cp.11

223 38 5
                                    

Sonraki günün sabahı. Seungmin in attığı dershane konumdan yola çıkarak geldiği binanın önünde duran sarı saçlı çocuk sadece bugün dersi olması için dua ediyordu.

Habersiz gelmemesi gerekti aslında ama bazı sorunlarından dolayı gelmişti. Bay kim artık onu çok rahatsız etmeye başlamıştı, sanki seungmin densonra kendini takmış gibiydi ve bu çok garipti. Sürekli karşılaşmışlar gibi yapıyordu ki yolları bile çok ayrıydı. Notlarını okulun nasıl gittiğini soruyordu? Sınavlar çoktan bitmişti. Oda dayanmayıp Seul e gelen otobüse atlamış, araçtayken annesine bazı şeylerden bahsetmişti.

Tabiki kadında oğlu gibi rahatsız olmuş yinede herşeyi ona bırakmasını söyleyip kapattırmıştı telefonu.

Elindeki konum onu bu dershanenin önüne getirmiş ama o şimdi ne yapıcağını bilmiyordu. İçeri girse sadece adını söyleyerek bulabilirmiydiki?

O hala düşünceleri ile boğuşurken kırmızı saçlı bir çocuk yanına gelip neye baktığını sormuştu. Ve Felix sadece bir arkadaşını aradığını zar zor söylemişti çünkü çocuğun gerçekten garip bakışları vardı.

"Ben Jungyoon, gel arkadaşını bulalım"

Sözcüklerinden sonra kolunu Felix in omzuna atmıştı ve okula doğru ilerlemeye başlamıştı. Bu ne samimiyetti böyle?

Okulun içine girdiklerinde bile omzuyla itmeye çalıştığı el çekilmemişti. Üstüne çocuğun arkadaşları gittikçe fazlalaşıyordu.

Felix tam kendi bulabiliceğini söyliycekken elindeki mangaya dalmış tatlı bir çocuğu itmişti arkalarındaki lerden biri.

Felix şok olmuş şekilde çocuğa bakarken Jungyoon da kolunu çekmiş çocuğa doğru eğilip birşeyler fısıldamaya başlamıştı. Arkadaş ortamları nasıldı bilmiyordu ama kenardaki sarı saçlı çocuk diğerlerinden farklı gibi duruyordu ama onlara katılmaktan çekmiyordu kendini.

Yerdeki çocuğun gözlüğünü aldığında artık müdehale etmesi gerektiğini biliyordu Felix.

"Hey! Yeter bırakın onu."

Bunları söylerken jungyoonu hafif itmiş çocuğun gözlüğünü de ellerinden almıştı. Kalan tayfa öylece çocuğa bakmışsada Jungyoon un tek kaşı havalanmıştı.

"Bu seni alakadar etmiyor, danışmadan sor arkadaşını."

Bu sırada kendini yana ittirmeye çalışan çocuğun bacağına dayanamayıp bir tekme geçirdiğinde koridordakilerde onlara dönmüştü.

Demek burda ilgilerini çekebilicek şey kavgaydı zorbalıkmış başka bir şeymiş karışmıyorlardı oysaki.

Arkadaş grubundan biri Felix e ilerleyip onu itmeye çalıştığında elini çevirip saçından tutmuştu, yavaş yavaş yere yaklaştırıyor çocuğun acı çığlıklarının bütün koridoru sarmasına izin vermişti.

Çocuğu yere itip öylece bıraktığında kalan kişilerin çoktan toz olduğunu görmüştü, saçlarını düzeltip yerdeki gözlüğü almıştı ve biraz olsun kitaplarını toplamış çocuğun yanına gidip gözlüğünü takmıştı.

Ona gülümserken "ben Felix" demeyi unutmamıştı.

Karatede siyah kuşak buralarda işe yarıyordu işte. O naif çocuk iki dakika için kayboluyor yerine sanki başka biri geliyordu.

baby? | chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin