Merhaba çiçeklerim bayramınız kutlu olsun evet bunu yazarken 2021 kurban bayramının 3. Günüydü Bu arada biraz spolier vermiş gibi olmayayım ama multimedyadaki şarkıyı GEÇMİŞTE yaşanan #EcDem sahnesinin sonlarına doğru açabilirsiniz daha etkili olur ben öyle yazdım doğrusu sizi seviyoreee iyi okumalar 🤍🤍 ( bu arada Allah'ını seven bana oy atsın yakında Aykut Elmas gibi banaggg oy verrr bana oy verrrgg diye yalvaracagım eoxfocodocogoffpgp neysem sustum tamam)
"Başka bir arzunuz var mı efendim? Peki efendim iyi tatiller" diyip telefonu kapattı koca siyah gözleri olan kadın ince burnu fındık bir ağzı vardı teni bembeyazdı onun da ama saçları simsiyahtı kocaman Siyah gözleri uzun kirpikler ile bezelenmişti. Hira gibi uzun değildi ama zayıf bedeni sanırım 1.60 boyundaydı. Resepsiyonda oturan beyaz gömlek altına siyah şort etek ve siyah rugan stiletto ayakkabı giyip siyah saçlarını arkadan at kuyruğu yapmıştı. Yaka kartında başında Venosa otel yazarken isim kısmında "Ece" yazıyordu. Ece'nin gözleri bir anda sinirle bakmaya başladı sebebi ise otelin girişinden içeri giren adamdı. Kumral saçlı kumral tenli gözleri kahveye daha yakın olan ama oval çerçeveli siyah güneş gözlüğünün ardında kalan boyu 1.85 lik olan ama vücudu çok da yapılı olmayan beyaz yarım düğmeli gömlek bir giyip önündeki 3 düğmeyi açık bırakan kolları da çok uzun olmayan altında ise bej rengi şort pantolon ayağına beyaz spor ayakkabılar boynunda ise ince zircir gümüş kolye takan adam resepsiyona yürüdü belki biraz egoyla yürüdü ama yürüdü işte sonra siyah gözlerin kindar bakışları ile karşılaşınca biraz gerildi ama resepsiyon yaklaşınca gözlüklerini çıkarıp bir kolunu resepsiyon masasına yaslayıp konuştu.
Demir:
"Günaydın Ece Hanım."
Ece son derece soğuk bir sesle
Ece:
"Hoşgeldiniz efendim" dedi
Demir alaycı ama biraz gergin ses tonuyla:
"Maşallah yine bana bakarken gözünden kalp fışkırıyor."
Ece:
"Ne münasebet Demir Bey yine aynı otele denk gelmenin şaşkınlığı var bende."
Demir:
"Aynen ya yani koca ülkede yine aynı şehir aynı ilçe aynı otel bu kadar olmaz ya!"
Ece Demir'in sahte samimi tavrına sahte samimi bir gülümseme ile karşılık verdi
Ece:
"Değil mi, Değil mi..."
Demir kendini elinden geldiğince itici yaparak konuşmaya devam etti.
Demir:
"Ama bu sefer burayı bilerek seçtim"
Dediğinde Ece:
"Neden seçtiniz efendim?" Diye sordu merakla
Demir lakayt bir tavırla:
"Senin için Ece Hanım..." Dediği anda büyük bir sessizlik oldu Ece'nin gözlerinde öfke perdesi bir anlığına aralandı. Heyecan dolu bakışları ile Demir'e baktı. Ama bu kısa bir süre sürdü. Çünkü Demir piç smileını yapıp konuşmaya başladı
Demir:
"Falan diyormuşum değil mi ne komik olur ama!"
Dediğinde Ece sinirle Ellerini masaya yatırdı sonra masayı tuttu.
Ece:
"Bence siz artık gidin Demir bey işimden olmak istemiyorum çünkü."
Demir:
"Ece Hanım hislerinizi bu kadar belli etmeyin lütfen tamam benden hoşlanmadığınızı farkındayım ama yeter artık yeter buramıza kadar geldi nedir bu be!"
Ece:
"Demir Bey ben onu mu diyorum belli ki müşteri sıfatı ile gelmemissiniz ki müşteri bile olsanız size bu kadar zaman tanımam doğru olmaz"
Demir heyecanla:
"Ha yani benden nefret etmiyorsun öyle mi?"
Bu sefer Ece Demir'in hayallerini yıkıp
Ece:
"Ben öyle bir şey de demedim ama!"
Hayal kırıklığına uğrayan Demir:
"Aman ben sana çok meraklıyım ben de zaten buraya senin için gelmedim."
Ece sordu:
"Ne için geldiniz?"
Demir otelin girişini gösterdi ve o an girişte iki kişi belirdi biri Ece'nin kankası Ali idi diğeri ise aslında çok güzel olan ama kendini ihmal etmiş 1.70 boylarında uzun bacakları olan siyah tulum giymiş altına siyah açık yaz ayakkabısı giymiş kıvırcık belliki kısa saçlarını yukarıdan toplamış teni beyaz Harry Potter gözlüklü bir kızdı. Ece kendini biraz ihmal etmiş bu kadını yine de güzel buldu galiba aynı yaştalardı. Ali ise sanki arkasında işte geliyor özel harekat müziği çalarak yürüyordu siyaha çok yakın gözlerini örten yuvarlak çerçeve siyah güneş gözlüklerinin ardından Ece'ye yine sevgiyle bakıyordu kolları katlanmış turkuaz tül gömleğinin altına girdiği siyah şort pantolonu ve altına giydiği siyah spor ayakkabıları ile şık görünüyordu. Siyah saçlarının bir tutamı alnına düşünüyordu Ali'yi hep yakışıklı bulmuştu ama ona hep kardeş gözüyle bakıyordu bunun başka bir sebebi daha vardı. Ama Ece aklından kapıdan giren çiftin birbiri ile uyum içinde olduğunu düşünmeyi de ihmal etmedi bunu düşünüyordu ki Demir araya girdi
Demir:
"İşte bu Çimen gözlü hatun için."
Ece Demir'in bu sözleri karşısında ufak bir kalp krizi geçirse de renk vermedi ama birileri Ece'nin ne hissedip düşündüğünü bilse eminim:
"Tebrikler Hira Hanım'a karşı nur topu gibi bir önyargınız oldu!" Derdi kesin sonunda Ali ve Hira resepsiyona gelmişlerdi Ali çakma hareketi yaptı ve Ece karşılık verdi sonra
Ali:
"N'apıyorsun bebem?" Dedi sonra Ece bütün sinirine rağmen samimi bir şekilde Ali'ye
Ece:
"Çalışıyorum bebem sen n'apıyon?"
Ali:
"Yaşıyorum hayattayım işte."
Ece:
"Belli oluyor."
Ali:
"Anasını satayım bir bana belki olmuyor neyse gelelim asıl konumuza bu arkadaşa iş arıyoruz." Dedi Hira'yı göstererek Demir ve muzip tavrı araya girdi
Demir:
"Kanka keşke bir tanıştırsaydın."
Dedi sonra kendine güvenen haliyle sanki her işi kendisi hallediyormuş gibi
Demir:
"Neyse bu iş bize kaldı belliki şimdi Ece'cim..."
Ece:
"Ne zamandan beri Ece'niz oluyorum Demir Bey?"
Ali sessizce:
"Ona göre iki yıldır.". Dedi ve güldü sadece Hira duymuştu. Hira gülüp biraz daha yüksek volümlü sesiyle
Hira:
"Geceleri de hayat çok zor diye ağlıyor mudur?"
Dediğinde Ali:
"Kesin kesin." Dediğinde Ece araya girdi
Ece:
"Biraz sessiz olabilir miyiz Demir Beyle bir şey j
Konuşuyoruz."
Dediğinde Demir gereksiz yere sinirlendi
Demir:
"Evet ya biraz emeğe saygı ayrıca Ece'cim amaaan Ece Bacım siz benim hiç bir şeyim olmuyorsunuz.
!"
Ece sinirle:
"Bacınızda yapmayın o zaman!"
Hira belki de hayatının en büyük gafinı yapıp gülerek
Hira:
"Sevgilisi yapsın o zaman!"
Dediğinde herkes Hira' ya baktı Demir aman dokunmayın çok fenayım der gibi Ece Allah belanı versin Allah seni kahretsin bana gelen sana gelsin gibi Ali keşke sıçsaydın o zaman daha az batırırdın (böyle bir şarkı yok) der gibi...
Hira bakışları görünce:
"Şaka yaptım sakin olun ya!"
Demir Ece ile ilgili Ece'nin yanında yapılan yakıştırmadan sonra kalp krizi geçirmemek için başka yanlış anlaşılmalara mahal verdi
Demir:
"Güzelim biraz sus istersen!" Dedi en ciddi haliyle
Ece içinden 'Hatunum güzelim ohhh ne güzel hayat şerefsiz Demir!" Diye içinden geçirirken bunları biri duysaydı bu sefer de muhtemelen:
"Tebrikler Hira'ya karşı nur Topu gibi bir nefretiniz doğdu!" Derdi. Yalnız Hira'ya güzelim demesine tek sinirlenen Ece değildi pek yakın kankisi de bu kanaatteydi. Ali de hiç sebepsiz rahatsız olmuştu bu durumdan bu sebeple Ali Hira'yı kendine çekti biraz Hira çimen gözlerini Ali'ye yakından "n'oluyor?" Der gibi Ali'nin Siyahı çok sevmiş ama kahveyi de bırakmamış gözlerine baktı Ali sessizce
Ali:
"Sana güzelim falan diyor bu doğacak bir #ecdem varsa sayende doğmayacak!"
Hira sinirle:
"Ne diyon lan sen?"
Ali:
"Sana güzelim diyip Ece'yi kıskandırmayı hedefliyor neyi anlamadın acaba?"
Hira afallamış bir tavırla:
"Haklısın" dedi tabi zeka küpü çiftimiz kaş gözle anlaşamadıkları için Ece ve Demir aralarında fısıldaşmayı fark etti Demir Soran gözlerle
Demir:
"Siz hayırdır?" Dedi Hira Ece'ye sizin aranızda ben engel olamam ancak aranızda doğacak ufak bir kıvılcıma benzin dökecek kişi olurum gibi bir mesaj vermek için konuştu sahte bir sinirle
Çimen:
"Ne hayırdır? Kanka asıl sana hayırdır ikinizde sözde vârissiniz, zenginsiniz ama galiba sadece cebiniz zengin çünkü daha sadece buraya geldiğimizi söylediniz siz anca bana lakap takın biri güzelim öbürü çimen yeter be! Bana lakap takacağınıza beni Ece Hanımla tanışırın adımı söyleyin Bir şey yapın gerçi adımı bilginize de şüpheliyim ama neyse..."
Ece Hira'nın bu tavrını sevmiş kıza karşı olan önyargılarını azıcık da olsa azaltmıştı. Demir ise stüdyoda gergin anlar yaşandığını anladığı Çimen'e seni çok iyi tanıyorum adını da biliyorum seni burada işe sokacağım Ece'yi de patlatacağım mesajını vermek için konuşmaya başladı
Demir:
"Ah Şura ah kuşum sakin ol. Ece hanım söylediklerimden de anlayacağın üzere bu arkadaşımızın adı Şura buraya da iş aramaya geldi uygun bir pozisyon varsa istiyoruz burada çalışsın."
Dedikten sonra Ali "Evet arkadaşlar kanalıma hoşgeldiniz bugün arkadaşımın ne kadar gerizekalı olduğunu size göstereceğim" der gibi baktıktan sonra
Ali:
"Yani seni tebrik ediyorum kardeşim." Dedi.
Demir gereksiz bir havayla:
"Ne yaptım ki kardeşim ya?"
Diyerek böbürlendi.
Ali:
"Bu kızın adı ne?"
Demir kendinden emin bir tavırla:
"Şura!"
Ali sinirle:
"Gerizekalı ne Şura'sı Hila olmasın!"
Diyince Hira "Evet arkadaşlar kanalın sahibi de gerizekalı çıktı daha fazla gerizekalı görmek için videoya like atmayı ve kanala abone olmayı unutmayın!" Der gibi bakıp lafa girdi
Hira:
"Ece bacım sen bu manyaklara bakma ikiside manyak çünkü benim adım Hira ama çok şaşkınım ki bir yerde haklılar ben iş arıyorum."
Ali ya sen kim kopeksin der gibi bakıp:
"Aman gerçekten ne kadar salağım adının bir harfini yanlış söyledim gerçekten Hira hanım çok özür dilerim!"
Hira bilgiç bir tavırla:
"Hiç önemli değil kendinizi bilmeniz çok güzel!"
Demir oradan dayanamayarak lafa girdi
Demir:
"Ama Hira sen de yeter artık sonuç olarak Hira da Şura da 'ra' ile bitiyor yani adının yarısı aklımda kalmış %50 hiç de az bir oran değil rica ediyorum."
Ali boşver kardeşim der gibi :
"%75 in önemi yoksa %50 'in hiç olmaz be kardeşim o yüzden boşver!"
Demir de Ali gibi acıtasyon yapmaya çalışarak Ece'ye dönüp
Demir:
"Ece hanım görüyor musunuz şu arkadaşı bizim gibi iki fedakar gence neler diyor biz onu iş bulsun adam olsun eli ekmek tutsun diye uğraşırken o bize adını yanlış söyledik diye salak muammelesi yapıyor halbuki ben bu kız sabah beni zopaylan... Ah pardon sopaylan dövmesine rağmen buraya getirdim dünyanın çivisi çıkmış işte ne bekliyorum ki haksız mıyım Ece hanım?"
Ece soğuk... Soğuk çok soğuk buz şelalesi gözlerle Demir'i karşılayıp konuşmaya başladı
Ece:
"Boş yapmanız bitti mi Demir bey? Bittiyse gidebilirsiniz Hira Hanımla ben ilgilenirim."
Demir'in biraz kalbi kırılmıştı ama bozuntuya vermeden
Demir:
"Giderim tabi sonuç olarak bu manzarayı başka kızlardan da mahrum etmemeliyim değil mi ?"
Ece sinirle:
"Ali Bey Demir Bey ve manzarasını buradan götürür müsünüz?"
Ali şaşkınlıkla afalladı sonra hemen kendine gelip onların telinden çalmaya başladı
Ali:
"Tabi Ece Hanım hemen ilgileniyorum!"
Dedi ve Demir'i çekiştirmeye başladı Demir o arada yine konuşmaya başladı
Demir:
"Kanka gözlüklerini tak zira yine ışıl ışıl parlıyorum Zopaylan bile ışığımı söndüremediler."
Ali onu geciştirerek:
"He kanka he?"
Demir Ali tarafından Asansöre doğru çekiştirirken Hira'ya son kez selam eyledi.
Demir:
"Çimen görüşürüz güzelim zopasız olduğun bir vakit seni görmeye geleceğim!" Dediğinde Ece ufak bir sinir krizi geçirdi belli etmemeye çalışsa da Hira anladı ve Ece sinirlenmesin diye konuştu
Çimen:
"Görüşürüz kankacım... Sana da görüşürüz Ali!"
Dediğinde Ali:
" Görüşürüz Hira Şengül niyeye selamlar!"
Demir heyecanla:
"Evet Şengül neneeeeggggye selamlar!"
Dedi ve asansöre binip gittiler. Ece Hira'ya biraz önyargılıydı hâlâ ama yine de çok da naz yapmadı
Ece:
"Gel personel Şefinin yanına gidelim sana Uygun bir pozisyon varsa versin."
Dedi ve önce telefonla şefi aradı
Sonra da
Ece:
"Şef terastaymış. Bizde terasa çıkacağız hadi gidelim." Beraber asansöre bindiler.
Ece çok da sevmediği kıza sorular sormaya başladı.
Ece:
"Ali ve diğer salakla nereden tanıştın?"
Hira tek kaşını kaldırıp
Hira:
"Diğer salak."
Ece öfkeyle:
"Demir işte !"
Hira:
"Ya bunlar sabah bizim bahçeye dadandılar bende komşunun oğlu sandım ikisini de sopayla ( okuyan herkesin aklına Zopaylan geldi değil mi ? Djdjxjdj) dövdüm. Sonra ayıp ettiğimi anlayıp özür niyetine kahvaltı falan verdik onlar da teşekkür için beni sana getirdiler."
Ece yine soguk ve sahte tavırlarla
Ece:
"Himmm anladım adın neydi senin Demir sana yok çimen yok güzelim dedi ya sürekli aklımda kalmadı."
Hira bütün tatlılığı ve masumiyetiyle Ece'ye kardeşim merak etme Demir benim Dünya ahiret bacımdır mesajı vermek için
Hira:
"Ya Çimen Ali diyordu gözlerimden dolayı Demir ondan şey etti güzelim de bence... Aslında bunu söylemeden önce bir şey söylemek istiyorum ama aramızda kalacağına söz verir misin?"
Ece:
"Veririm evet."
Hira:
"Allah sözü ver!"
Ece:
"Yemin ederim Allah belamı versin aramızda hadi söyle artık!"
Hira:
"Ben sizin Demir'le aranızda olan o eski olayı biliyorum. Ali bugün her şeyi anlattı bana."
Ece:
"Ben hâlâ anlamıyorum neyi biliyorsun artık açık açık konuşur musun?"
Diye meraklı gözlerle çimen'e baktı.
Hira:
"Bu Demir 9. sınıfta senin ondan hoşlandığını falan düşünmüş galiba oradan sonra sizin aranız kopmuş."
Ece:
"Bunun gizlenecek bir tarafı yok ki doğru yani."
Hira:
"Gizlenecek tarafa gelmedim zaten şimdi geliyorum."
Ece:
"E gel hadi!"
Hira:
"Ali ikinizinde birbirinizden hoşlanmadığınızı söylesenizde Ali birbirinden hoşlandığınızı düşünüyor. Gizlenecek kısım bu!"
Ece:
"O Ali'yi geberticem ya kim olduğuna bakmadan herkese her şeyi söylüyor."
Hira:
"Sen beni pek sevmedin galiba..." Diye sordu meraklı gözlerle
Ece soğuk bir tavırla:
"O nereden çıktı canım?" Dedi.
Hira:
"Şu bakış ve sesler her şeyi söylüyor."
Ece:
"Ali'de sende yanılıyorsunuz öyle şeyler yok!"
Hira:
"İyi de ben sen ve Demir hakkındaki fikrimi denedim ki daha!"
Ece:
"Tamam işte Ali ben ve Demir le ilgili yanılıyor sende benimle ilgili yanılıyorsunuz. Ben sana soğuk yapmıyorum."
Dediğinde 32. Kata çıkmışlardı.
Beraber şefin yanına geldiler. Kısa bir iş başvurusu götürmesinin ardından Hira kat servis görevlisi olarak ise başladı boş vakitlerinde de Ece'nin yanında resepsiyon da çalışacaktı. Yani Ece ile denk pozisyona gelmişti beraber Asansöre binip kıyafet odasına inmeye başladılar.
Ece:
"Eee sen ne düşünüyorsun?" diye soru orataya attı.
Hira anlamaya çalışarak:
"Ne konuda ne düşünüyorum?"
Ece:
"Demir ve benimle ilgili ne düşünüyorsunuz?"
Hira:
"Kızma ama Ali'ye hak veriyorum?"
Ece şaşkınlık ve azıcık sinirle
Ece:
"Ne, neden aynı düşünüyorsun hayır aynı düşünemezsin!"
Hira:
"Ama başka düşünecek bir kafa bırakmıyorsunuz ki...
O iki de bir tesadüf ayağına o otel benim bu otel keyfimin kahyasının diye nereye gitsen oraya geliyor seni kıskandırmak için bana güzelim çimen falan diyor."
Ece merakla ve üzüntülü bir şekilde sordu:
"Hakikaten siz flört falan mısınız? Yok güzelim çimen bilmem ne ?"
Hira:
"Yok sana dedim ya Çimen'i Ali'den duydu güzelim'i de seni kıskandırmak için söyledi bence çünkü senden önce bir kere bile öyle demedi hatta kanka ayağına vurdu. Yani zaten böyle davrandığı için senden hoşlandığını düşündüm. Ve aslında seninde ondan hoşlandığını düşünüyorum bak yemin ederim ki ben Demir'e o gözle bakmadım hayatımda bile kimseye o gözle bakmadım Demir hiç olmaz zaten. Eğer öyle bir düşünce varsa sende gerçekten öyle bir durumumuz yok."
Ece:
"Tamam tamam inandım sana!" Ama bu sefer seni soğuk değildi ayrıca içten içe Hira'ya ısınmaya başlamıştı. Önyargıları azalıyordu. Bu durumu fark eden Hira merakla sordu
"Ama bak ben gerçekten senin Demir'den hoşlandığını düşünüyorum."
Ece biraz utanarak:
"Niye yaa!" Diye senini alçaktarak cırladı.
Hira:
"E sen çocukla öyle bir konuşuyorsun ki sanki anneni babanı öldürmüş ve eğer böyle davranıyorsan bana göre iki ihtimal vardır ya gerçekten onu seviyorsundur ya da herkesin ortasında gevşeklik edip seni küçük düşürmüştür. Bu sebeple ona kırgınsındır ve nefret dolusundur. Hakikaten nasıl dedi sana biz olamayız diye herkesin ortasında mı tek başına mı?"
![](https://img.wattpad.com/cover/276879189-288-k222427.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çimen
RomanceAli Deniz İstanbul'da Deniz kolejinde okumaktadır. Deniz ailesinin göz bebeği ve tek vârisidir. Arkadaşı Demir ve Ateş ile tatile giderler. Demir eskiden kendisine aşık olan burslu kıza (Ece'ye) kendini unutturmamamak için onun çalıştığı tatil köyl...