Aradan bir hafta geçmişti. Mevsim ve annesi kendi evlerine geçmişti. Ufuk ile arası hâlâ soğuktu. Buna çok üzülse de zamanla çözeceğine inanıyordu. Olay hakkında bir şeyler gelişmemişti. Haber kaynaklarındaki son haber " Ormandaki cinayet hakkında yeni ip uçları" başlığıydı. Mevsim aşağıya indi. Annesi kahvaltı hazırlamıştı. Bir elinde tableti bir elinde kahvesi sağa sola koşturuyordu. Kızını fark edince:
- Günaydın Mevsim'im . Nasılsın benim küçük prensesim ?
- Daha iyiyim anne. Aklım Ufukta.
- Tatlım ona zaman ver kolay şeyler yaşanmadı. Seni affedecektir.
- Bu kadar fazla asla bana kızmamıştı.
- Çünkü bu kadar büyük ve ciddi bir olay yaşanmamıştı canım.
- Orası öyle ama ne biliyim anne off...
- Mevsim ?
- Efendim.
- Tatlım psikologla randevun bugün 17.00 da.
- Psikolog ? Peki tamam giderim.
- Seni seviyorum canım benim.
- Bende seni seviyorum anne.
Mevsim' in yaşadığı olayın normal olmadığı kesindi. Şahit olduğu şey de kesinlikle normal olmadığı için annesi psikolog yardımına karar vermişti. "Bu ona iyi gelebilir " diye düşünmüştü. Mevsim tabağında ki son salatalığı da ağzına attıktan sonra kapıya doğru ilerledi. Tam o sırada annesinin telefonu çaldı. " Alo , Ali komiserim " bu sesi işitti. Duraksadı ve annesinin yanına koştu. Ve konuşmaları dinlemeye başladı. " evet benim ... Hıhı ... Ciddi misiniz ? .. Artık sorun yok mu ?.. Nerde ve ne sekilde bulundu ? .. Mevsim'in gelmesine lüzum var mı ?.. Ay çok rahatladık... çok teşekkür ederiz... iyi günler " ardından telefon kapandı. Kızını fark eden anne kızına doğru sokularak sarıldı.
- Bitti canım yakalandı...
- Bulunmuş mu anne?
- Kendileri gelip teslim olmuş.
- iki kişi demi ?
- Evet evet ... Artık sorun yok. Itiraf etmişler suçunu. Rahatlayabilirsin birtanem...
Mevsim annesine bir kere daha sarılıp evden çıktı. Ufuk ona ne kadar kızgın olsa da hep kapının önünde onu beklerdi . Yine Ufuk karşında , arabasının hemen yanında duruyordu. Mevsim sevinçle koşup Ufuğun boynuna atladı. Şok olmus şekilde Ufuk , elleri ile Mevsim'in kalçasindan destekliyordu. Ufuk , Mevsim'in saçlarının kokusunu almayalı baya olduğunu fark etti.
- Mevsim noldu ?
- Bulundu Ufuk bitti Her şey..
- Kim bulundu ? Yoksa katil mii ?
- Evet Ufuk , evettt..
- Ciddi misin ?
- Hıhı..
- Allahhhh...
Mevsim'i bir kere de kendisi kucağına alıp döndürdü. Sımsıkı sarıldı. Mevsim'i çok özlediğini hissetti. " Bu kız gitse evlense ben ne yapacağım " diye aklindan geçirdi. Biraz gülüştükten sonra arabaya bindiler ve okula geldiler. Mevsim'in kimliğini gizlemek için hiç kimseye olayı gördüğünden bahsedilmedi. Bu yüzden okulda herkes Mevsim'in hasta olduğunu düşünüyordu. Sabah sınıfa girince herkes "Geçmiş olsun " "Iylestin mi "? vb sorular soruyordu. Mevsim de hepsine olduğu gibi cevap veriyor ve teşekkür ediyordu. Mevsim , Sema adında bir kızla aynı sırada oturuyordu. Ufuk ise Manolya ile ... Manolya ve Mevsim pek anlaşamazdı. Ikisi de anlamsız şekilde Ufuğu kıskanırdı. Ufuk bunu pek önemsemezdi. Mevsim ve Manolya birbirinden farklı konumdaydı. Bunu biliyor ve dengeyi sağlamaya çalışıyordu. Manolya ve Ufuk sarıldılar ; sıraya oturdular. Mevsim ise içten içe kıskanmış gibi somurtarak Sema'nın yanına geçti. Ders başlamıştı. Her şey normal geçmişti. Oldukça sıkıcı bol ödevli ... Okul çıkış saatlerine geliyordu. Manolya ve Ufuk geldi . Mevsim'e dönerek:
Manolya: Mevsim , bugün Ufuk seni eve bırakmasa bir sorun olmaz herhalde.
Mevsim : Motorumla gelmedim.
Ufuk: Manolya bu nereden çıktı?
Manolya: Bir haftadır Mevsimlesin. Ondan ayrılmadın. Ne hastalıksa bitmedi. O yüzden bugün biraz da bize ayır!
Mevsim : Tamam olur kendim giderim.
Ufuk: Olmaz öyle şey. Eve bıraktıktan sonra Manolya ile gezerim.
Manolya: Ufuk yeter artık bu kızın bakıcısı mısın sen ? Ya onla gidersin ya benimle !
Manolya sert bir şekilde sınıftan ayrıldı. Ufuk bir şey diyemeden çekip gitmesi herkesin sinirini bozmuştu. Mevsim Ufuğa döndü:
- Ufuk onunla git asla sana küsmem ya da darılmam.
- Mevsim olmaz !
- Ufuk tüm sorun çözüldü gidebilirsin.
- Olmaz Mevsim olmaz !
- Ufuk gitmezsen seninle uzun bir süre konuşmam..
Mevsim , Ufuğu böyle tehtit etmişti. Mevsimin bu tehtit edişi hiç de iyi bir şey değildi. Ufuk mecbur kabul etmek zorunda kaldı. Fakat son ders Manolya ile oturmadı. Hatta suratına bile bakmadı. Araları gergindi bu çok net belliydi. Son ders de bitmişti. Ufuk ve Manolya sınıftan çıktılar. Mevsim de çantasını toplayıp okulun son merdivenlerine veda ederek ayrıldı okuldan. Çarşıya kadar Sema'nın annesi bıraktı. Saat 16.50 ydi. Doğru psikologa gitti. Oldukça güzel dizayn edilmiş bir bekleme salonuna geçti . Zamanın gelmesini beklerken " Mevsim Yıldız " adını söyleyen kadına baktı.
- Mevsimcigim , piskolog Alev hanım seni bekliyor.
- Tamam , geliyorum.
Mevsim psikoloğu ile uzun uzun sohbet etti olanları anlatti. Psikolog da izleyeceği yolu söyledi. Gülüşmeler içinde hoş bir saat geçirdikten sonra Mevsim binadan çıktı. Acıkmıştı... Karnı ona haber veriyordu. Bir cafeye geçti. Yiyecek bir şeyler söyledi. Ve beklemeye başladı. Telefonundan bir mesaj sesi geldi. Telefonun şifresini girip gelen mesaji açtı...
" Her şey bitti mi sanıyorsun!" Ekranda bu yazı vardı. Cok şaşırdı anlam veremedi. Herhalde birisi dalga geçiyordu. Gelen yemeği yemeye başladı . Ardından bir masaj sesi daha .
" Ufukum: Mevsim nerdesin ? " bu sefer ufuktandi. Mevsim derin bir nefes aldı.
" Mavi kafedeyim" diyerek yanit verdi.
"Ufukum: Bir yere ayrılma geliyorum"
Diye yazmıştı. Mevsim de Ufuğu beklemeye başladı. Sonra bir mesaj sesi daha kulağına çarptı herhalde Ufuktu. Çok önemsemedi sonra düşününce " Ya önemliyse en iyisi bakayım "
Mesajda:
" Mevsim Yıldız, hikayaye hoşgeldin " ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEVSİM
Teen FictionTelefonundan bir mesaj sesi geldi. Telefonun şifresini girip gelen mesaji açtı... " Her şey bitti mi sanıyorsun!" Ekranda bu yazı vardı. Cok şaşırdı anlam veremedi. Herhalde birisi dalga geçiyordu. Gelen yemeği yemeye başladı . Ardından bir masaj se...