20 (final)

97 9 0
                                    

Kibum kucağında yoogeun, minhonun kapısına dayanmıştı. Zili bir iki kez çaldıktan sonra kapı açıldı. Kibum yoogeunu minhonun kucağına verip kapıdan içeri girdi. Kapıyı kapattıktan sonra dizlerinin üstüne çöktü.

Minho onu şaşkınlıkla izliyordu.

"Minho çok pişmanım. Lütfen beni affet."

Minho bir kucagindaki sevimli minige baktı bir de yeredeki kibuma.

"Ayağa kalk kibum. Gel kanapeye oturalım."

Kibum bakışlarını ona kaldırdı. Minhonun bakışları o kadar soğuktu ki... Minho geçip kanepeye oturunca o da yerden kalkıp minhonun karşısına oturdu.

Yoogeun sanki her şeyin farkında babasının kucağına yerlesmi küçük başını koymuş ses çıkarmadan ellerini izliyordu.

"Ne istiyorsun kibum?" Dedi minho en sonunda sessizliği bölerek. Yoogeun un saçını okşamak ona iyi geliyordu.

"Beni affetmedi istiyorum."

"Sence bu mümkün mü kibum? Hem senin için kötü adam ben değil miyim neden şimdi özür diliyorsun?"

"Sana kızgın olsam da aşığım çünkü ve kötü birisi olduğuna artık inanamıyorum."

"Bana aşıksın öyle mi? Bunu söylemek için çok geç kalmadın mi?"

"Minho lütfen böyle yapma. Biraz da beni anlamaya çalış ne zamandır senin çocuğuna bakıyorum ve senin o güzelliği istemediğini düşünerek bakiyordum. Buna rağmen sana aşık oldum ben. Nasıl zor bir şey benim için biliyor musun?"

Minho önce biraz duyduklarını sindirmeye çalıştı. 

"Bana güvenmeyen biriyle olamam."

"San guvenmesem çocuğumu kucağına verir miyim?"

"O benim çocuğum! Şimdi burdan defol kibum. Seni gerçekten görmek istemiyorum."

kibum un gözleri doldu.

"ağlama." dedi minho. "sakın ağlama."

kibum göz yaşlarına engel olmaya çalıştı ama başaramadı. yoogeun da ağlamaya başladı. minho ne yapacagını hangisi susturacağını bilemedi ama kibum yoogeun un  ağlamasıyla kendi derdini unuttu. iki adamda küçük bebeğin susması için çabalamaya başladı. yoogeun en son susup minhonun kucağında uyuyakalınca ikisi birbirine ne kadar yakın olduğunu fark ettiler.

kibum dayanamayıp minhoyu öptü. minho önce geri çekilse de ne zamandır karşısında ki adamı deli gibi arzuluyor olduğundan vaz geçemedi.

ikisi daha derin öpüşmeye başladılar. minho yoogeun u sakince bırakırken kibumu sarmaladı kollarıyla.

kibum onun kollarında eriyordu. bir süre sonra minho kibumu durdurdu.

"dur böyle olmaz konuşmamız lazım tamam seni dinleyeceğim ama bu şekilde başlamak istemiyorum."

"minho..." dedi kibum biraz durduktan sonra konuşmaya devam etti. "sen nasıl istersen yeter ki beni yanından kovma."

"kovmayacağım ama hak etmediğinden değil seni sevdiğimden. sana ne zaman bu kadar aşık oldum bir anlasam zaten."

minhonun  lafı üzerine kibum sırıttı.

"ilk görüş?" minho ona gözlerini devirdi. kibum da ciddileşti. ikisi toparlanıp oturdular ve konuşmaya başladılar.

"biliyorum sana çok kötü davrandım ama seni kötü bir adam sanıyordum minho seni tanımaya başlayınca ve nasıl bir insan olduğunu fark edince sana öyle davranmaya devam edemedim zaten. en yakın arkadaşıma kandım. kim olsa kanardı minho ama artık biliyorum ki sen iyi bir adamsın. iyi bir baba olacağına da eminim yoogeun en baştan beri sana hasta zaten."

"övgülerin bitti mi?"

"bitmedi ve bitmeyecek de. sen benim için mükemmel olansın."

minho istemsiz gülümsedi. yoogeun da keyiflenmiş uykusunda gülümsüyordu.

**the end**




BENDEN BABA MI OLUR?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin