-25-

278 17 9
                                    

Hastaneye vardığımızda Yoongi'nin babası, Jimin'in annesinden boşanmak istedi ve bir saat içerisinde avukat tüm işlemleri halledip anlaşmalı bir şekilde boşanmaları adına belgeyle yanımıza geldi. Bay Min, Bayan Park'ın kulağına bir şey fısıldadı ve kadın itiraz bile etmeden hızlıca boşanma belgesini imzaladı. Daha sonra Bay Min, Jimin ve annesini gönderip benimle tanıştı. Yoongi bir ara özel olarak benden babasına bahsetmiş Bay Min'in söylediğine göre. Beni çok sevdi sağ olsun. İkinci bir baban var artık, dedi hatta. Neden bu kadar sevdi anlamadım ama tatlı bir adam. Hastanede bir gün ne olur olmaz diye kalması gerektiğinden Tae'yi gönderdik ve o da neler olduğunu Jimin'den öğrenip bize anlattı.

Jimin'in annesi zengin koca avcısıymış. Beklemiyordum ama şaşırmadım da. Kadın, evlendiği yaşlı adamların içeceğine yüksek dozlu sildenafil koyup kalp krizi geçirmelerine sebep oluyormuş ve böylece kendisi hiçbir zaman şüpheli olarak alınmamış. Amaaa sevgilimin babası zeki bir adam olduğu için karısının nerede, ne aldığını izletmiş ve unutkan biri olduğu için yine de içmiş içeceği. Neyse Tanrıya şükür şu an iyi kendisi. Benim asıl şaşırdığım olaysa Jimin'in tüm bunları biliyor oluşu...

"Yoongi, sen iyi misin?" hastanenin girişindeki kafede oturuyorduk. Doktorlar Bay Min'in dinlenmesi gerektiğini söylediği için Yoongi'yi anca buraya inmeye ikna edebilmiştim. Ama sevgilim salgın bir şekilde masaki yapma süs bitkisine dalgın dalgın bakıyordu. En sonunda daldığı yerden çıkarak iç çekti ve benimle göz göze geldi. "Değilim Jungkook. Kardeşim dedim ben ona ama o annesiyle beraber babamı öldürmeyi planlıyormuş!" haklıydı, o yüzden sessiz kalıp içini dökmesini ve bir nebze de olsa rahatlamasını bekledim. "İnanamıyorum ya, hâlâ sindirebilmiş değilim. Kızmam gerekiyor ama öyle bir şoke oldum ki diğer hiçbir duyguyu yaşayamıyorum. Birkaç saat önce babam ölüyordu!" masanın üzerindeki eline uzanıp tuttum ve sıktım. "Sevgilim... Kötüyü çağırma şimdi." siktir. Ne dedim ben az önce? Resmen babasının hâlâ ölebileceğini ima ettim!

Yoongi'den çok benim yüzüm şaşkın göründüğü için dayanamayıp güldü. "Aptal, nasıl teselli bu?" gözlerimi kapadım ve burnumdan derin bir nefes vererek rezilliğimi sindirmeye çalıştım. "Demek istediğim şu ki; baban iyi ve şu an en üst katlardan birinde V.I.P odasında mışıl mışıl uyuyor. Büyük ihtimalle Jimin'in annesi de karakolda tutuklanmış bir vaziyettedir ve Jimin de sokaklarda dolanıyordur. Şimdi ilerisi için iyi düşünelim." gülümseyerek küçük kare masanın üzerinde eğildim ve yanağını öptüm. O da en azından üzerindeki yağmur bulutlarını göndermişti. Gülmesi için bir elimi enseme atıp "şimdi iyiydim ama değil mi, bence güzel konuştum." dedim ve amacıma ulaştım. Kıkırdayarak tuttuğu elimin üzerine küçük bir öpücük kondurdu.

"Ay bu arada baban çok tatlı biri. Beni sevmişe benziyor, sen ne düşünüyorsun?" hızlıca beni başıyla onayladı. "Seni kesinlikle sevdi. Benim aksime renkli bir kişiliğin var. Babam da kendisi gibi eğlenceli kişileri, şen şakrak ortamları sevdiğinden seni sevmemesi imkansız gibi bir şey zaten."

"Ya~~ öyle mi diyorsun? Ben de sevdim babamı- ay bak Tanrı söyletti ahaha~" kahkaha atıp ayağa kalktı ve benim de kalkmamı sağladı. "Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?" parmaklarımızı iç içe geçirip gülümsedim. "Evet, benim seni sevdiğimi bildiğin gibi biliyorum." yüzlerimiz birbirine yaklaşırken zar zor kendime geldim ve elimi göğsüne koyarak durdurdum onu. "Kafedeyiz. Yalnız olduğumuzda ilk işim seni öpmek olacak ama şimdi olmaz..."

"O zaman yalnız olalım." çıkışa doğru yürümeye başladığında ellerimiz bir olduğu için ben de onu takip etmek zorunda kalmıştım. Kapıya varır varmaz Taehyung önümüzü kesti. "Ben de sizi arıyorum her yerde." dedi nefes nefeseyken. Kaşlarımı çatıp bir adım yaklaştım ona. "Ne oldu, bir sorun var, sorun ne?" Tae ciddi biri değildi. Onu nefes nefese gördüğüm her an gülerdi hep. Derse de geç kalsa, bir şeyini de düşürse hatta kendisi bile yere düşse yine de gülerdi. "Jimin'in annesi tutuklandı." bunu tahmin ediyorduk zaten. O yüzden şaşırmadık. Tae de şaşırmadığımızı görünce göz devirip, girişi tıkadığımız için bizi dışarı çıkardı ve devam etti. "Ayrıca bazı şeyler ilk anlattığım gibi değilmiş. Yoongi lütfen Jimin'i bir kez dinler misin?" ikimizin bakışları da sevgilimi bulunca Yoongi tuttuğu elimi daha sıkı bir şekilde kavrayarak yürümeye başladı. "Hayır. Söyle ona bir daha karşıma çıkmasın."

Complex - {YoonKook and VMin}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin