"Siktir"
dedi kıvırcık saçlı olan, "yeni bir okula geçiyorum ama programını bile almıyorum harikayım."diye geçirdi içinden, hemen telefonunu eline aldı;•mert(saniye)
+hey mert
+bana ders programını atabilir misin?
-ah evet artık aynı okula gidiyordukk
+günaydın
mertle daha önceden, sanaldan arkadaşlardı ama Ömer artık taşınmıştı, aynı okula gidiyorlardı ve baya yakındılar..
-*1 fotoğraf gönderdi
+teşekkür ederim
-yarın seni almaya geleyim, hem ilk gününde yalnız olmazsın.
+evet mükemmel olur zaten gitmek bile istemiyorum..
-öyle deme, yeni bi hayata başladın işte
+eskide olanlar hepsi geride kaldı
-evet ve böylesi daha iyi
-yarın seni arkadaşlarımla tanıştırmam lazım eminim onları seversinn
+öyle diyorsanÖmer telefonu kapattı ve uyumaya gitti.
Tabi bu pek uzun sürmemişti..•6.30
Ömerin alarmı çaldı.
Her ne kadar kalkmak istemesede ilk günden okulu asamazdı..
Mertin onu almaya geleceğini hatırlayarak hemen hazırlandı ve merti aradı.-kapıdayım çıkabilirsin
İkisi beraber yürümeye başlamıştı.
Artık aralarında mesafe yoktu ve ne isterlerse onları yapabilirlerdi.Ömer'den
Her şey aşırı tuhaf yeni yerler görmek bu yeni yerlerde nasıl anılar birikeceğini düşünmek, ama mutluyum yanımda mert var ve gayet güzel bi okula gitme şansım oldu.Yazar'dan
Mert'in telefonu çalmaya başlamıştı, Ömer kiminle konuştuğunu pek anlamış değildi, zaten kimseyi tanımıyordu..-kaan aradı okul çıkışı dışarıya çıkalım diyor sende gelmelisinn
+peki ama kimler olacak
"-benim gruptan birileri daha işte fazla takma"
dedi mert.Okula geldiler.
Ömer'den
Baya büyük bir okulmuş ama uyum sağlayabilirim diye düşünüyorum. Mert benden bir üst sınıflarda ama bunun pek bir önemi yok.Sınıf ayrımları yapılmıştı ilk dersler aşırı sıkıcı geçiyordu, Ömerin tek istediği okulun bitmesiydi.
Son ders seçmeli olandı ve o uzun süredir gitar öğrenmek istediği için müzik dersini seçmişti.
Müzik odasına gitti, çok az kişi vardı neden kimse müzik seçmemiş diye düşünürken öğretmen içeriye gelmişti.
Biraz dersten bahsetti ama zaten serbesttiler ilk gündü.
eline gitarı aldı ve çalmayı denedi kıvırcık olan ama yapamıyordu..
daha çok denedi ama gitarı elinden düşürdü ve pes etmek üzeydi, o kolay sinirlenen bi tipti.
tam bunu düşünürken birisi ona elini uzatmıştı,
uzun boylu dağınık saçlı ve tatlı bi çocuktu.
elini tutup kalktı.
elini Ömerin ellerinin üstüne koydu uzun olan.
-böyle tutmayı dene, yapabilirsin
-bende en başlarda böyleydim merak etme
-sana öğretebilirim
Ömer ne diyeceğini bilememişti, bugün içinde ona tek konuşan kişi o olabilirdi
"+t-teşekkür ederim."
Saatine baktı uzun olan,
-gitmeliyim görüşürüz.
Ömer hiçbirşey diyememişti.
Adını bile soramamıştı.
Gitarına geri döndü ve deneyemeye devam etti, vazgeçmemeliydi.
son ders zili çalmıştı ve mertle buluşmalıydı. Onun sınıfının olduğunu düşündüğü kata gitti, doğru tahmin!
merti buldu ve nereye gideceklerini sordu.
-pek uzak değil yürüyerek gidebiliriz, küçük bi kafe sadece.
yürümeye başladılar, aslında az olsada evet uzaktı.
Sonunda varmışlardı, diğerleri orada zaten onları bekliyordu. Ömer onları süzerken duraksadı,
"+bu o uzun boylu çocuk-"
diyebildi sadece..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
porgola • nerde kalmıştık?
Novela Juvenilseni tekrar görene kadar burdayım. aslında hep buradaydım.