Todoroki'den :
Izuku'nun odasından çıktıktan sonra aizawa sensei ile aşağı kata inmeye başladık aşağı inince ders çalışırken kalemliğimi odada unuttuğumu hatırlayıp aizawa sensei'den izin isteyerek tekrar geldiğim yolu geri döndüm.
Odanın önüne gelince içerden gelen seslerle içeri girmek ve aşağı inmek konusunda kararsız kaldım. Sonrasında izuku'nun söylediklerini duyunca ne kadar yanlış bir şey olduğunu bilsem de onları dinlemeye karar verdim.
Bi dk all might ona gücünü mu vermişti? Demek o yüzden güçleri bu kadar benziyordu. Ben daha bunun şokunu üzerimden atamamışken izuku'nun gücü tekrar all might'a verme kararını duyunca ikinci bir şok dalgası geldi. Nasıl yani sınıfta kahraman olmayı en çok isteyen oydu o bunu yapamaz.
Ben bunları düşünürken izuku'nun benim daha kendime kabul ettiremediğim şeyi ima etmesi ile artık son noktayı koymuş oldu.
Haklıydı.
Biz ne kadar istemesek de elinde sonunda olacak bişeyi inkar etmenin faydası yoktu sonuçta. Ama bunu ne kadar bilsem de kabullenemiyorum işte katsuki gibiler yüzünden izuku gibilerin her seferinde kırılmasına dayanamıyorum.
Bana göre o pislik bu sevgiyi hak etmiyor. Herkes olurdu ama o. O bunu hak etmiyor. Böyle temiz ve saf bi aşkın böylesine harcanması.
İzuku'nun ile tanışalı daha bir yıl olmasına rağmen şimdiden en iyi arkadaşım olmuştu kendisi. O olmasa hayla eski aptalca todoroki olurdum eminim. O beni o bataklıktan kurtarmıştı ama ben ona en ufak bi yardımda bile bulunamıyordum. Oysa gözlerimin önünde soluyordu.
En iyi arkadaşım için elimden hiçbir şeyin gelmemesi çok kötüydü.
Odadan gelen aldım sesleri ile koşarak aşağı inmeye başladım aizawa sensei önümde belirdiğinde yanından geçerek dışarıya çıktım.
Arkamdan ne kadar aizawa sensei ve inko san'ın adımı seslendiğini duysam da umursamayıp koşmaya devam ettim.
Boş sokaklarda deli gibi koşuyordum, nereye gittiğimi bilmeden koşarken bi parka vardığımı farkettim. Gördüğüm ilk banka oturup deli gibi ağlamaya başladım. Yanımdan geçip giden insanların bazıları bana delirmiş gibi bakarken bazıları da halime acıyorlardı.
Bense onları umursamadan ağlamama devam ediyordum ta ki omzuma dokunan eli hissedene dek. Elin sahibine baktığımda aizawa sensei ve all might'ın burada olduğunu farkettim. İkisi de üzgün bi ifadeyle bana bakıyorlardı.
Aizawa sensei önüme geçip yere çömeldi bu sayede boylarımız eşitlenmiş oldu. Bana mağdur bi ifade ile bakarken dayanamayıp ona sarıldım oda sarılışıma karşılık verince durmuş olan ağlamam daha şiddetli bi hale gelmişti.
Ben aizawa sensei'ye sarılmış ağlarken ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama kendime gelip ondan ayrıldığımda çoktan hava kararmıştı. Şu ansa aizawa sensei ve all might karşıma geçmiş bana bakıyordu. Soğuk atmosferi biraz olsun bölerek ilk söze giren aizawa sensei oldu.
"Daha iyi misin todoroki"
"Evet..."
"Orda neler oldu?"
Ne diyecektim ki? All might'a dönüp söze girdim.
"Sizi duydum. Her şeyi"
All might şok olmuş bi ifade ile bana bakarken konuşmasına izin vermeden tekrar konuşmaya başladım.
"Biliyorum öyle söyleyince baya bi şey oldu ama isteyerek olmadı. Kalemlik için yukarı çıkmıştım sizin konuştuğunuzu duyunca aşağı inmeye karar verdim ama sonra izuku'nun söyledikleri. Ben dondum kaldım ne yapacağımı bilemedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
私のフラワーガーデン (bkdk) -tamamlandı-
Fanfic私のフラワーガーデン (benim çiçek bahçem) bnha hayran kurgusudur, hikayede olan olayların gerçek anime ile bi alakası yoktur!!! ilk hayran kurdu denemem yanlışlarım olabilir, düzgün eleştirilere açık olmamla beraber aşağılayıcı yorumlar silinecektir!!! ⚠⚠⚠ ba...