Bölüm-4/ İlk öpücük

19 9 0
                                    

Allah'ım neydi günahım? Günahım neydi Allah'ım diye akis sanatı yapan şarkı vardır bilir misiniz? İşte o şarkı şu an Çimen'in kafasında çalıyordu ellerini ağzında tutmuş hayret içinde asansör kapısına bakıyordu. Asansörün kapısı 5. Boyuttaki kapı gibi açıldı -En azından Hira için- Ali ve personel şefi Mehmet Bey asansörden çıkıyorlardı. Personel şefi Ali Bey burdan kafa göz dalabilirim ama soyadınız Deniz olduğu için bunu yapmayacağım bakışıyla biraz da müşteri ağzımıza sıçsa da haklıdır tavrıyla
Mehmet Bey:
"Buyrun Ali Bey Buyrun!"
Diyordu tipi kaymıştı. Bu nasıl hayat bunun için doğacağımı bilsem bebekken intihar ederdim der gibi
Mehmet Bey:
"Ali Bey anlamadım nasıl oldu resmen üstüme uçtunuz "
Ali utanarak ve ağrıyan belini tutarak:
"Evet ya biraz üzerinize uçmuş olabilirim."
Mehmet Bey bir anlık dalgınlıkla:
"Ne birazı resmen ağzıma... Öhö öhö!"
Lafın nereye gittiğini bilip sustu ve Hira'ya döndü
Mehmet Bey:
"Hira nasıl oldu bu? Bu araba senin üzerine zimmetli değil mi üzerime nasıl böyle uçar üstelik Ali Bey ile birlikte kabul edemiyorum bir açıklama yap bana!"
Hira:
"Haklısınız bu araba elimden nasıl kaydı anlamadım!"
Mehmet Bey:
"Ali'nin Beyin üstünde olması senin için bir şey ifade etmiyor mu yani?"
Hira:
"Ali Beyi uçurmak istememiştim özür dilerim!"
Ali:
"Yalnız ben uçmadım yani sadece araba biraz hızlıydı."
Mehmet Bey:
"Siz onu bir de bana sorun. Çıldıracağım gerçekten! Kızım açıklasana müşteri arabanın üstünde niye üzerime uçtu?"
Hira utançla:
"Özür dilerim gerçekten özür dilerim."
Mehmet Bey bu telafisiz özürler için daha çok sinirleniyordu ki bir ses duydu Koridor tarafından
"Uçacaksın uçacaksın havalara uçacaksınnnnn ayağını yerden kesicem senin kalbime konacaksın aaaaa aaah! " Bu ses tabiki Demir'e aitti. Demir servis arabasının üstünde bu şarkıyı söylerken Ece onu servis arabasıyla Koridorun başına asansör tarafına getiriyordu.
Demir:
"Ya hayatımda gördüğüm en iyi otel servisi oldu değil mi? Ali uçurdular bizi ya!"
Ali şaşkınla Ece ve Demir'e bakıyordu Hira'da bu durumdaydı.
Demir sahte bir gülümseme ve sıçtırtma ağzına konuş biraz bana edasıyla:
"Ali'cim senin ağzın dilin yok mu niye konuşmuyorsun kardeşim?"
Dedi ve arabadan indi sonra büyük rol kabiliyetini konuşturmaya devam etti.
Demir:
"Cidden yaptığınız şeyler ve verdiğiniz hizmetler unutulmaz otelinize çok teşekkür ederim!"
Mehmet Bey şok içinde:
"Demir Bey sizi anlamıyorum gerçekten niçin teşekkür ediyorsunuz?"
Ece burada lafa girdi:
"Efendim Demir Bey ve Ali Bey çocukluklarından beri hep servis arabasına binip gezmek istiyorlarmış ama daha önce hiçbir otelde yapmak nasip olmamış bizden rica edince reddemedik ama Ali Bey Hira'nın biraz daha hızlı sürmesini istedi. Öyle olunca Hira da tabi işe yeni başladı arabaya pek hakim değil öyle olunca da Ali Bey biraz uçtu efendim olay bundan ibaret."
Dediğinde Hira, Ali ve Demir hayranlıkla Ece'yi seyrettiler. Sonra Ali ve Demir aynı anda aynı şeyleri söylemeye başladılar:
"Mükemmel mükemmel hizmet!"
Ali:
"Çok teşekkür ederiz!"
Demir:
"Bayıldık bayıldık!.."
Mehmet Bey sevinçle:
"Ne demek istediğinizi kadar uçabilir... Aman! Arabayla gezebilirsiniz.."
Ali:
" Yok bugünlük bize bu kadar yeter yeter!"
Demir:
"Aynen aynen."
Mehmet Bey:
"Neyse iyi geceler efendim o zaman kızlar sizde odalarda kalan servisleri toplayın sonra mesai bitiyor inşallah!"
Ece-Hira:
"Peki efendim. İyi geceler!"
Mehmet Bey önce asansörden Ali'nin üstünde uçtuğu arabayı çıkardı sonra asansöre binip gitti.
Hira arabasını eline aldı ve
Hira:
"Ayh! Bunu da atlattık çok şükür!"
Ali:
"Çok şükür he çok şükür beni perişan ettin ama sana çok şükür!"
Hira:
"Sen konuşma seninle sonra hesaplaşacağım ben!"
Ali:
"Sonra hesaplaşmak pardon da daha neyin hesaplaşması yapacağız!"
Demir dayanamayıp lafa girdi:
"Şura pardon ama sen daha bu adamdan ne istiyorsun ve neyin hesabını verecek bu adam sana?"
Hira:
"Yaptıklarının!"
Demir:
"Bu adamı sabah Zopayla..." Dediğinde Ece'ye baktı sonra sahte cool havasıyla gülüp
"Pardon sopayla döven sen değil misin?"
Hira:
"Evet benim!"
Demir:
"Peki seni tecavüzcü Coşkunların elinden kim kurtardı?"
Hira:
"Tecavüzcü Coşkun?"
Ece:
"514 numaralı sapıktan bahsediyor."
Hira:
"Offf Demir!"
Demir:
"Seni kurtaran Ali değil mi?"
Hira sinirle:
"Evet başımı yakan Ali orada doğrusun!"
Ali:
"Başını yakmak? Sen çok nankörlük ediyorsun!"
Demir:
"Boşver zalım bu! Ama son bir soru soracağım."
Hira oflayarak:
"Sor hadi!"
Demir:
"Bu çocuğu az önce uçuran sen değil misin? Ya ben bu çocukla 10 yıllık arkadaşıyım senin 1 günde verdiğin zararı ben 10, yılda veremedim. Haksız mıyım?"
Ali:
"Haklısın valla!"
Demir:
"Ayrıca az önce biz seni kovdurabilirdik ama koruduk değil mi?"
Hira:
"Ama ben 514 numaraya da küfür ettim o da beni korudu."
Ece:
"Ama sapıklık için!"
Demir:
"Hay ağzını öpim!"
Ece:
"Ne!"
Ali güldü ve :
"Merak etme dünya ahret bacısısın!"
Ece:
"Ali beni deli etme!"
Hira bıkkınlıkla nefesini dışarı üfledi:
"Haklısınız ben size ayıp ettim hepinizden özür dilerim yaptıklarınız için de teşekkür ederim ben 514 numaranın tabaklarını almaya gideyim!"
Ali o anda istemsiz bağırdı:
"Gitme!" Hira korkuyla titredi sonra
Hira:
"Niye ?"
Ece:
"Çünkü o tecavüzcü coşkun! Dur ben giderim sen 520'ye git bunların servisini al!"
Demir:
"Gitme!" Diye bağırdı Ece önce korktu sonra Hira gibi
Ece:
"Niye?" Diye sordu bu sefer cevap veren Ali'di
Ali:
"Çünkü o tecavüzcü Coşkun ve Demir'de dünya ahret bacısısını sapıklara bırakamaz!"
Hira:
"Eee servisi kim alacak o zaman?"
Demir:
"Ben Ece'yi bekliyeyim kapıda Ece alsın! Olur mu?"
Ece kendini hafif bir tutamayıp gülümsedi.
Ece:
"Olur."
Demir:
"Tamam o zaman bir saat sonra gelin servisi toplamaya gelince önce 520 ye gelin tamam mı?"
Hira:
"Tamam da şimdi niye almıyoruz?"
Ali:
"Yemeği daha yeni servis ettiğiniz için olabilir mi acaba?"
Hira:
"Ayy tamam yeter! Hadi ve gidelim Ece!" Dedi ve ayrıldılar




ÇimenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin