7

217 28 20
                                    

Taburcu oluyordum ve Matty, tırnağımın dokunduğu yere dahi dikkat ediyordu.

Ona zorluk çıkarmamak için beni kucağına almasına izin vermedim ve uyuşuk hissettiğim bacaklarımı yataktan sarkıttım. İnmeye çalıştığımı görünce köşedeki masada katlı şekilde duran -büyük ihtimal evden getirttiği- gül baskılı gri elbiseyi eline aldığında giymek için ondan almak istedim. Aramızda hala konuşma geçmemişti ve bu korkutucuydu.

Matty'nin göz bebekleri benim üzerime titrerken dahi.

Uyandığımda onun hemşireyle kapıda çıkış işlemleriyle ilgili konuşmasını duymuş ve serumu çıkardıklarını fark edip ayaklanmıştım. Bir an önce Matty'nin yüzüne bakamadığım utançtan kurtulmak istiyordum.

Elbiseyi bana hala vermediğinde ona uzanmaya çalıştım ama ayaklarım yere sabit basmadı ve sendeledim. Beni hızlıca belimden kavrayıp dizine doğru çektiğinde yatağa oturmuş ve bende dizlerindeki yerimi almıştım.

Üzerimdeki hastane kıyafetinin sırtındaki ipleri çözerken ellerinin dokunduğu yerler, sızlamaya başlıyordu. Titriyordum. Çıplak sırtım açıkta kaldığında sutyenimin üzerimde olduğunu bildiğim halde nedensizce utandım. İlk birlikteliğimiz karanlık bir sahilde, sarhoş kafaylaydı. Bedenimi benden daha iyi tanıdığını bildiğimden ellerinin sıcaklığına doğru yanaştım ve rahatsız elbiseyi çıkardım.

Elbiseyi bacaklarımdan da rahatça kurtarırken beni kendine yaslamıştı. Tenim, siyah tişörtüne değdiğinde bir an için omzuna kafamı yaslayıp öylece uyumak istedim.

Kafamı dayadığım göğsünden kaldıramadığımda Matty parmaklarını yüzümü kapatan saçlarıma getirdi ve onları omzumdan geriye doğru attı.

"İyi misin, güzelim?" diye fısıldadığında ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Onu hafifçe onayladım ve dolan gözlerimi saklamaya çalışarak beni giydirmesini bekledim. Sanki bir kuşu okşuyormuşçasına beni giydirirken rengini kaybeden yüzünü izliyordum.

Onu mahveden bendim.

Bunu düşünmek bile kendimi öldürmek istememe neden oluyordu.

Kollarımı da geçirip ellerini iki yanağıma koyduktan sonra göz göze geldiğimizde endişeli bakışları altında ezilmemeye çalıştım. Baş parmakları yeni yeni hissettiğim yaşları silerken kendimi daha fazla tutamadım ve hıçkırarak ağlamaya başladım.

"Matty," dedim ve kafamı boyun kavisine gömdüm. "çok özür dilerim. Bir daha asla evden adımımı atmayacağım."

"Kendini yorma," dedi ve boğuk sesini tam içimde hissettim. Sesi duygusuz değildi sadece kırıldığını gösteriyordu. "artık evden çıkabileceksin."

Kendimi şokla geri çekerken ses tellerimi zorladım ve haykırdım.

"Ne demek bu?"

Matty, yağlanmış saçlarını karıştırdı ve benim hareket etmemi engelleyerek yanımızdaki komidine uzandı. Elinde bir tane kırmızı gül tutuyordu.

"Bu..." dedi ve gülü öptükten sonra bana doğru uzattı. "benimle evleniyorsun demek."

"Efendim?" diyerek çığlık attığımda yorgun gözleri şaşkınlığımı gülerek izliyordu.

Cidden evlenecek miydik?

"Sakin ol, güzelim." dedi ve gülü saçlarımın arasından kulağıma sıkıştırdı.

"Sana yazdığım bir şarkıyla anlatacağım."

"Güle güle demem çok zor,
Sen ve ben hatta devlet
Bu nasıl reddedilir?
Evet, sen mavilerimden kurtul
Hayatıma girdiğinden beri

Çünkü..sen benim ilacımsın.

Ben," gözlerindeki buğulu yer kendini göz yaşına çevirirken bir an için durdu. Gözlerime baktı ve beni öpecek kadar yaklaştı.

"ben seninle evlenmek istiyorum
dedim, sana tapıyorum..."

Burunlarımız çarptığı an ikimizin de ağlayışını umursamadım ve onu öptüm. Buna öyle muhtaç duruyordu ki saniyeler içinde bana karşılık verirken sanki dünyalara sahipmişçesine temkinli davranıyordu.

"Rose," diye fısıldadı ayrıldığımızda. Onun nefes seslerini duymak ancak bu kadar güzel hissettirebilirdi. "artık sensiz olamam."

Korku dolu sesine karşılık tebessüm ettim ve bacaklarımı ona dolayarak sıkıca sarıldım.

"Artık sen ve ben diye bir şey yok, Matty." diye mırıldandım. "biz varız."

(O kadar beklemenize rağmen kısa bir bölüm yazdım ama final olabilirse 10.bolumde olacak o yüzden iyice kurguyu toparlamaya çalışıyorum. İlginiz için çok teşekkürler bu hikayeye değer vermedigimden değil sadece çok fazla yazdığım var üstesinden gelmek zor oluyor. Yine de zaman ayırıp okuduğunuz için sağolun. Umarım beğenmişsinizdir. Sevgiler^^)

guns n' roses :: matty healyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin