-2- Yaratık

189 9 10
                                    

Uzun süredir yani o olay yaşandığı günden beri buraya bir daha gelmeyi cesaret edememiştim. Gözlerimi kapattım, derin bir nefes aldım, üstümde bulunan eteği –aslında çok kısa değil bilirsiniz işte elinizi nereye koyacağınızı bilemediğiniz anlarda üstünüzü çekiştirirsiniz- çekiştirip aldığım nefesi verdikten sonra oraya girdim. Başım aşağıya eğik son hızla onun bulunduğu bankı bulmaya çalıştım. Bulduğumdaysa oraya son girdiğimdeki hayal kırıklığını yaşadım. Demir’in yanında sarmaş dolaş diyebileceğim vaziyette kızlar oturuyordu. Sanki boğazıma dikenlerden bir yumak yapıştı, yutkunmaya çalıştığımda dikenler batıyor ve canım yanıyordu, canım yandıkça da ağlamak istiyordum. Gözümden benim iradem olmadan çıkan gözyaşının ardından, geri geri yürüyüp, arkamı döneceğim sıra da içtiği her halinden belli olan kamyoncu tipli –böyle dediğime bakmayın aslında gençti- bir yaratığa çarptım. O adamla göz göze geldiğimde sinirli bir şekilde bana bakıyordu, aslında herkes bana bakıyordu, Demir’de bunlara dahildi.

Tekrar adama baktığımda yeri gösteriyordu. Yerde kırılmış bir bira şişesi vardı. Sanırım ona çarptığımda düşürmesine neden oldum ve insanlar çıkan ses yüzünden bana bakıyordu. Eteğime ve Demir’in şok olmuş gözlerine aldırmadan –başka zaman olsa o gözlerin ne kadar güzel olduğunu düşünüp hayallere dalardım-  koşmaya başladım. Arkamdan

“Berlika , dur, beklesene, hey, kime diyorum!”

diye bağırarak Demir de koşmaya başladı. En sonunda bileğimden yakalayarak beni kendine hızlıca çevirdiğinde onun o çelimsiz ama tatlı gözüken vücuduyla benim aramda sadece ellerim vardı. Aramızdaki yakınlığı tam olarak algıladığımda ellerimi göğüsüne koyup ittirdikten sonra kısık ve nefret dolu bir sesle gözyaşlarımın arasından

“Defol”

diyebildim. Bir süre ikimizde ne diyeceğimizi bilemez gibi birbirimize baktık. O sırada güçlü bir el bileğimi kavradı ve beni geri geri arkasına doğru çekti. Kendimi toparlayıp arkama baktığımda bir sürü kas hayvanı insan vardı hoş önümdeki de farklı değildi. Sadece biraz daha… cılızdı. Demir’in arkasına da birkaç kişi geçmeye başlayınca neler olduğunu kavradım. Demir ve beni arkasına çeken yaratık –hoşlanmadığım şeylere yaratık diyorum- Çukur’u paylaşamıyorlardı. Demir buralar da yeni sayılırdı bu yaratık da eskilerden olduğu için Çukur halkı (!) ikiye bölünmüştü. Demir son derece öfkeli bir sesle

“Sen kimsin de benim tarafımda olan birine, bir kıza temas ediyorsun!”

Yaratık gayet umursamaz ve kinayeli bir şekilde:

“Senin tarafından mı? Emin misin?”

Biraz durdu ve gözlerini kısarak beni iki tarafın ortasına ittirdi.

“O zaman kızımıza soralım hı ne dersin?” dedi.

“Evet, seç bakalım kimi tarafındasın?”

Bu soru bana yöneltilmişti, tabi ki de Demir’in tarafındaydım. Fakat şu anda ona çok kızgındım tek kelime ederse…

“Tabi ki de benim tarafımda sen kendini çok büyük görüyorsun galiba”

Bingo! Bir an bile düşünmeden:

“Asıl sen kendini büyük görüyorsun, az önce yanın da olan o kızları bekletme istersen” diyerek yaratığın arkasına geçmiştim.

Ne yapmıştım ben, düşünmeden nasıl kim bilir bu yaratık nasıl biri? Elimde bir güç hissettim. Kafamı kaldırdığımda bir çift denizle karşılaştım. Yaratık elimi tutuyordu. Kalabalık dağılmıştı ve Demir arkamızdan masum masum bakakalmıştı. Yaratık beni son model üzeri açık bir arabanın yanına getirdi. Demir’in görüş açısından çıktığımız için elimi bırakmıştı. Arabanın şoför koltuğuna geçti. Ben arabanın önün de durup dik dik ona baktığımda

“ Ne bakıyorsun, geçsene” demişti. Gözleriyle yanında ki koltuğu işaret ederken.

Bu kadar değişken bir ruh hali daha yoktur herhalde az önce elimi sıkmadan kibar bir şekilde tutan çocuk şimdi bana emir veriyordu. Ne yapacağımı şaşırmıştım, eve gidemezdim aslında gitsem kimsenin umurunda olmazdım ama istemiyordum işte, bana emir veren gözlere de yılamazdım yine ne yapacağımı şaşırmıştım. Tam yürüyerek eve gitmeye karar verdiğim sırada arkadan gelen ses kafamda ki düşünce balonuma bir iğne sokup pof! diye patlatıvermişti. Yaratığın çatık kaşlarının hedefine döndüğümde Demir’i gördüm.  

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 09, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÇUKURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin