Hikayemin tanıtım videosunu hazırladığı için @babyplier'e çok teşekkür ederim.Ben çok beğendim umarım siz de beğenirsiniz.Bu bölümü sana ithaf ediyorum :))
Adım siyahtı benim,yoksundum beyazdan.Öylesine masum bir rengi kaybetmiştim hayatımda.
Kalbimde hala acısı taze bir yara, boğazıma takılan haykırışlarım vardı. Her gece süzülen gözyaşlarıma o kadar alışmıştı ki gözlerim, sızlanmıyordu artık.
Bir ayrılık ellerinizden birini tutmuşsa diğer eliniz boş kalmaz. Başka bir ayrılık daha gelir ardından. Sonra yalnızlık açar kollarını ve kucaklar sizi.
Hep öyle olmuştur.
Aynanın karşısında yıllanmış suratıma bakıyordum. Göz çevrelerimde oluşan kırışıklıklar ve arasına beyaz karışmış dağınık saçlarım benden habersiz geçen yılları sayıyordu. Birikmişlik vardı yüreğimde. Gözlerimden akan yaşlara aldırmadım. Yıllar öncesi ele geçirdi tüm bedenimi.
Titriyordu kalemim, vazgeçemezdim ama. Vazgeçmemeliydim..
İsmimi düşünüyordum. Bir ismim vardı ve insanlar bana o isimle sesleniyorlardı. Çok olmuştu bu ismi başkalarından duymayalı.
''Sıla''
Özlemişti kulaklarım..
Derin bir iç çektim, boğazım kilitlendi.
Hazırdım artık..
Masanın başına geçtim. Üzerindeki defterin ilk sayfasını açtım ve bir başlık attım.
''BEYAZDAN YOKSUN''
''Beyazdan yoksun hayatın karalanmış hayalleri''
....
YILLAR ÖNCE
Göz bebekleri soğuk bir hal almıştı. Belki de inkar etmek istediğim için hep aşkımızı sonsuz düşünmüştüm. Hayal kırıklıklarımın suratıma çarpılmasını istemediğim için hep geriye çekilmiş ve sorun yokmuş gibi davranmıştım.Taki o güne kadar. Benim bile kendimden sakladığım gerçeği, Hakan nefes bile almadan sıralamıştı.Tek bir cümle herşeyi özetlemeye yetecekken durmadan, susmadan, acımadan konuşmaya devam etti.
''Bitti artık anlamıyor musun? Defol git hayatımdan! Gerçekten seni sevebileceğimi mi sandın? Nasıl bu kadar aptal olabiliyorsun?'' dedi alaylı bir ifadeyle. Bir adım geriye çekildim ve derin bir nefes aldım.
''Ne olur daha fazla bir şey söyleme. Duymak istemiyorum sus artık!'' dedim gözyaşlarımı bir bir akıtıp yalvarırcasına.
''Ne oldu? Alay edilmek hoşuna gitmedi mi? Senin gibiler kaldı mı gerçekten bu hayatta?'' diye bağırmaya devam etti. Benim tanıdığım Hakan bu değildi. Bana daha önce hiç kızmayan, bana kıyamayan hatta gözünden bile sakınan adam kelimeleriyle canımı haddinden fazla acıtıyordu.
''Nasıl bu kadar kalpsiz olabiliyorsun anlamıyorum. Ağladığımı görmek hoşuna mı gidiyor? Benimle alay ettin, bana ilklerimi yaşattın ve şimdi bitiriyorsun. Bu kadar acı yetmez mi?'' titreyen sesim bana ne kadar dayanıksız olduğumu hatırlatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyazdan Yoksun
Teen FictionBeyaz bir renk midir sadece? Saflığın ve temizliğin simgesidir beyaz.İnsana güven verir,içini ısıtır.Ama bir sorun vardır.Üzerine vurulan her fırça darbesi bellidir beyazın hayatında. Darbelerden sonra yeni bir renge kavuşur. Sanmayın ki bu sadece b...