8

4 2 0
                                    

Aradan geçen iki ay, ne kuşların ışığını söndürmüş, ne yıldızların gülümsemelerini soldurmuş ne de Kraliçe'nin öfkesini dindirmişti. Her zamankinden daha ateşli, her zamankinden daha kurnaz ve her zamankinden daha pis düşünceli hale gelmişti.

Chryos'un zihni ise Sereia'yı bulmuş olmanın ferahlığıyla yıkanıyor ve yıkılıyor; başka hiçbir düşüncenin ve onu ileride bekleyen onca ödevin ayırdına varamaz olup çıkıyordu. Halina bu durumu değiştirmek ve üvey kardeşinin inadını kırmak için türlü yollar denedi. Bunun için cefalar çekti. Ancak neyse ki mi demeliyim yoksa oysaki mi, Halina herkese ve her şeye olduğu kadar kendi kararlarına da sadıktı. 

Dughall yitip giden birinin arkasından kalakalmanın hissi ne demektir çok iyi bilirdi, kalbini yırtıp aldığı parçayı elinde götüren o kişinin ardından bakakalmak nedir onu da pekala biliyordu. Chryos'u uzun zamandır tanımıyordu belki, ona ait bir tapınak ömrühayatı boyunca görmemiş de olabilirdi, lakin benzer hisler de iki kişinin tanışmasına sebebiyet verebilir. Bu sarı saçlı, altın kalpli çocuğu burada böyle bırakmayacaktı, bunu da çok iyi biliyordu.

Bir akşam, Halina'yı ikna etmek için onun yanına kıvrıldı. Üzerindeki metal parçaları bir süre önce konakladıkları ağacın dibine bırakmış, sadece ince keten bir gömlek ve yine keten, koyu kahverengi bir pantolonla kalmıştı. Böylelikle tenini okşayan hafif esintileri bile hissediyordu.  Hafifçe uyuklamakta olan Halina, onun gelişini duymadı. Her ne kadar onunla konuşmak ve kızın hiç istemediği bir şeye onu ikna etmek için ona yanaşmış olsa da, bir süre onun güzel yüzünü izlemekten kendini alıkoyamadı. Sütlü çikolata kahvesi yüzü, Mahtogdi'nın gökyüzüne astığı ışığının altında bir orman perisi büyüsünün kıvılcımları kadar güzel ve narin, parlıyordu. İpek gibi yumuşak, kıvrım kıvrım saçları özgürleşmek isterlercesine alnına doğru yerleşmişlerdi. Dughall bir süre bırakın ne için oraya geldiğini, kendi varlığını bile unuttu.

Bu sırada, Halina gözlerini açtı. Uyku mahmurluğuna eser bırakmayacak tanrısal ruhu, onu baygın gözlerle izleyen genç adamın neden orada bulunduğunu hemen anladı. "Konuş, Dughall. Seni dinliyorum."

Dughall bir süredir öylesine dalmıştı ki, bu buyurgan ses tonunun karşısındaki bu güzeller güzeli huriden gelebileceğini bir süre dimağına ikna edemedi. Neden sonra, "Evet, yüce Tanrıçam," diyebildi. "Evet?" diye yanıt bekledi Halina.

"Biliyorsunuz ki içinde bulunduğumuz tüm bu durumlar gittikçe daha da giriftleşmiş bir hale gelmeye başladı," diye söze başladı Dughall. Halina onu ilgiyle dinliyordu. Konuyu tartışmaya can attığından değilse de bu dağ gibi adamın bir yaprak gibi titretecek neyin olduğuna merakındandı bu ilgisi.

"Lord Chryos, bütün aklını deniz kızına- yani, Sereia'yla doldurmuş durumda."

"Onun aklı hep Sereia'yla doluydu zaten." diye mırıldandı Halina. Dughall, "Ne dediniz, anlayamadım?" diye sordu merakla. "Sana demedim, sen devam et." Adam halihazırda kızgın olan bir Tanrıça'yı daha önce hiç daha çok kızdırmayı denememişti. Şimdi de istediğinden emin değildi.

"Ancak şimdiki asıl olan görevimiz bu değil, sizin de onay vereceğiniz gibi. Ben diyorum ki..." Halina, sabırsızlıkla, "Çıkar baklayı ağzından, insan." diye buyurdu.

"Deniz kızını evinize bıraksak mı? Onunla daha sonra ilgilenebiliriz, bize engel teşkil ediyor."

Bunu demesiyle, Halina büsbütün bir öfke timsalinden başka bir şey değildi artık. Bir hışımla ayağa kalktı, karşısında korkuyla büzülmüş koca adamı hiç umursamadı ve ileriye, artık sönmekte olan ateşin yanı başında kıvrılmış uyuklayan iki bedene doğru gitti...

Dughall, anın şokuyla kendi kısa insan ömründen kaç parça söndü, kestirememişti. Sadece artık sabaha karşıydı; yüzü ıslak ve artık kurumuş olan ve yüzünü gerim gerim geren yaşlarla doluydu, vücudundaki tüm kıllar üzerilerine vuran soğuk havayla diken diken olmuşlardı, arada bir içi titriyordu ve zaten ateş de sönmüştü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 16, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kraliçe'nin UrganıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin