21. BÖLÜM - GÜÇ.

16.5K 1.6K 655
                                    

40 bin okunmaya ulaşmışız! Destekleriniz için hepinize teşekkür ederim.

Keyifli okumalar. Lütfen oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın. 💙

🐺

Nerede olduğumu bilmiyordum. Kapkaranlık bir yoldaydım ve sonunda beyaz ışık vardı.

"Lan," diye fısıldadım. "Bu beyaz ışık, o beyaz ışık olmasın!" Önümde gözlerimi kamaştırarak uzanan ışığa baktım.

Lan öldüm mü aq? İyi kontrol edin bayılmışımdır hıaaammınaa.

Birdenbire büyük bir güçle beyaz ışığa çekilmeye başladım. "Hayır," diye çırpındım. "Allah'ım şimdi olmaz. Çocuklarımın babişini yeni bulmuşken olmaz!" deyip kaçmaya çalıştım ama olmadı. "Ulan Rose," dedim bağırarak. "Neredesin Allah'ın büyücüsü! Bir şey yap yaşat beni."

İstemsizce ağlarken, "Allah'ım lütfen..." diye mırıldandım. "Söz veriyorum bir daha annemin temizliğinden kaçmak için sakat taklidi yapmayacağım. Söz, bir daha anneannemin telefonuna bilerek virüs bulaştırıp para karşılığı virüsü temizlemeyeceğim. Söz, valla bir daha misafir çocuklarını dövmeyeceğim. Valla söz!"

Ben bu sözleri ederken çoktan beyaz ışığa bulaşmıştım. "Aman da aman, nereye geldik," diye söylendim gerginlikle etrafıma bakmaya çalışırken ama hiçbir şey göremiyordum. "Umarım Ebru ben ölünce başka en yakın arkadaşlar bulmaz kendine. Eğer yaparsa ona musallat olabilir miyim Allah'ım?"

Derken birden bir şey oldu. Tüm kanım kaynamaya ve başıma ağrılar girmeye başladı. "Ne oluyor?" diyerek elimi başıma bastırmaya çalıştım.

Vücudum adeta uyuşurken yere çöktüm, tüm kemiklerimin kırıldığını hissederken büyük bir acı duydum. Ve bir şey oldu... Bedenim gitti ve ben başka bir şey oldum. Bir şey... Bir tilki...

"Bu ne be!" diye bağırdım fakat mırıl mırrıl bir ses çıktı. Telaşla kendime baktım. Neler oluyordu? Bana ne olmuştu? Ağlarcasına bir ses çıkardım.

Benim saçlarım kırmızıydı ama şuan adeta bir kar gibi bembeyazdım. Kendi etrafımda dönmeye başladım ve döndükçe iki şey farkettim. Biri kafamdaki taç, diğeri de beni takip eden bir kuyruk... Daha doğrusu birden fazla kuyruk.

Daha dikkatli baktım...

Ve gördüğüm şey ile nefesim kesildi çünkü tam tamına dokuz tane kuyruğum vardı.

🐺

Gözlerimi açtığımda ilk yaptığım şey arkadaşlarıma bakmak, uğurlu cümlemi fısıldamak ve bedenimi kontrol etmekti. Şükür ki gördüklerim rüyaydı.

Rüyanda da tilki olmazsın be Allah'ın manyağı!

Uyanmamın üzerinden birkaç saat geçmişti, normal bir odaya alınmıştım. "Ay," diyerek hemen yanımdaki Boris'e döndüm. "Seninle çocuk yapamadan öleceğim diye çok korktum Boris," dedim o beyaz ışığı gördüğümde içimde oluşan endişeyle.

Boris sözlerim üzerine güldü ve yanağıma elini koyarak sevdi. "Benden çocuk yapmak istediğini bilmiyordum," dedi çapkın bir göz kırpmayla.

Sevgilime saçmalama bitch adlı bakışımdan fırlattım. "E sen yakışıklısın," dedim kendisini gösterek. Ardından da kendimi gösterdim. "Ben de adeta cennetten düşmüş bir melek gibi güzel, Havva ile Adem'in yediği yasak elma gibi çekici, masallarda anlatılan prenseslerden daha prenses, gelmiş geçmiş en harika, kaina-" Boris artık dayanamamış olacak ki eliyle dudağımı örttü.

"Tamam güzelsin," dedi inandırmak istercesine. "Tanrı şahidim olsun çok güzelsin ama lütfen artık sadede gel."

Türkçe, "Ay aman," dedim gözlerimi bayarak. "Öyle bir söylüyor ki duyan da beni egolu birisi sanacak. Peh," deyip Boris'in dilinde, "Yani sen yakışıklı ve kaslısın, ben de güzel ve tatlıyım... Biz çocuk yapmayacağız da kim yapacak bebeğim!" dedim gülerek.

PABUCUMUN MÜHRÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin