I'll make our rainbow lust

74 19 14
                                    

Xinlong'dan~

Büyük bir gürültü ile uyandım. Zeyu yanımda değildi. Endişeye kapılıp aşağı indiğimde 5 kişiyi tekrar bir arada gördüm.

Zihao: Günaydın uykucu.

"Güna- LAN MİNGRUİ TESBİHLERİMİ BIRAK."

Mingrui: Tamam abi kızma.

Shuyang: Pasta yapmaya çalıştım ama biraz etrafı döktüm galiba.

- Sen Shuyang'sın sorun değil.

Dedi Zeyu.

"Az önce ne konuşuyordunuz?"

Hanyu Zeyu'ya, Zeyu Hanyu'ya bakıyordu. Birbirlerine kaş göz işareti yapıyorlardı. Salaklar.

"Aslında ben yoğum."

Zihao: Zeyu ile konuşman daha iyi olur. Gelin biz bahçeye geçelim.

Bizim çocuklar bahçeye geçince bende Zeyu ile odama çıktım.

- Şuan sırası mı bilmiyorum ama düşün derim.

"Neyi? Ne oluyor?"

- Gözün için çözüm olabilir. Amerika'da doktorlar bulduk. Gerçi yüksek bir fiyatı var ama sorun değil bir şekilde-

"İstemiyorum Zeyu."

- Ne? Ben ciddiyim. Gerçekten görebile-

"Bende ciddiyim. Sen olduğun sürece görebiliyorum."

- Beni korkutuyorsun Xin... Bende seni seviyorum ama bilimsel gerçekleri göz ardı edemeyiz.

"Sana gerçekten görebildiğimi söylüyorum. Ama sen olmayınca yine herşey siyah beyaz. Fakat inanmak istemiyorsun."

- O zaman kanıt göster.

"Nasıl?"

- Madem görebildiğini iddia ediyorsun, kanıt da bulabilirsin.

Kanıt mı istiyordu? Gerçekten mi? Al sana kanıt.

Zeyu'yu hızlıca yatağa doğru çekip üstüne eğildim.

Yine biri basarsa biterdik gerçi. Yanlış anlaşılmamasının mümkünatı yoktu.

- Xin!!! Biri gelecek ne yapıyorsun?

"Kanıtlıyorum."

Dudaklarımızı buluşturan bu sefer bendim. İki elini alıp yukarı doğru çıkardım ve tutup birleştirdim. O ise bir eli bacağımda iken diğer elini enseme yerleştirmişti.

Onu nefessiz bırakana kadar öpmeye devam ettikten sonra bir anda ayrılmam ile yüzünde şok ifadesi bıraktım.

- Neden durduk?

"Kanıt işte... Oradaki uçurtma varya."

Pencereden gördüğüm, havada süzülen uçurtmayı gösterdim.

- Eee?

(İşte o sana girsin deme isteği çık aklımdan.)

" Mavi değil mi? Gökyüzü ile aynı renkte. İpi ise moru andırıyor. Uzakta olsa bile yine de görebiliyorum."

- Bu... Doğru Xinlong. Bunun bilimsel açıklaması ne bilmiyorum ama sadece benimle iken olmamalı. Yanında olmadığımda ne olacak? Seni o çukurda bırakamam.

"Bu bir çukur değil Zeyu. Öyleydi ama sen hayatıma girene kadar. Artık ikimize özel bir şey bu. Ayrıca..."

Ona doğru eğilip devam ettim.

"Biz her zaman birbirimizin yanında olacağımız için sorun yok. Tanrı korusun, gidersen ben her bir görüntüyü hafızamda tutmuş olacağım."

Zeyu bana sıcak bir gülümseme sundu.

- Gökkuşağımızı şehvetlendireceğim Xinnie. Ve özellikle bu akşam yanından hiç ayrılmayacağım.

Dedi arsızca. Bu sefer şaşkın bakışları olan bendim.

- Ama akşamı bekle şimdi basılmamak için bahçeye onların yanına gidelim.

Yataktan fırlayıp beni de peşinden sürükledi.

Bahçeden sesler geliyordu. Tık tık tık tık.

"LAN TESBİHİM."

Finale son 2 bölüm :")

the color of your heart ' xinyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin