the color of your heart ' xinyu

say it

Hanyu: Gerçekten söyleyecek misin?

"Düşünüyorum. Bilmiyorum Hanyu."

Hastalığımdan Hanyu hariç kimsenin haberi yoktu. Beni dışlayacakları korkusu içimi kemirdiğinden söylememiştim. Yoksa o 3'ü benim için çok özel ve önemli insanlardı. Hanyu en büyüğümüz olduğu için ona yakınlaştıgımız dönemlerde gerçeği söylemiştim. Beni anlayışla karşıladığı için mutluydum. Yine de herkes aynı değil. Diğerlerinin ne düşüneceğini bilmediğimden asla gerçeği söylemiyorum.

Hanyu: Sana anlam veremiyorum Xin.

Meraklı gözlerle ona bakarken o sözüne devam etti.

Hanyu: Hadi beni geçtim. Peki diğerlerine anlatmıyorsun da neden Zeyu? Onca yılın hatırı var. Ama Zeyu geleli bir kaç hafta oldu.

O da bana gözlerini sabitleyince hemen bakışlarımı kaçırdım. Sağ tarafıma döndüm.

Hanyu: Tamam Xin. Hazır olduğunda onu da öğreneceğim.

"Neyi?"

Hanyu: Hiçbir şey. Yine de seni hiçbir şekilde dışlamayacağız LongLong.

Bunu gülümseyerek söylemişti. Beni rahatlatmaya çalışıyordu. Ve öğreneceğim felan demesi... Neyden bahsediyordu ki?

Hanyu: Gideceğim. Hala bitirmediğim ödevler var. Ayrıca Üniversite sınavı için hala çok çalışıyorum.

"Ah... Doğru şu iş. Gege.."

Hanyu: Hm?

"Woah sende çok büyüdün. Üniversite ha? Ben büyümemizi istemiyorum."

Hanyu: Hey hey hey. Bu duygusallık ne? Sakin ol. Eminim büyüdükçe daha da samimi olacağız 😉. Bu arada istersen Zeyu'ya anlat. Zeyu saf ve temiz biri. Ona güven Xin. Sonunda kötü bir şey olsa dahi.

Yeterince beni ağlatmaya çalıştıktan sonra gitti. Gözlerim dolmuştu. Ama Hanyu ile konuşmak beni mutlu etmişti.

Bu gece. Karar verme vaktiydi.

Zeyu'dan~

Anneme bulaşıklar konusunda yardım ettikten sonra biraz internette oyalanmak istedim.

Zeyu's mom: Yeter artık. Bırak şu telefonu.

Tövbe estağfurullah

- Ben odama çıkıp çalışacağım. Rahatsız etmeyin.

Bir şey demesine izin vermeden odama çıktım. Ders mi çalışacaktım? Hayır hemen telefonumu çıkarıp grupta neler olmuş diye göz gezdirdim.

                         Chat
           Mahallenin çocukları

Aegyokingshu:
Kim oyun konsolumun üzerine dondurma döktü?

Tuhafçocukrui:
Ben değil.

Aegyokingshu:
GEGE!

Zekihao:
Temizlesene bu kadar zor olmamalı.

Aegyokingshu:
Uğraşamam. Gelsin kendisi temizlesin.

Tuhafçocukrui:
Yala gitsin.

Hanyuoppa:
Amk.

xinnie:
Ayıp oluyor.

Aegyokingshu:
Hala normal gibi gözüken ama içinden patlayan şeker çıkan dondurmayı cidden seviyor musun?

Tuhafçocukrui:
Evt.

Hanyuoppa:
LAN YALADIN MI CİDDEN

Aegyokingshu:
😐

xinnie:
JQNDKQNDKQNDOQMDKMQKDMWKDMQKDMQKFNAKXNA

Hanyuoppa:
Ne gülyon lan... İkinci bir Mingrui yetişiyor burada ben bunu kaldıramam. Zihao bişi de aqq

Zekihao:
Napim

Aegyokingshu:
😃

Visualqueen:
Shu iğrençsin lan

Aegyokingshu:
😐

xinnie:
Neyse Zeyu özele bir gelir misin?

Visualqueen:
Ok.

Zekihao:
Bir gün özele giden diğer gün..

Hanyuoppa:
Herkes çok horny ben gidiyom.

 Xinlong'dan~
   
                       Chat
                       xinnie

Sevimli çocuk:
Efmm

Xinnie:
Sana önemli bir şey diyeceğim ama mesajlaşarak diyemem veya telefonda...

Sevimli çocuk:
Yanına gelmemi ister misin?

Xinnie:
Teşekkür ederim. Seni bekliyorum.

Zeyu şuan evime geliyordu. Bunun sonucunda pişman olmamayı kaç kez diledim bilmiyorum. Ama eğer olursam ki... Yanımda diğer 4 kardeşim olduğunu biliyorum.

Ve.. Ding dong

Annem kapıyı açıyor ve benim odamı Zeyu'ya tarif ediyor. Ve Zeyu yavaş yavaş basamakları çıkıyor... Seslerini odamdan duyuyorum.

- Selam!

"Şey selam."

- Önemli bir şey olduğunu düşündüğümden hızlıca geldim. Annemden izin almam zor oldu hehe.

Ona en içten gülümsememi sundum. Beni önemsemesi hoşuma gitmişti.

Ve gözümden akan tuzlu suya engel olamadığımı fark etmemiştim.

- Hey... Lütfen anlat. Ağlama.

Onun bu kadar iyi olması beni ağlatmaya yeterdi.

"Umarım pişman olmam Zeyu."

- Neyden bahsettiğini bilmiyorum ama sorun yok. Her ne ise ben yanındayım.

Başlıyorduk... Herşey daha yeni başlıyordu.

Bölüm sonu 💘