Bölüm 1 ~Yeniden~

1.4K 47 34
                                    

Aybike'nin günlüğü

Merhaba günlük. Çok oldu ama geri geldim. En son yazdığım sayfadaki yazıları okuyunca gülme krizine giriyordum . En son 4. Sınıftayken yazmışım. Berk ile hayallerimizi kurmuş uz yine. Onunda yazısı var çok belli. Çünkü  o hep benden iyi yazardı.

Bu yazıyı yazdıktan sonra annesi bağırdı Aybike'ye

Şengül : Aybike haydi yemek hazır!

Dedi yüksek bir sesle.Aybike'de günlüğünün sayfasını kapatıp odasından çıktı. Masada  en  sevdiği yemeklerden biri olan  sarma vardı. Sarmaları görünce hemen  sandalyesine oturdu. Yemek yemeğe başladılar.

♣︎
Yemek bittikten sonra annesi ile masayı toparlamaya başladılar.  Oğlucan ile Orhan Asiyegilin yanına gitmişlerdi.Aybike tabakları ve çatalları mutfağa götürüyordu. Sengül'de masanın altını süpürüyordu. Aybike bir anda sırıtmaya başladı. Şengül bunu anlamış olacak ki elektrikli süpürgeyi kapatma tuşuna basıp Aybike ye döndü.

Şengül: Aybike sen niye gülüyorsun anlat bakalım.

Aybike:  Anne benim küçükken bir arkadaşım vardı ya. Hani adı Berk 'di

Şengül:  Şu 3 aylıkken  annesi bırakıp gitmiş.  3 aylıkken den beri bakıcılığı yaptığım, babası zengin olan Berk mi?

Aybike: Evet anne o Berk de neyse konu şu ben gardıropumun üzerini temizlerken günlüğümü buldum.

Şengül: Berk ile senin günlüğün dü o Aybike. Berk ile sen onu evlilik cüzdanı olarak  da hitap ederdiniz.

Aybike: Tamam anne hatırladım ama... küçüktük. O babası yüzünden orta okulu başka bir yerde gitmek zorunda kalmıştı. Kaç yıl geçti. Ben lise sona geldim.

Şengül: Aybike konuyu saptırdık. Ne diye gülüyordun hadi artık söyle.

Aybike: Tamam anne dur bekle günlüğümü getireyim.

Deyip odasına koşarak girdi. Günlüğünü yatağının üzerinden hızlıca alıp odadan çıktı. Annesine Berk ile yazdığı sayfayı açıp gösterdi.

Aybike'nin günlüğü,

Aybike Özkaya yım artık. Berk ile evlendik. Orta okulda da hiç ayrılmayacağız. Lisede de hiç bir zaman. Berk bana biriktirdiği paraları ile tek taş aldı. Hemde gerçek.

(Berk 'in babası zengin ama az cimri. O yüzden  Berk harçlıklarını biriktiriyor her zaman.)

Diz çöktü "benimle evlenir misin?" dedi.
Bende 'Evet!' diye bağırdım. Sonrada çantasından bir günlük çıkardı. Bana uzattı. Bu Evlilik cüzdanıymış. İmza attık. Artık ben bir Özakaya geliniyim.

Aybike ile Şengül bunları okurken bir yandan da kakır kakır gülüyorlardı.
Aybike okumaya devam etti. Bu yazılar Berk'in di.

Berk Özkaya olarak şunları yazıyorum ki karımın dediği gibi biz ömür boyu birlikte olacağız. 18 yaşında da tekrardan evleneceğiz.

Aybike dahada gülmeye başladı. Sonrada sırıtarak "Anne biz nasıl küçükmüş üz ya... bune böyle " dedi karnını tutarak. Çünkü artık gülmekten karnına ağrı girmişti.

Şengül: Ya siz neler yapardınız. Zaten birlikte doğmuştunuz. Çok aranızda gün farkı yoktu. Sen Berk'den 15 gün küçüktün sadece. Ben hemde Berk'in annesi gibiydim  hatırlatırım.

Aybike: Evet anne. Çocuk buraya ütülenmiş beyaz  gömlek , altında da lacivert pantolon ile gelir akşam giderken kırışmış iki üç düğmesi kopmuş gömlek ile giderdi. Pantolon un paçaları ya çamur oluyordu ya da un. Dört beş yaşında bile öyle giyiniyordu.

Dedi gülerek sonra tekrar lafına devam etti.
"Birde sen altın günlerinde Berk ile bana eşarplarından takardın. Hamur yoğurduk. Üstümüz başımız un olurdu. Sen mutfaktan bizi oklava ile kovaladın. "
Dedi tekrardan karnını tuttu ve devam etti lafına

"Bana oklava ile vuracakken Berk önüme geçerdi."

Şengül: Birde Berk kollarını açıp "Şengül teyze lütfen vurma Aybik ime " derdi ince  sesiyle. Sonra ben "Çekil!" diye bağırınca ağlardı.

Aybike, annesinin lafına girdi ve "Birde çil lerinin üstündeki yaşları koluyla silerek "Biz daha evlenecektik. Sen beni döv ama yakında karım olacak Aybike'ye dokunma " derdi. Sende yumuşardın."

Şengül ile Aybike yine gülmeye başladılar ki kapıdan biri girdi. Bu Alp'ti Aybike'nin hoşlandığı çocuktu. Aybike ortaokulda tanışmış ve lisede aynı okuları seçmişler di. Yani Aybike istediği mesleği Alp için bırakmıştı. Alp  zengindi. O  yüzden Şengül Alp'i  severdi. Aybike yüzünü Alp'e çevirdi. Yüzünde yine büyük gülümsemesi vardı. Ama onun arkasından okulda  en sevmediği kız Dilek girince Aybike'nin gülüşü kayboldu. Birde Dilek ile el ele lerdi. Aybike baya sinirlenmeye başladı.

Alp: Aybike hadi okulun yanında ki kafe ye gidelim.

Dilek: Bu arada Aybike biz sevgiliyiz.

Deyip Alp ile tuttuğu elini havaya kaldırdı. Nispet yapıyormuş gibi.

Aybike önce şaşkınlıktan bir şey diyemesede kendini toparlayıp "T- tamam geliyorum." Dedi ve odasına hızlıca girip kapının arkasından hırkasını aldı. Saçları zaten salınıktı. Kıvırcık saçlarını sevdiği için saçına hiç bir şey yapmadı. Hemen odadan çıktı. Ayakkabılarını giydi. Alp ile Dilek de giymişlerdi. Aybike 5 dakika önce karnını gülmekten tutuyordu. Şimdi ise ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Kapıdan çıkarken "Görüşürüz anne" dedi ve kapıyı kapattı.

♣︎

Kafeye geldiler. Cam kenarındaki bir masaya oturdular. Yol boyunca Aybike içinden off luyordu. Onları el ele görünce siniri bozuluyordu ama bir şey demiyordu. Menü geldi. İstediklerini söylediler . İçeceklerini içerken Dilek'in aklına bir şey geldi. Bir anda kahvesini masaya koydu.

Dilek: Aybike benim bir arkadaşım gelecek birazdan buraya. İngiltereden geliyor. Senin İngilizcen iyi deyildi. Konuşa bilecekmisin?

Dedi alaycı bir şekilde. Alp ile Dilek sırıtıyorlardı. Aybike daha çok sinirlendi. Tam lafa girecekken arkadan bir ses geldi.

X: Gerek kalmayacak. Çünkü ben  Türkçe yi biliyorum . Hem de bana  Aybike öğretti.

Dedi Aybike arkasını dönünce gördüğüne inanamadı. Bu küçüklük aşkı Berk 'di.

Aybike: Berk

Sizce Berk niye geldi?

Aybike ile Berk yine birbirlerini severler mi?

Evet yeni bir hikaye ye başladım. Aklıma bir anda geldi. Yazayım dedim. Beğenilmezse  devamını  yazmayacağım.

Çocukluk Aşkım AyBer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin