Sabaha kadar nezarette kalmalarının sabahı erkenden çıkartılıp eve gelmişlerdi ve jisungtan büyük bir trip yemişlerdi. Nasıl onsuz bu kadar eğlenerek let it go söylerlerdi diye hemde.
Onlar koltukta oturmuş jisung un ileri geri yürürken ettiği sitemleri dinliyorlardı. Tabi seung'un kafası Chan ın omzuna konana kadar.
Jisung bile şok olmuş hiç birşey diyememişti, çünkü o böyle konuşurken kimse uyumamıştı daha önce.
Jisung ağzı açık onlara bakarken Chan miniğin çok yorulduğunun farkına vararak onu kucaklamış odasına götümek için döndüğünde jisung un tek kaşı havada ona baktığını görmüştü.
Ne var şeklinde omuzlarını silkmeye çalışırken aynı zamanda seungmini uyandırmamaya çalışıyordu. Jisung un yüzündeki o gülümsemeyi gördüğünde off kamış ve seungmin in odasına yürümeye devam etmişti.
Gece saat sabaha yaklaşırken onlar yeni yeni şarkı söylemeyi bırakmıştı. Taki iki genç kız bir polisle kavga ede ede "belki canımız nezarethane çekti kardeşim tıkçan işte bizi illa suç işleyip bela mı olalım size" diye bağırarak kendi istekleriyle nezarete girerek "adamsan kitlersin" konuşmasından sonra birlikte oturup gülme krizine girmişlerdi.
Onlara garip bakışlar atan seungmin ve gülümseyerek bakan Chan ı görünce önce dönüp birbirlerine gülümsemiş sonra birleşik ellerini görüp aynı anda birbirlerini yere atmışlardı. Bunun üstüne bir hıçkırık krizi daha geçiren seungminle ortam iyice eğlenceli olmuştu.
Gece onlarla olan konuşmalarla sabaha kendini bağlandığında kızlar onlar giderken hala nezaretanedeydi. Giderken el sallamış bir daha görüşüceklerini söyleyip yine gülüşmüşlerdi. Tabi bu gece hiç uyumayan seungmine çok yorucu aynı zamanda eğlenceli geçmişti.
Ogünü ikiside dinlenmiş akşama doğru seungmin Felix i aramıştı önce.
"Alo?"
"Felix"
İlk cümle böyle geçtikten sonra Felix ağlamaya başlamış ne kadar korktuğuyla ilgili yarım saat konuşmuş sonrada nerde nasıl olduğunu sormaya başlamıştı. Seungmin ona herşeyi açıkladığında ilk hafta sonu geliceğini belirtmiş mutlu çığlıklarla telefonu kapatmışlardı.
Sonrasında yujin i aramış direk nerde nasıl olduğunu soran yujin e herşeyi açıkladığında onu nakil aldırmaktan zor vazgeçirmişti.
Biliyordu seungmin arkadaşını durdurmasa nakil aldırır hemen onun için buraya damlardı. Ama Felix ne olucaktı? zaten ilk zamanlarında çok zorlanmıştı birde böyle olunca dahada üzülürdü. Onunla da konuşmaları sona erdiğinde yujin hala bay kim e küfür basıyordu.
Seungmin ikisinede konumunu göndermiş odasında durmaktan sıkılıp salona bakmıştı önce. Tabiki ev sessizdi, jisung ve Minho bir saat kadar önce Busan a dönmüşlerdi. Yarın ikisininde okulları vardı.
Seungmin tereddüt etsede Chan ın odasına ilerlemiş kapı aralığından bakıp uyuduğuna emin olduğunda yanına yavaşça oturmuştu.
Sarı saçları yatağa dağılmış siyah sıfır kollusu biraz kaymıştı. dudakları hafif aralık duruyor göğsü ritmik şekilde inip kalkıyordu.
İşte bu sahne diye düşündü seungmin, bu sahne hep görmek istediği bir sahne olabilirdi.
Ne ara yanına kıvrılıp yattığını hatırlamıyordu ama hayal gücü ona oyunlar oynamak için uyumasını beklemişti.
Salonda oturuyordu ve yağmuru izliyordu, ona huzur veren damla sesleri ile birlikte etraftaki zencefilli kurabiye kokusu içi sıcacık olmuştu. Sonrasında beline dolanan sımsıkı kollar ve boynuna konan öpücük onu biraz huylandırsada daha çok hoşuna gidiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baby? | chanmin
General Fictionbirbirlerini tanımayan genç ikili farklı şeylerden kaçarken karşılaşılaşırlar ve birlikte kaçmaya karar verirler tıpkı gelecekte herşeyi birlikte yapmak isteyecekleri gibi. (ara verildi, yakında devam edicek)