3

309 28 27
                                    

Ahşap makyaj masama oturmuş günlük makyajım için yüzüme pudramı sürüyordum. Matty ise tabancasına mermi dolduruyordu. İlişkimiz böyleydi.

Ona yaklaşırsam giderdi. Nereye gittiğini bilmezdim. Ne yaptığını da bilmezdim. Ben ayakkabılarımı giyerken Matty ceketini ilikledi. Siyah deri ceket, üstüne tam oturmuş ve darlığı yüzünden vücudunu belirginleştirmişti.

Karanlıkta uzanacak ve söyleyecek hiçbir şeyimiz kalmayana kadar konuşacaktık. Bizim gecelerimiz böyle olurdu.

Matty'nin beni bırakıp gitmediği geceler böyle olurdu. Bana sahip çıkar ve gitmeme izin vermezdi. Uzun sahildeki, beyaz kumların içinde kendimizi özgür sanarak yatardık. Saç diplerime kadar kumla yıkanır, özenle seçtiğim elbisem rüzgarla yer değiştiren dallar yüzünden paralanırdı.

Bu gece de böyle olacaktı.

"Rose," dedi ve kahverengi mermilerin beni delik deşik etmesini bekledim. "hazır mısın?"

Usulca kafamı salladım ve benim için açık bıraktığı eline hayatımı kurtarırcasına tutundum. Parmakları, ince parmaklarımı sarıyor ve korumaya yemin edermişçesine sıkıyordu. Sabit durmayan baş parmağı ise kırmızı ojeli tırnaklarımı okşamakla meşguldü.

Hiç yanından ayırmadığı hatta yatak odasının bile motorunun garajına göre konumlandığı motora bindim. Ellerimi ceketinin altından kalın kazağının üstünde birleştirmiştim. Çenemi omzuna yaslarken beni hafifçe uzaklaştırdı ve çenemi yukarı kaldırdı.

"Sana kask takmadan motoru çalıştırmam." dedi ve kafatasıma özel olarak tasarlanmış elektrik mavisi kaskı saçlarımdan geçirdi.

Matty de kaskını takınca eski pozisyonumuza döndük. Beni egemenliğine aldığından beri bu şahesere biniyordum. Ama hala parmaklarımın ucundaki tene dokunduğumu bilmesem midem dünyaya açılabilirdi.

Rüzgar, her gaz hamlesiyle onun kokusunu bana hediye ederken daha sıkı sarıldım.

Gittikçe kenetlenirken kolumun içi sert kabzaya değdi. Unutmaya çalıştığım gerçeği kafama çekiçler vurarak hatırlattı.

Ama umursamadım.

*

Sahile geldiğimizde üstümdeki ipeksi kırmızı elbisenin uçuşmasına izin verdim. Ayak bileklerime uzanan eteği her hava akımında biraz daha yükseliyordu. Matty beklemeden kendimiz için bir yer seçtim.

Islak kumdan iki metre kadar uzaklıktaki çukurlanmış kuma kendimi attığımda kafamın değmemesi için kollarımı ensemde birleştirdim. Yıldızlar, sergi halinde gibi karşımdaydı. Gözlerimi kapatıp karanlığa alıştırdıktan sonra birden açtım.

Kendimi iki saniye bile olsa yıldızlardan biri gibi hissetmiştim. Matty, bu hissi sevdiğimi bildiği için beni özellikle buraya getiriyordu.

Aramıza bir şarap şişesi koyduğunda oturur hale geçtim. Kristal iki bardaktan bir tanesi içindeki beyaz şarapla elime tutuşturuldu. Kahverengi gözler, üzerimden ayrılmıyordu.

Şişenin sonlarına doğru geldiğimizde hava soğumuş, esen rüzgar üşütmeye başlamıştı. Matty, deri ceketini çıkartıp çıplak omuzlarıma koyarken bir şeyler söyledi.

"Benimle kalacaksın, değil mi?" dedi ve ensesini panikle kaşıdı. "İkimizde yaşlanana ve saçlarımız ağrıyıncaya kadar."

Uzun ve yetenekli parmakları yanağımdan düşerek boynuma ulaştığında titriyordum. Beni öldürüyordu. Bu kadarcık alkol ile sarhoş olmazdı. Ne yaptığını anlamıyordum.

"Çünkü yalnız kalmak istemiyorum."

Burunlarımızı birbirine değdirip aşağıya inen kirpiklerini öptüm. Kirpiklerinin ucundaydım.

Bir intihardı bu, ipi göremediğim.

"Matty," diye inledim. Olumsuz bir cevap vereceğimi sanıp kafasını iki yana salladı. Kıvırcık bukleler kulaklarımı darbelerken bana fırsat vermedi.

"Seni asla bırakmayacağım," dedi ve ekledi. "Silahlar ve güller, onlarsız yaşayamam. Biliyorsun."

Süzülmeye başlayan yaşlarını öptüm ve dudaklarımızı aynı hizaya getirdim. İçinde volkan patlamaları durmak bilmiyordu ama öyle bir kaosa sürüklenmişti ki kendi duygularına dahi vakit tanımıyordu.

Yine de umursamadım.

Beni bırakmayacaktı.

"Hep yanında olacağım," dedim ve sesimin diline yapışması için fısıldadım. "Siyah ceketinin içindeki küçük cepte olan sadık bir gül olacağım."

Dudakları yana kıvrıldı ve açık olan kapıları hızla birleştirdi.

Ateş geliyordu ve kaçmamız gerekiyordu.

Kaçmalıydık.

Su, serinletici etkisiyle bir adım uzağımızdayken alevlerin içinde kavrulduk.

Matty, çırılçıplak kaldığı halde sadık dostu olan silahı, bir eliyle tüm yangın boyunca tuttu.

-

yorum gelse süper olur çünkü beğenilip beğenilmediğini kestiremiyorum

ve bölümün kurgusunun tüm hakları"daughter-Run" adlı parçaya aittir

byu-

guns n' roses :: matty healyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin