28

12.8K 1.1K 505
                                    

talihsizlikler hep beni buluyor😪
dün jiletle sağ baş parmağımı kestim, o yüzden biraz zorlanarak yazdım bölümü (sağlağım ama aynı zamanda bir salak😋)

mutsuzum

beni mutlu etmek isterseniz, yapacağınız tatlı tatlı yorumlar yeterli olacaktır🤭

düz yazı bölümü, umarım beğenirsiniz🤸‍♀️

●●●●●

"Hyungie sessiz ol."

İşaret parmağımı dudağıma götürdüğümde Taehyung kıkırdamış ve beni taklit etmişti. "Sessizim zaten ben bebeğim."

Gülümsedim ve gözlerimi üzerinden çekerek başımı zıt yöne çevirdim. Kimsenin olmadığına emin olduğumdaysa onu kolundan tutmuş ve koridorun sonuna, odama koşmuştum hızlıca. Eh tabii onu da peşimden sürüklemiştim.

Aslında aklımda başka bir yer vardı, başka bir yerde buluşmak istiyordum onunla. İkimiz için özel olacak başka bir yer. Ama o kadar yorgundum ki hiçbir yere çıkacak enerjiyi hissedememiş ve onu tekrardan gizlice yurda sokmayı tercih etmiştim. Zaten böylesi daha güvenliydi. İlişkimizin henüz adını bile koymamışken bir sasaenge yakalanmak istemezdim.

Kapımı kapadığımda kalbim küt küt atıyordu, adrenalin bünyeme fazla gelmişti ve hemen dibimde olan Taehyung'un da bana pek iyi geldiği söylenemezdi.

"Çok özledim seni." Kollarını sıkıca bana sardığında ona karşılık vermiştim ama bir taraftan da Jimin Hyung görse ölümlerden ölüm beğeneceğim aklıma geliyordu. Lakin boş vermiştim işte, canım ona sıkıca sarılmak istiyordu ve engel olmuyordum kendime. "Sen de özledin mi beni?"

Başını yavaşça boynumdan kaldırdığında gözlerimin içine bakarak sorduğu soru utanmama sebep oldu ve başımı eğerek üzerindeki kot ceketin düğmeleriyle oynadım. Cevabım ise başımı sallayıp "Hıhım," demek olmuştu.

Önce kıkırdadı ve sonrasında yanağımı ısırdı. Bunu ikinci yapışıydı ve öncekinden daha sertti. Gittikçe de daha fazla dişlerini geçirecek gibi geliyordu.

Sol elim, hissettiğim acıyla yanağıma gitti ve "Hyung," diye mızmızlandım. O ise kıkırdayarak "Ne yapayım Jungkook," diye sitem etti. "Kırmızı yanakların ve sen çok tatlısınız."

Kalbim çıkacaktı yemin ederim, öyle bir atıyordu ki yerinden fırlayıp karşıdaki duvara yapışacak gibi hissediyordum. Üstelik onun da benimle aynı duyguları hissetme ihtimali başımı döndürüyordu.

"O kadar güzelsin ki," Sol elimin yerini onun sağ eli alırken az önceki ısırığının özrünü diler gibi baş parmağıyla kızarmış derimi okşadı. Gözlerime öyle derin bakıyordu ki... Sanırım onu öpmek istiyordum. Yine.

"Hyungie," diye mırıldandım ensesindeki tutamlarla oynarken. "Bir şey isteyebilir miyim senden?"

"Hmm, bir düşüneyim."

"Hyung!!"

Karşımda kıkırdarken çatık kaşlı kalmak benim için çok zordu. Öyle güzeldi ki kare gülüşü, bir ömür bile bedel öderdim bu denli yakından görebilmek için.

"Tamam, tamam isteyebilirsin. Ama bir şartım var."

"Neymiş o?"

"Bundan sonra her isteğin için seni öpeceğim."

"Hihh, dudaklarımdan mı?" diye sorduğumda, kollarını benden çekip bir iki adım uzaklaşarak kahkaha atması bir olmuştu. Ne demiştim ki şimdi? Zaten kollarını çekmişti benden, boşluk hissi bütün vücudumu sarmıştı. Niye şimdi bu kadar gülüyordu?

him and i✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin