Hyunjin
İçeri girdiğimde her an ağlayacak gibi hissediyorum, anlamıştı işte, ona aşık olduğumu fark etmişti ama Hyun olduğumu anlamamış mıydı? Unutmuştu beni, o benim hayatımı değiştiren kişiydi ama ben onun için hiçbir şey yapmamıştım ki, sadece acıdığı bir çocuktum işte.
Salona geçtiğimde kimse yoktu, dün neşeli çığlıklar ile sarıldığım yastığa şimdi ağlayarak sarılıyordum.
Onu arayamazdım, konuşmak istemiyorum, hoşlandığı biri varsa duymak istemiyorum, beni reddetmesini istemiyorum.
Aptallık yaptım, çok belli ettim ama dayanamıyordum ki, rol yapmak çok zordu, o karşımda dururken heyecanımı belli etmemek çok zordu. Ona aşıktım işte nasıl arkadaş gibi davranabilirim?
Korkuyordum, ya onun için sadece tatilde tanıştığı çirkin bir çocuktan ibaretsem?
O her zaman bana güzel olduğumu söylerdi, çirkin değildim ki ben, Seungmin bana asla yalan söylemez.
Aptal güzellik algıları yüzünden çocukluğum ve ergenliğim berbat geçmişti, kısaydım, kiloluydum, dışlanan her özellik bendeydi, çirkin hissediyordum, çirkin hissettiriyorlardı.
Sevilecek biri değildim ama o sevildiğimi hissettirdi bana, aklımdaki gibi kalmasını istiyorum, o yıl benden hoşlandığını düşünüp duruyordum ama şimdi bu ihtimal çok uzak geliyordu, bir insan neden beni sevsin ki?
"Aynen Minho ramen kalmamış," dedi Chan içeri girerken. "Siktir, Hyunjin ağlıyor musun? Minho arayacağım seni, sakin ol ben yanındayım onun, tamam çabuk gel o zaman."
Chan yanıma oturduğunda ona hemen sarıldım, Chan her zaman abim gibiydi, küçükken hep yanımda olmuştu, diğer çocuklar benle dalga geçtiğinde hep beni korumuştu.
Seungmin de Chan de beni korumuştu ama işte farklıydı, Chan beni kardeşi gibi korurken Seungmin farklı koruyordu, farklı bakıyordu.
Bir süre sadece ağlayarak durmuştum, Seungmin kaba biri değildi arasam bile kibarca reddederdi beni ama ben buna bile hazır değildim.
"Ne oldu kardeşim?"
"Chan, her şeyi mahvettim sanırım, artık arkadaş bile olamayacağız."
"Seungmin bir şey mi dedi? Kalbini mi kırdı o çocuk? Gidip konuşayım mı onunla? Nasıl kalbini kırar?"
"O kırmadı! O kırdı ama bilerek yapmadı ki, benden hoşlanması için onu zorlayamam ki, onun suçu değil, kimsenin suçu değil ama canım yanıyor işte."
"Hyunjin nerede?" diye içeri daldı Minho. "Ne oldu neden ağlıyorsun?"
"Yuh ışınlandın mı?" dedi Chan şaşkınkınlıkla.
"Hyunjin ağlıyor dedin."
"Beni bu kadar sevmeyin daha çok ağlarım."
"Ay ne oluyor be?" diye içeri daldı Changbin. "Neden zırlıyor bu?"
Changbin'in yüz ifadesi ile güldüğümde Minho, Changbin'e kızmıştı.
"Çocuk güldü işte ne kızıyorsun?!"
Minho diğer yanıma oturduğunda Changbin de önümde oturdu, çocukken hiç sahip olamadığım yakın arkadaşlara sahiptim, hep yanımda olan insanlar vardı, dışlanmış hissetmiyordum artık.
"Ne oldu bebeğim sana?" dedi Changbin, hepsi bana bazen bebekleri gibi davranıyordu. Sanırım en küçükleri olduğum içindi bu.
"Seungmin'e tatildeki çocuk olduğumu belli etmeye çalıştım ama fark etmedi, hoşlandığı kişiyi sorduğumda ise biri var gibi bir şey dedi ve en sonunda ondan hoşlandığımı fark etti! Şimdi nasıl yaklaşacağım ona? Bunu biliyorsa hep bana uzak duracak, biliyorum onu karşı tarafı kırmamak için yavaş yavaş uzaklaşır. "
"Siktir," diye mırıldandı Minho. "Hepsi bir anda mı yaşandı?"
"Sonra ne yaptı?" dedi Chan. "Direkt içeri mi kaçtın?"
"Numarasını verdi."
"Arasana!" diye atıldı Changbin.
"Yapamam!"
"Ben arayayım o zaman ver."
"Changbin manyak mısın ne diyeceksin?"
"Hyunjin bir daha ağlarsa seni boğarım diyeceğim."
"Onun suçu yok yapma."
"Onu çok mu seviyorsun?" dedi Minho saçlarımla oynayarak.
"Ben kendimi sevmezken onu sevmeye başlamıştım zaten, onun sayesinde kendimi sevmeye başladım."
"Ağlayacağım şurada," dedi Chan. "Ben aşk acısı çekerken sorun değildi de sen böyle ağlayınca üzülüyorum Hyunjin."
"Sen ne aşk acısı çektin be?" diye atıldı Minho.
"Bebeğim pardon da zamanında ağzıma sıçtın."
"Sen de hep beni kıskandırmaya çalıştın."
"Çünkü seni Changbin ile sevgili sanıyordum."
"Duymamış olayım," dedi Changbin kusma sesleri çıkararak. "Düşüncesi midemi bulandırdı."
"Seni döverim."
Atışmalarına gülmeye başladığımda diğerleri de sonunda ben güldüğüm için gülmüştü, hepimiz yüksek sesle kahkaha attığımız da delirdiğimizi düşünmeye başladım.
"İyi ki varsınız çocuklar."
"Ben bile ağlayacağım artık." dedi Changbin ardından ayağa kalkarak hepimize yastıkla vurdu.
"Bu ne içindi?" dedi Chan.
"Bilmiyorum manyaklık yapmam gerek."
"Sen çıldırmışsın."
Aklıma tekrar Seungmin geldiğinde ağlasam mı gülsem mi bilemedim, onu bulmuştum ve onu yine kaybetmiştim, yine de Seungmin'i bulmuştum, beni reddetse de buradaydı.
"Arayacak mısın?" dedi Chan.
"Bilmiyorum, sadece uyumak istiyorum, rüyamda belki beni sevdiğini görürüm."
"Gidip bağlama büyüsü yapayım mı?" dedi Changbin hepimiz ona kötü kötü baktığımızda masumca gülümsedi. "Şaka!"
______________
Hyunjin uzun zaman sonra onu gördüğü için kendisini sevme ihtimali vermiyor, toplum yüzünden kendinden nefret ettiği dönemler yüzünden ondan hoşlandığını düşünemiyor
Yaşadığım için anlıyorum :')
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komşu•hyunmin✔️
Fanfiction"Sen de sıkıldın mı?" -hyunmin -jilix, banginho, changin [06.07.21 -12.07.21] [kpop ship] - minific