha ayrılmadınız mı?" dedi Jeongin. "Ben bu evde çift görmek istemiyorum!"

Yeni sevgilisinden ayrıldığı için psikolojisi bozuktu, o yüzden sabahtan beri sadece depresyon müzikleri dinleyip dizi izliyordu.

"Git ekmek almaya." dedi Felix, Jeongin'e fırlatmak için bir şey ararken, ardından Jisung'ı salona Jeongin'in üstüne düşene kadar itmişti, kendiside daha sonra üstlerine atladı.

"Neden ben?" diye isyan ediyordu Jeongin. "Ben bunu hak edecek ne yaptım? Şerefsiz Baekseok! Beni neden terk ettin?"

"En küçükler ekmek almaya gider." dedim ona dil çıkararak hava almak için balkona geçerken, telefonumdan day6-shoot me şarkısı açarak balkonda dans etmeye başladım.

Kendimi kaptırmış dans etmeye devam ederken karşı binanın balkonunda birinin beni izlediğini fark ettim, ona döndüğümde bakışlarını kaçırmıştı.

Siyah kısa saçları olan yakışıklı bir çocuktu, cidden gördüğüm en yakışıklı insanlardan biri olabilirdi.

Bana el sallayıp gülümsediğinde ben de ona el sallayıp gülümsedim, daha önce onu görmemiştim yeni taşınmış olmalıydı, gerçi ev, iş, okul dışında pek sosyal hayatım yoktu, bir çok komşuyu tanımıyordum bile.

Balkona turuncu saçlı bir çocuğun girip ona çağırması ile son kez bana dönüp içeri girmişti, bir süre sonra içerden yemek kokuları geldiğinde ben de içeri girdim.

"Çocuklar," dedim mutfakta boş sandalyelerden birine otururken. "Karşı binada hiç siyah saçlı yakışıklı bir çocuk gördünüz mü?"

"Gidip çocuk mu kestin?" dedi Felix benimle alay ederek. "Sonunda bir aşk hayatın var! Dersler ile evleneceksin sanıyordum."

"Felix çocuğu az önce gördüm."

"Ben de Jisung'ı ilk gördüğümde hoşlanmaya başlamıştım!"

"Öyle mi yapmıştın?" dedi Jisung flört eder şekilde.

"Kusacağım şuraya." dedim yüzümü buruşturarak onlara bakarken, ilişkileri aslında sevimliydi ama onları şımartmaya gerek yok.

"Çocuklar!" dedi Jeongin mutfağa koşarak girerken, nefes nefese kalmıştı. "Az önce aşık oldum!"

"Bu hayatı çok hızlı yaşıyor," dedi Jisung şaşkınlıkla. "Dün Baekseok diye ağlamıyor muydun kardeşim?"

"Ay o kim be unuttum onu," dedi yerinde neşeyle zıplayarak, insanlara çabuk alıştığı için çabuk üzülüyordu. Baekseok ile ilişkileri çok uzun sürmemişti ama alışmıştı ona. "Çok yakışıklı! Adı Changbin, karşı binada bizimle aynı katta oturuyor, taşınalı bir kaç ay olmuş. "

"O çocuğun ev arkadaşı olmalı." diye mırıldandım kendi kendime.

"Numarasını verdi ama bilmiyorum, sizce erkeklerden hoşlanıyor mudur?"

"Gay radarına girdiyse öyledir." dedi Felix gülerek, gay insanların gay radarı olur.

"Çok tatlı biri!"

Jeongin, Changbin'den bahsederken aklıma balkondaki çocuk geliyordu, neden geldiğini bilmiyorum sadece gülüşü aklımdaydı işte.

__________

Minific olduğundan 10 bölüm falan sürecek ama sevimli bir şeyler olmasını istiyorum

Yan shiplerim böyle olacak hep aynı shipler olduğundan bir farklılık olsun istedim ve bu shiplere çok kitap görmediğim için onları yazmak istedim

VE HYUNMİNE ÇOK AŞIĞIM

Komşu•hyunmin✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin