私のフラワーガーデン (bkdk) -tamamlandı-

yaprak #2

Ben elimdeki siyah yaprakla bakışırken içeriye sifacı kız girdi onun girmesi ile hemen elimdeki yaprağı cebime atıp yandaki peçeteye uzanıp elimi sildim. Ben bunları yaparken sifacı kız sesimi duymuş ve bana dönmüştü.

"Uyanmışsın. Kötü yaralanmışsın, nasıl hissediyorsun?"

"İyiyim teşekkürler."

"Bu iyi, öğretmenine yaralandığının haberini verdim. Bu tam olarak nasıl oldu?"

"Şey bu aslında şey bundan bahsetmek istemiyorum doğrusu."

"Sen bilirsin konuşmak istersen aizava sensei'nin seni dinleyeceğinden eminim. İstersen bana veya diğer hocalara da anlatabilirsin tabi sana kalmış."

"Teşekkürler sifacı kız eğer ihtiyacım olursa anlatacağım. Size iyi günler."

"İyi günler, kendini fazla yorma kaburgalarında bi hayli zorlanmış"

"Tamam."

Sifacı kızla konuşmamdan sonra sınıfa gitmek için ilerlemeye başladım. Koridordaki saate baktığımda okulun bitmesine iki dakika kaldığını görünce derin bitmesini beklemeye karar verdim anlaşılan tüm gün uyumuşum.

Ders bittiğinde kapıyı çalıp sınıfa girdim girdiğimde herkes toplanmayı bırakıp bana dönmüştü bense sadece kacchan'a baktım birkaç dakika bana bakıp ardından tekrar önüne döndü ve toparlanmaya devam etti.

Hemen ardından o boğazımdaki garip his ve göğüs kafesimdeki sıkışma geri dönmüştü. Kendimi sıkıp başka tarafa baktım bu sırada urarak koşarak yanıma gelmişti oldukça endişeli duruyordu.

"Izuku iyi misin?"

"Evet uraraka seni endişelendirdiğim için özür dilerim."

"Hey arkadaşlar bu günler için vardır."

"Uraraka haklı midoriya eminim bize birşey olsa sen bizden daha çok endişelenirsin."

"Teşekkürler Todoroki-kun."

Gülümseyerek ona baktığımda oda gülümseyerek bana baktı.

Uraraka lida todoroki veren beraber eve gitmeye karar vermiştik ilk ayrılan uraraka ardından da lida olmuştu şu andaysa todoroki ve ben beraber ilerliyor havadan sudan konuşuyorduk.

Konuşmamız todoroki'nin dalıp gitmesi ile yarım kalmıştı. Acaba şu an ne düşünüyor.

"Todoroki kun?"

Beni duymamıştı

"Todoroki kun? Hey iyi misin?"

"Hah ne? Üzgünüm dalmışım"

"Sorun değil, birşey mi oldu?"

"Hayır aslında bugün seni yaralayan bakugou olmasına rağmen neden onu ihbar etmediğini merak ediyordum."

"Sen bunu nerden-"

"Uraraka san anlattı"

"Ah anladım. Ben bilmiyorum sadece eğer ihbar edersem o okuldan atılır ve ben bilmiyorum"

"Ona aşıksın değil mi?"

O bana bu soruyu sorduğunda  boğazımdaki o garip his tekrar kendini göstermeye başlamıştı bile.

"NE?! H-hiçte bile bu tamamen saçmalık o ve ben y-yani ben ve o yani biz o-olmaz hem o benden nefret ediyor ve-"

Ben saçmalamaya devam ederken todoroki bi anda kahkaha atmaya başladı bende tabi bu sırada domatese dönmekle meşguldüm.