"Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima bir kadını gösterir."
MERHABA...
OKUMAYA BAŞLADIĞINIZ TARİHİ BURAYA BIRAKIN. :)
05/07/2021
☘
~ VİRAHA ~
Gün ışığının kucakladığı pencerelerden sızan ılık rüzgarın tenine fütursuzca çarparak geçen insanların koşuşturmaları durmak bilmezken orta yaşlardaki kadın bir kez daha etrafına göz gezdirdi.
Dakikalar sonra tüm gözlerden esirgediği, saçının teline zarar gelse canından can gidiyormuş gibi hissedeceği, biricik kızının mürüvetini görecekti ve kadın birazdan gerçekleşecek düğünde hiçbir eksiklik olmasını istemiyordu.
Siyah takım elbiseli garsonlar yavaş yavaş dolmaya başlayan köşkün salonunda, beyaz tüllerin sarmaladığı masalarda çoktan yerlerini almış olan konukları hoşnut etmek için oradan oraya koşuşturuyordu.
Salonda her şeyin tam istediği gibi olduğundan emin olduktan sonra kadının yeşil gözleri birkaç adım ötesinde beyaz ve mor renk tüllerle bezenmiş nikah masasına devrildi.
Masanın üzerinde güzel kızının en sevdiği renklerde sipariş verdiği gülleri görünce gülümsemeden edemedi.
Güllerin içerisinde kırmızı renktekiler kadının zihninde, kızının her daim al renge bürünmüş yanaklarını canlandırdığında gülümsemesi daha da genişlerken gülümsemekten kısılan gözlerini salonun iki köşesinde boylu boyunca uzanan merdivenlerin ortada buluşturduğu gelin ve damat odasının bulunduğu kısma çevirdi.
Damadın ailesi, gelin ve damadın hazırlandığı odaları, onların sanki bundan sonra bir ömür birlikte olacaklarını desteklemek istiyorlarmış gibi yan yana koymuştu.
Kapılardan her ikisi de aynı anda açıldığında etraftaki uğultu kesilirken kadın, odalardan sağ tarafta olana dikkat kesildi.
Siyah renk kapı ; beyaz, pürüzsüz bir el tarafından sonuna kadar açıldığında kadın ritminin hızlanmaya başladığı kalbini dizginlemek için ellerinden birisini kalbine götürdüğünde ötekisini de ağzından kaçan tiz bir hıçkırığın çevresindeki kalabalık tarafından duyulacak olmasından endişe ederek bordo rujla esas rengini gizlediği dudaklarının üzerine gerdi.
Yıllar sonra ilk kez bu kadar mutlu hissediyordu kadın. Bir annenin en büyük saadetinin ne olduğunu şimdi bizzat tecrübe ediyordu.
Alnından soğuk bir ter akarak keskin çenesinden omuzlarına doğru yol oluşturdu.
O andan itibaren bir şeyi tüm uzuvlarında çok net hissetmeye başladı.
Biricik kızı evleniyordu.
Kızının bu düğünden sonra daha mutlu bir hayat yaşayacağına adının Emel olduğu kadar emindi.
***
Genç kız kapıyı sonuna kadar aralayıp odadan dışarıya bir adım attığında aynı zamanda iri yeşil gözlerini de aşağıdaki kalabalıkta gezdirdi.
Titreyen ellerini dizginlemek maksadıyla yerlerde sürünmesin diye iki yakasından tuttuğu gelinliğinin eteklerini daha sıkı kavradı.
Hayır, aşağıdaki kalabalıktan değildi zarif ellerinin titriyor olması. Dakikalar içinde evlenecek ve tüm hayatının kökten değişecek olmasındandı.
