Bu İşte Bir İş Var

810 70 22
                                    

Diğer bölümlere göre biraz gecikti edit yapmakla meşguldüm kb :(

İyi okumalar 💘 Lütfen oylayın asklarım..🌸

***

3 gün sonra

Jimin...

Son dersteydik ve çıkışta hep beraber Hoseok'un dükkanının açılışına gidecektik. Projenin tamamamlanması için bir tek fotoğraf çekimi kalmıştı bu yüzden kameramı da getirmiştim. Zil çalar çalmaz bir çırpıda eşyalarımı topladım ve okul kapısına gidip diğerlerini beklemeye başladım.

***
Taehyung...

Hoseok ile sınıftan çıktık. Camdan aşağı baktık ve bizi bekleyen Jimini'i gördük. 'Hoseok-ah, sen Yoongi'yi bul, bende Jungkook un sınıfına gidiyorum.'

"Jiminle Yoongi aynı sınıfta değil mi neden beraber çıkmamışlar ki?"

"Nedenini tahmin etmek zor değil. Erkekler tuvaletine bak, gece içtiği zıkkımı kusuyordur."

Hoseok ile ayrıldık ve Jungkook'un sınıfına çıktım. Sıralar boştu ve sınıfta birtek o vardı. Camdan aşağı bakıp telefonda konuşuyordu. Konuşmaya o kadar dalmış olmalı ki, arkasında olduğumdan haberi bile yoktu.

" Tamam baba. Babam nasıl?... İyi olmasına sevindim, o gece ona birşey olacak diye çok korkmuştum. Kendinize dikkat edin lütfen... Derslerim mi? Gayet iyi, eskisi gibi değilim artık daha çok çalışıyorum.. Teşekkürler baba, hepsi sizin sayenizde... Şimdi kapatmam gerek, arkadaşlarım beni bekliyor. Bende seni seviyorum..."

Telefonu kapatıp, arkasına döner dönmez beni gördüğünde korkmuştu.
"Sen ne zamandan beri buradasın? Beni mi dinledin?"
"H-hayır dinlemedim. Seni aşağıda göremediğim için almaya geldim. Şuan bizi bekliyorlar."

Jungkook tavırlı hareketlerle eşyalarını topladı ve sınıftan çıktık.
Bu çocuk için aklımda şüpheler vardı. Babaları gay? Tamam normal birşey ama bunun dışında sürekli gizlemeye çalıştığı şeyler olduğunu hissediyordum..

Diğerleri ile birlikte merdivenden indik ve Jimin in yanına geldik. Arabanın kilidini açmak için anahtarı cebimden çıkarmıştım ki o sırada annemden bi telefon geldi.
"Çocuklar üzgümüm ama sizinle gelemeyeceğim. Almanya'dan teyzemler gelmiş ve beni bekliyorlar"

"Tamam sorun değil. Daha sonra da gelebilirsin Tae~"

"Hadi binin arabaya sizi dükkana bırakıp eve öyle geçeyim."

***

Jimin...

Arabadan inip Tae ile vedalaştıktan  sonra dükkana girdik. Hoseok'un dükkanı gerçekten çok güzeldi. Tae'nin buraya gelememesine çok üzülmüştüm. Keşke o da bu mazzam yeri görebilseydi. İçeride tonlarca renkte çiçekler, biblolar, mumlar, bileklikler, kolyeler.... Neredeyse herşey vardı ve burayı asıl özel yapan şeyse birçok eşyayı Hoseok'un yapmasıydı. O gerçekten yetenekli birisi...

Ben bu düşünceler arasında kaybolurken, Jungkook yanımda bitti.
"Gerçekten dediğin kadar varmış. Mesela sen, hayatımda hiç böyle bi çiçek görmemiştim. Enteresan..."
"Jungkook, bana şöyle bakmayı kes. Ayrıca gülme!" Jungkook benimle flört ederken eğleniyor olmalı. Ne hoş ki bende eğleniyordum..

***

Jungkook...

Gelen müşterilerle ilgilendik, atıştırmalıklar yedik ve gülüp eğlendik. Artık sıra Jimin'in proje fotoğraflarındaydı.
" Jiminshi, kameranı verde artık resimleri çekmeye başlayayım."
"Tamam şunu çekmem gerekiyor, hemen vericem"

[✔️] Opposite Neighbor - jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin