Süpermen Olmak Lazım Bazen

2.4K 134 47
                                    

“Demek zor kızı oynamak istiyorsun. Hadi ama öyle olmadığını ikimizde biliyoruz…”

Ne diyeceğimi bilemedim. Korkumu, panikmi, çaresizlikmi… O an bu sessizliğimi neye borçlu oluğumu bilmiyordum. Sanırım uzun bir süre cevap vermedim ki Savaş gürledi.

“Bana cevap ver !”

Bu desibel yüksekliğiyle aklım başıma gelmişti. Tekrar kapıyı yumruklamaya başladım. Ne olursa olsun bu odadan çıkmak zorundaydım. Ben kapıyı yumruklarken ışıklar yandı.Savaş’ın alaylı ifadesini börebiliyordum artık. Nefret ediyordum şuan ondan ve Gaye’den !

Savaş yanıma yaklaşırken bilinç altım bana geri geri yürümeyi emretti. Kapıya çarpana kadar üzerime yürüdü gerizekalı. Çok güzel ! Artık kaçacak yerim de kalmadı. Aramızda sadece birbirine çarpan nefeslerimiz vardı. Ani bir hereketle beni belimden tutarak kendine doğru çekti. Ne kadar ittirmeye çalışsam da yerinden kıpırdatamadım. Kulağıma ;

“Bu oyun benim istediğim şekilde oynanacak.” diye fısıldadı.

Bu bilmem gereken her şeyi anlatıyordu. Savaş ne zaman isterse o zaman çıkacaktık. Beni ne zaman bırakırsa o zaman özgür kalacaktım.

“Ne istiyorsun benden ?” diye sordum. Bu sorunun cevabını gerçekten merak ediyordum.

“Bana ne verebilirsin ?”

Başım zonklamaya, gözlerim yanmaya başlamıştı. Hızlıca ittirerek kollarından kurtuldum. Sınıfın en uzak köşesine koştum. En azından aramıza koyabileceğim kadar mesafe koymuştum.

“Hadi ama. Sadece eğleneceğiz. Hem Selim de bunu isterdi.”

İçimdeki tanrıça “Yeter artık !” diye bağırmaya başlamıştı. Savaş benden her ne istiyorsa onu ona vermeyecektim. Hatta cevap da vermeyecektim.

Peki ya Selim bunu biliyormuydu ? Benden nefret etmek için zaten yeterli nedeni vardı ama beni Savaş’ın insafına bırakamazdı. Bırakmamalıydı.

“Peki sen bilirsin. Bende sana yeni dedikoduları anlatayım o zaman.”

Haah eline de vereyim bir çekirdek poşeti oturalım sıraların üstüne. Ben bizim oralardan birkaç kişi de çağırayım, burada gün yapalım.

“Selim dün masamıza Sinem’i getirdi. Hızlı çıktı ha ? Gerçi ben seni daha çok sevmiştim. O kızdan kat kat güzelsin. Eşek herif seni bıraktı değil mi ? Kıyamam.”

Selim ve Sinem ? İkisi çıkıyormuydu yani !

“Ne diyorsun sen ya ? Selimle Sinem çıkıyormu ?!” Nasıl yapardı bunu bana ?

“Hışş ! Ağlamayacaksın değil mi ? Ne sulu göz şey çıktın sen be.”

Tabiki de ağlamayacaktım. Hele Savaş’ın önünde hiç ağlamayacaktım. Ona bu manzarayı seyrettirmeyecektim. Eline koz vermeyecektim .

“Sana tüm acılarını unutturacak, benimle zevkten uçmanı sağlayacak bir yol biliyorum desem ? Selim’i, Sinem’i hatta kendini bile unutacaksın.”

Hayatımda duyduğum en cazip teklifti. Ne olursa olsun kabul edebilirdim. Her şeyi unutmak şuan tam ihtiyacım olandı. Peki bunu ne sağlayabilirdi ?

“Neymiş o yol ?”

“İstiyor musun ? İstemiyor musun ?”

Sence akıl küpü ? Sence.

“Dediklerini sağlayacaksa istiyorum.” Gerçekten istiyordum.

 Savaş elini cebine attı ve poşete sarılı iki tane hap uzattı. Hap ? İlaç falan mıydı ? Ahh tabi… Savaş bana uyuşturucu teklif ediyordu…

Senin TonunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin