⁰⁵

371 59 16
                                    

söze birbirlerine sarılıp uyandı ve minhyung küçüğünü izledi gibi başlamak isterdim fakat olay öyle olmadı. donghyuck mark'ın uyuduğunu farkettiği anda sessizce yataktan kalkıp küçük bir not yazarak oradan tüymüştü. eve zor bela gelen donghyuck bu işin böyle olmayacağını anlamış, minhyung ile insan gibi konuşma kararı almıştı. jaemin ile jeno evlerine gitmiş, donghyuck yalnız kalmıştı. donghyuck jaemin'i aramış lunaparka gitmeyi teklif etmiş jeno'ya haber vermesini söylemişti. günün gerginliğini atlatmak istiyordu. onun ve diğerleri için gün epey gergin geçmişti. donghyuck hazırlanmış evden çıkarken sokağın başındaki kediyi görünce gülümsedi eve tekrar girip kedi için yiyecek bir şeyler alıp gelmiş kediye yedirmiş, seviyordu.

"bakıyorum kaçaklarda buradaymış." donghyuck
kediyi sevmeyi bırakmış sesin sahibine dönmüştü.

"işim vardı kaç- gittim. hem sen beni mi izliyorsun sürekli? nereye gitsem ordasın."

minhyung güldü donghyuck'a iyice yaklaştı.
"ilk gördüğümden beridir belki de kim bilir?"

donghyuck biraz kendini uzaklaştırdıktan sonra kendine çeki düzen verip ters yöne döndü.

"öyleyse bırakmalısın, sana iyi geceler." donghyuck karanlık sokağın arasında kayboldu.

..

"jaemin lütfen çarpışan arabalara binelim!" jeno jaemin'in yanında çocuklar gibi mızmızlanıyor, jaemin ise tanrıdan sabır diliyordu.

"jeno çocuk musun sen? bu yaştan sonra ne çarpışan arabası?" jaemin gözlerini devirdiğinde jeno soluğu donghyuck'un yanında aldı.

"hyuck-ah sen söyle bir şeyler binelim lütfen.."

"bence de binelim jenocuğum stres atarız ama ben kullanırım arabayı."

"tamam kabul yeter ki binip stres atalım."
jeno ve donghyuck çarpışan arabaya bindiğinde jaemin kendi kendine söyleniyordu.

"tanrım iki tane bebekle uğraşıyorum. neden ben yani?"

"lan donghyuck geri gitme düz bas düz bas!"

"düz neresi jeno ne diyorsun?"

"bas şuraya, donghyuck ne yapıyorsun?"

"bilmiyorum jeno ama öleceğiz o kesin!"

"donghyuck hakkını helal et bundan sonrası bizi aşacak gibi."

"helal olsun jeno, eğer ölürsek o gün o tostunu ben yemiştim."

"lan zıkkım yiyesice! neyse cehennemde görüşürüz!"

çarpışan araba macerasıda bittiğinde jaemin ikiliyi alıp pamuk şekerciye götürmüş, ardından bir kaç oyuncağa bindikten sonra evlerine dağılmışlardı.

ama donghyuck minhyung'un en son söylediği şey hakkında düşünmekten uyuyamamıştı.

..

hafta sonu bir şekilde geçmiş, okul zamanı gelmişti. üçlü ortak kantinde oturmuş bir şeyler içiyordu.

"hayatımız ekşınsız geçiyor bu ne ya!" jaemin elindeki çilekli sütü masaya bırakıp dudaklarını büzdü.

"çarpışan araba faciasından sonra ekşın istemiyorum hayatımda kalsın yani. ayrıca hyuck tost al ulan bana yemişsin tostumu."
donghyuck ofladı itirafından sonra pişman olmuştu jeno şimdi bunh kullanırdı ve kullanıyordu da.

"üşeniyorum parasını versem?"

"kaldır kıçını ve bana tost al haydi!" donghyuck oflaya puflaya yerinden kalkmış tost sırasına girmişti.

jekyll :: markhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin